Antalya Anadolu Lisesi’nin ‘proje okul’ kapsamına alınması ve ardından okulda görev yapan 7 öğretmenin başka illere atanması öğrencileri harekete geçirdi. Antalya Anadolu Lisesi öğrencileri, tepki göstermek için okul kapısında protesto başlattı. Kısa sürede okul içine yayılan eyleme, mezunlar, siyasi parti temsilcileri, baro üyeleri ve sivil toplum kuruluşları da destek verdi. Son olarak DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi ve Genel-İş Sendikası Antalya Şube Başkanı Vedat Küçük, yaşananlara sert tepki göstererek, “Eğitimin ışığını karanlığa teslim etmeyeceğiz” dedi. Küçük, liyakatsiz atamalar, keyfi görevlendirmeler ve eğitimin siyasallaştırılmasına karşı güçlü bir duruş sergileyeceklerini belirterek, “Bu sadece bir okulun değil, tüm çocuklarımızın, tüm öğretmenlerimizin ve Cumhuriyet’in geleceğinin mücadelesidir” ifadelerini kullandı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yürüttüğü kadrolaşma politikalarını sert sözlerle eleştiren Küçük, proje okul adı altında yüzlerce deneyimli öğretmenin görev yerlerinden objektif kriterler gözetilmeden alındığını söyledi. Küçük, “Bu sistem artık pedagojik bir vizyon değil, açık bir cezalandırma ve kayırmacılık düzenidir” diyerek, yönetmelik değişikliklerinin liyakatı yok saydığını belirtti.
‘Sessiz kalmayacağız’
Eğitim sistemine yapılan müdahalelerin yalnızca öğretmenleri değil, tüm toplumu hedef aldığını vurgulayan Küçük, “Bugün öğretmenler sürgün edilir, yarın öğrencilerin düşünme özgürlüğü kısıtlanır. Sessiz kalmayacağız” dedi. Küçük, konuşmasının sonunda talepleri kamuoyuyla paylaşarak, “Proje okullarda yapılan keyfi görevlendirmeler iptal edilsin. Sürgün edilen öğretmenler görevlerine iade edilsin. Eğitimde liyakat, şeffaflık ve objektiflik ilkeleri esas alınsın. Öğretmenlerin meslek onurunu zedeleyen tüm uygulamalar son bulsun. Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimi siyasi hesaplaşmalarla değil, bilimsel ve kamucu ilkelerle yönetsin” şeklinde konuştu.
‘Adalet emekle gelecek’
“Eğitim sadece bir sistem değil, bir ülkenin vicdanıdır” diyen Küçük, “Bu çağrı yalnızca bir dayanışma çağrısı değil, geleceği savunma çağrısıdır. Öğretmen susarsa gelecek susar. Ama öğretmen konuşursa bir toplum uyanır. Eğitimin ticarileştirilmesine, öğretmenin yalnızlaştırılmasına, öğrencinin geleceksizleştirilmesine karşı omuz omuza duruyoruz. Eğitimde adalet emekle gelecek” dedi. Kamuoyunun tepkisinin artarak sürdüğü bu süreçte, eğitim emekçilerine yönelik uygulamaların takipçisi olacaklarını belirten Küçük, örgütlü mücadelenin önemine vurgu yaptı.
ESRA ALTUNKES