Sağlık

'Bu hastalık yaşam boyu sürebilir'

Kişilerin çevresel seslerden duyduğu rahatsızlıkla başlayıp sosyal hayattan uzaklaşma ve yalnızlaşmaya kadar götüren Mizofoni hastalığı hakkında konuşan Klinik Psikolog Nükte Balcı, “Mizofoni yaşam boyu süren bir durum olabilir” dedi

Mizofoninin kişilerin bazı duyusal uyaranlara karşı geliştirdiği anormal düzeyde güçlü tepkilerle karakterize bir bozukluk olduğunu ifade eden Klinik Psikolog Nükte Balcı, Mizofoniyi, yoğun ve tekrarlayıcı seslere maruz kalarak bu seslerden rahatsız olma durumu olarak tanımladı. Balcı, “Mizofoni terimi 2000’li yılların başında azalmış ses tolerans problemi açısından diğer hastalardan farklı özellik gösteren bir grup hastayı tanımlamak amacıyla Yunanca miso (nefret) ve phonia (ses) kelimelerinin bir araya getirilmesinden türemiştir. Mizofonide tetikleyiciler insan ve çevresel kaynaklı olabilir. Bu sesler genel olarak tekrarlayıcı nitelikte olan seslerdir. İnsan kaynaklı sesler ağız ve burundan üretilen sesler örneğin boğaz temizleme, çiğneme, şapırdatma, höpürdetme, nefes alma, horlama vb. seslerdir. Çevresel seslere de klavye tuşları, saatin tik tak sesi gibi örnekleri verebiliriz. Mizofoni genel anlamda seslerden rahatsız olma rahatsızlığı olarak bilinse de bu rahatsızlıkta görsel tetikleyiciler de ön plana çıkabilmektedir. Görsel tetikleyicilere maruz kalındığında rahatsız olma durumu Mizokinezi olarak isimlendirilmektedir” diye konuştu. 

 

‘Mizofoni oranı yüzde 12,8’ 

Son yıllarda Mizofoniye ilginin arttığını, bu konuda gün geçtikçe artan araştırmaların kendini göstermeye başladığını belirten Nukte Balcı, şöyle konuştu: “Mizofoniye neden olan şey tam olarak bilinmemekle birlikte beynin hem psikolojik hem fiziksel olarak anormal semptomlar geliştirmesi sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. Aile geçmişi ve genetik yapı da kişide Mizofoni gelişimini pekiştiren bir yapıya sahip olabilmektedir. Araştırmalar Mizofoninin anksiyete bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk ve depresyon gibi diğer psikopatolojilerle ilişkili olabileceğini göstermektedir. Ülkemizde Kılıç ve arkadaşlarının (2021) yaptığı bir çalışmada Mizofoni oranının toplumda yaygınlığını yüzde 12,8 olarak bildirilmiştir. Nasıl ortaya çıktığı belli olmayan ve bu konuda farklı görüşlerin bulunduğu Mizofoni için net bir tedavi yöntemi günümüzde bulunmamaktadır. Mizofoni için yeterli bir araştırmaya sahip olunmamasına karşın iyileştirme çalışmaları ve rahatsızlığın yoğunluğunu azaltmada yardımcı terapi yöntemleri bulunmaktadır.”  

 

‘Tedavisi henüz yok’ 

“Bilişsel davranışçı terapi ve Emdr tedavisinin Mizofoni semptomlarını azalttığı ancak kişideki Mizofoni semptomlarını tam anlamıyla yok etmediği belirtilmiştir. Yine araştırmalardan yola çıkarak Mizofoniyi tamamen ortadan kaldıracak bir yöntem henüz bulunamamıştır ancak etkilerini azaltacak, Mizofoniye sahip bireyin daha kaliteli bir yaşam sürmesine katkı sağlayacak birkaç teknik bulunduğu söylenebilir. Mizofoniye sahip insanlar günlük yaşantılarına devam edebilir. Yoğun bir şekilde Mizofoniye sahip bireylerin yaşam kalitesi olumsuz yönde etkilenebilmektedir. Fakat bu olumsuz etkiler yaşamını normal şartlarda idame ettiremeyeceği anlamına gelmemektedir. Mizofoni yaşam boyu süren bir durum olabilir. Bunun netliği ile ilgili bir araştırma da henüz mevcut değildir. Mizofoni teşhisi koymak için bazı test ve ölçeklere ihtiyaç duyulmaktadır.Wu ve arkadaşları (2014) tarafından geliştirilen Mizofoni ölçeği, Mizofoni semptomlarının tetikleyici sese maruziyetiyle geliştirilen duygu ve davranışları ölçmektedir. Hem uygulama hem hastalığa yönelik hazırlanan çoklu seçme sorularından oluşan test Mizofoni teşhisi koyma açısından yardımcı olur.”