Bu ‘EŞGÜDÜM’ ciddiye alınır mı?

Abone Ol

Halkkart’ın ihalesi ile başlayan ve tam bir “halk soygunu” haline gelen uygulamaları..

Halkkart’la ilgili vatandaş şikayetlerini..

Halkkart’la ilgili, Antalya’nın uğratıldığı zararı..

Halkkart şartnamesinin uygulanmadığını..

Halkkart’la ilgili Akaydın’a defalarca sorup da alamadığımız yanıtları..

Hep aktardık..

Bu “Eşgüdüm Kurulu”nun gıkı çıkmadı..

100. Yıl alanına yapılacak stadyum ve arenanın engellenmesinin bu kente çok pahalıya mal olacağını haykırdık..

Sadece “siyasi çekemezlik” nedeniyle Büyükşehir Başkanı’nın, Antalya halkının parasını “babasının parası gibi harcayacağını” söyledik..

Nitekim..

Mahkeme karar verdi ve 100. Yıl çukurunu kazan firmaya “tazminat” olarak..

- Birinci defada 19 milyon (trilyon) lira..

- İkinci defada 16 milyon (trilyon) lira..

Toplam 35 milyon (trilyon) lira ödendiğini Büyükşehir Meclis üyeleri ifade etti..

Türel’le yaptığı sözleşmede tazminat hakkı olmamasına rağmen, “tazminat hakkı” doğması için Akaydın’ın firmayla anlaştığı iddiaları ile Antalya çalkalandı..

Ve bu tazminatın 300 milyon (trilyon) liraya kadar çıkabileceği söyleniyor..

Bunlar Antalya halkının parası..

Bu “Eşgüdüm Kurulu”nun bunlara da gıkı çıkmadı..

“Katı Atık Depolama Alanı” ihalesi bir başka alem..

İhale açılıyor..

Bir firma 1 milyon 750 bin liraya vererek ihaleyi kazanıyor..

Ama, o da ne?

Akaydın ihaleyi iptal ediyor ve yeniden ihale açıyor..

İkinci ihale açılmadan önce..

Bir CHP’li meclis üyesi, ihaleyi kimin kazanacağını bir kağıda yazıp gösteriyor..

Ve..

Kağıda yazılan “o firma” ihaleyi 160 bin lira karşılığında kazanıyor..

Böylece 1 milyon 600 bin liralık bir “kamu zararı” oluşuyor..

Bu süreç gazeteler tarafından defalarca yazıldı..

Bu “Eşgüdüm Kurulu”nun yine gıkı çıkmadı..

Dahası var..

- Aylık 40 bin lira bedelle kültür merkezi yapılmak üzere kiralanan, parası verildiği halde hiç kullanılmayan Eyilik’lere ait bina var..

- İhale yasaklısı belediye şirketinden yapılan araç kiralama işlerindeki usulsüzlükler var..

- Toplu taşıma araçları ve Düdenpark’la ilgili uygulanmayan mahkeme kararları var..

Bunlarla ilgili de “kamu vicdanını rahatlatmayan” uygulamalar var..

Hep aktardık..

Ama, bu “Eşgüdüm Kurulu” kör oldu, sağır oldu..

Şimdi aynı Eşgüdüm Kurulu..

Yılan hikayesine dönen ve Türel’in gayretleriyle pürüzleri giderilip yapılma aşamasına gelen “Batı Çevre Yolu”nu dava açıp engellemeye çalışıyor..

Niye biliyor musunuz?

“Büyükşehir, yolun yapımı için ‘PÜRÜZ’ olan 1800 metre ve 160 hektarlık alanı kamulaştırmak yerine imara açmış..

Böylece bir ‘kamu zararı’ oluşmuş..”

Bak bak bak..

Mustafa Akaydın döneminde yukarıda anlattığım ve çok büyük kamu zararlarını görmezden gelen Eşgüdüm, “Antalya’da hayati önem taşıyan” çok önemli bir hizmet için 1800 metrelik bir yeri imara açmasını “kamu zararı oluştu” diye yorumluyor ve dava konusu yapacağını söylüyor..

Böyle bir davranış, “artniyet” değil de nedir söyler misiniz?

Bunun adı; Antalya’yı ve kamu çıkarını düşünmek değil, “hizmeti engellemek”tir..

Örnekleriyle anlattım..

O kadar büyük kamu zararlarına rağmen, CHP’li Akaydın’a karşı kör ve sağır oldular..

Türel hizmet etmeye çalışıyor, hemen “istemezük” diye engellemeye çalışıyorlar..

Söyler misiniz?

21 Sivil Toplum Kuruluşu’ndan (STK) oluşan böyle bir EŞGÜDÜM’ü ciddiye almak mümkün mü?