Bu kentin onuru ne olacak..

Abone Ol

Antalya’nın Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, tam 4 yıldır hep “aynı şeyleri” söylüyor..
BİR.. “Bana büyük borç bıraktılar..”
İKİ.. “Başbakan bana randevu vermedi vermiyor..”
Önceki gün bunlara bir “cümle” daha ekledi:
ÜÇ.. “Ben nazik ve onurlu adamım..”
Aha da 4 yıllık “Akaydın icraatı”nın özeti budur..

Şimdi sizlere “nazik ve onurlu” adamın yaptıklarından birkaç örnek vereceğim..
Ardında da sorum şu olacak:
“Peki, 4 yıldır konumuna ve özelliğine yakışır hizmet alamayan bu kentin onuru ne olacak?”

*****

BİR.. İlk icraatı “akıllı kart” uygulamas ı..
ANTKART’ın iptal edilmesi için elinden geleni yaptı ve sonunda (düzeltilebilecek bir eksikliği gidermedi) iptal oldu..
Şimdi, Antalya halkının cebinden ANTKART için firmaya faizleriyle birlikte 30 milyon lira tazminat ödenecek..
Bu bir “onur meselesi” değil midir?

İKİ.. İkinci icraatı “100. Yıl spor kompleksine yapılacak olan stadyum ve arena projesi”nin iptal edilmesi..
“Ben etmedim, mahkeme ve Danıştay etti” diye yalan söyleyip duruyor..
Bu projede de “plan notu” düzeltilebilirdi, yapmadı, iptal edilmesi için elinden geleni yaptı..
Bu “iptal” ile Antalya bu kadar süre sadece stadyumsuz kaldı..
Yetmedi..
Arena yapılmadığı için “Dünya Basketbol Şampiyonası’nın en önemli grup maçları” Kayseri’ye verildi, Antalya 150-200 milyon dolardan oldu..
Yetmedi..
Bu “iptal” nedeniyle bugüne kadar Antalya halkının cebinden 34 milyon lira civarında “tazminat” ödendi, daha da ödenecek..
Bu bir “onur meselesi” değil midir?

ÜÇ.. Antalya’ya dayatılan ve bugünlerde “dava konusu olan” HALKKART olayı..
Hatırlayın..
Halkkart’ı kuran ve işleten A-Kent firmasını yaşatmak için Akaydın ve Büyükşehir yönetiminin başvurduğu yolları anlata anlata dilimizde tüy bitti..
İhale baştan-sona “kötü niyetli” olduğu için, mahkeme tarafından iptal edildi..
Buna rağmen..
Hala HALKKART’ı Antalya halkına kullandırmaya devam etmek, bir “onur meselesi” değil midir?

DÖRT.. Bugüne kadar kent merkezinde ulaşımı düzenlemek ve rahatlatmak adına bir tek icraat yapmayan Akaydın’ın..
ATSO Başkanı gibi daha birçok önemli STK yetkilisi, “Antalya’nın en önemli sorunu kent içi ulaşım” demesine rağmen..
“Antalya’da ulaşım sorunu yok” diyerek, “Akıllı Trafik Sistemi”yle bu halkı aldatmak bir “onur meselesi” değil midir?

BEŞ.. Bazı caddelerde kaldırım ve asfaltı yenileyip birkaç ağaç dikerek, “kenti güzelleştiriyorum” diyen Akaydın, o caddelerde görsel kirlilik yaratan bina ve tabela curcunası kalkmadan “güzelleşme olamayacağı” gerçeğini çok iyi biliyor..
Buna rağmen..
Kaldırım taşlarının rengiyle oynayarak, zaten düzgün yapılmış yerleri kazıp-kırmak , bunun parasını da Antalya halkının cebinden hovardaca harcamak, bir “onur meselesi” değil midir?

ALTI.. Enkaz edebiyatı yaparken, kendi hizmet dönemi olan 5 yılda Antalya’nın ödeyeceği borç miktarı 330 milyon lira iken..
“Antalya’nın borcu 1.4 milyar lira” demek, bunu da sanki kendisi ödeyecekmiş gibi göstererek bu halkı yanıltmak..
Bu arada belediyeye “haciz üstüne haciz” getirtip, kendisini “mağdur” gibi göstermeye çalışmak, bir “onur meselesi” değil midir?

YEDİ.. Dev Akvaryum’da, ne Büyükşehir Belediyesi’nin ne de Akaydın’ın en küçük bir katkısı yok..
Dikkat edin hiçbir yerinde “Büyükşehir Belediyesi” ile ilgili küçük bir tabela bile yok..
Buna rağmen..
Akvaryum sanki Büyükşehir’in veya kendisinin projesiymiş gibi gösteriyor, her yerde de böyle anlatıyor..
Özel bir firmanın yaptığı böyle bir hizmeti “kendisinin hizmeti” gibi göstermek bir “onur meselesi” değil midir?

Sahip çıkması gereken “taşeron işçileri”nin maaşlarının ödenmesi konusunda yalnız bırakmak, onları evlerine boynu bükük göndermek..
Kaçak yapılan Düden Park’ı Kılıçdaroğlu’na açtırmak..
Kumbul ve Türel’in yaptırdığı arıtma ile eklentilerini kendisi yapmış gibi göstermek ve 2. kez açmak..
Köylü’nün kızgınlığını kullanıp 2B için kışkırtarak “siyasi rant” sağlamak..
Bunlar bir “onur meselesi” değil midir?

*****

Aslında “onur meselesi” üzerine yazılacak daha çok şey var..
Ama yerim dar..
Bütün bunları “onursuzluk” saymayan “nazik ve onurlu” Mustafa Akaydın’ın..
Başbakan’ın randevu vermemesini “onur meselesi” saymasını, takdirlerinize bırakıyorum..
“Antalya’ya hizmet” konusu, “onur meselesi” yapılır mı?
Bunu da biraz düşünün artık..