Antalyaspor’da Sportif Direktör Ali Rıza Yılmaz’ın görevden alınmasından sonra bir yazı kaleme aldım. 15 Ekim tarihli o yazımda, “Antalyaspor’da neler oluyor” diye başlık attım. Ardından, “Antalyaspor Başkanı Gültekin Gencer’in çok ciddi bir şekilde yaşananlara el atması ve bir başkan gibi hareket etmesi gerekir. Aksi halde rahatsızlık gitgide büyür ve bugünleri mumla ararız, tehditlerin de önüne geçemeyiz. Benden uyarması” dedim.
Bir hafta sonra, yani 21 Ekim’deki yazımda ise, “Alınan yeni oyuncular hırslı futboluyla formanın hakkını veriyor. Antalyaspor sportif anlamda iyi yolda. Yönetim bazında ise görüntüde bir huzursuzluk yok. Ancak nedense camiada sürekli endişe, soru işareti mevcut. Her an bir huzursuzluk, bir çatlak ses çıkacak korkusu var” diye devam ettim.
Sezon başından beri “Antalyaspor ne yapar?” sorularına da muhatap oluyorum.
Verdiğim cevap ise kısa ve netti: “Eğer yönetim üzerine düşeni, yani kendi içinde sorun yaratmazsa bu takım Süper Lig’e çıkar.”
Ancak üzülerek belirtmeliyim, gerek yazılarımda gerekse Antalyaspor camiasına sözlü olarak verdiğim kaygılı yanıtlar bugün gerçekleşti. Bunu bir gazeteci olarak ben öngördüysem, yönetimin görmemesi mümkün değil. Eğer görmediyse bence en büyük tehlike de budur.
Evet, Antalyaspor Süper Lig’e çıkacak en güçlü adaylardandı. ‘Dı’ diyorum zira bu iki gün öncesine kadar böyleydi. 3-1’lik Altınordu maçından sonra rüzgar tersine döndü, ligin huzursuz takımları arasına girdi. Bu da Antalyaspor’a kesinlikle zarar verecektir.
Antalyaspor Yönetimi’nin Teknik Direktör Engin Korukır’ı görevden alması gelecek olan hocaları da tedirgin edecektir. Zira 9 haftada 5 galibiyet, 3 beraberlik ve 1 yenilgi alan bir hocaya kapı gösteriliyorsa gelecek olan kendisini nasıl rahat hissedecek? Bu soru işaretleriyle gelecek yeni antrenör hep diken üstünde olacak, bu da onu hataya zorlayacak.
Gelelim Korukır’ın gönderilme şekline. Bu kesinlikle Antalyaspor’a yakışmayan bir gönderilme şekliydi. 9 haftadır Antalyaspor’un başında sahaya çıkan birine telefonla “Yollarımızı ayırdık” demek hoş değil, etik hiç değil. Böyle bir düşünceniz varsa alırsınız karşınıza medeni ve haklı bir gerekçe gösterir “Buraya kadar” dersiniz. Bunu yapmıyorsanız hem kendi hem de Antalyaspor camiasının güvenirliğini tartışmaya açarsınız.