Bu ruha ortak olun


Arma peşinde koşmanın saha sonuçları ile ilgisi yoktur. Yaşadığın kentin kulübünü sahiplenme, kazanılan kupalardan çok daha anlamlıdır.
Konuya bu açıdan bakanların, futbol dışındaki branşlara da bakış açısı aynı olmalı. Futbolcu neyse, aynı armayı taşıyan hentbolcü de aynıdır, masa tenisçisi de, yüzücüsü, su topu oyuncusu da.
Aksine, endüstriyelleşmiş futboldan daha çok desteğe, ilgiye ihtiyacı vardır amatör branş emekçilerinin.
Kendi imkanlarıyla ligleri atlayıp Avrupa kapısına dayanan sutopu takımını nasıl görmezden gelebiliriz?
Ya tüm imkansızlıklara rağmen hentbol sporunu bu çatı altında yaşatmaya çalışanları?
Hani futbolda haftalardır aradığımız ‘ruh’ var ya. İşte bu sporlarda var o ruh.
Biz bunları kulüp taraftarlarına söylerken, yöneticilerin de kulaklarını çınlatmak lazım.
Örneğin, futbol takımının galibiyet primlerinden sekreterlere değil de armayı taşıyan amatör sporculara pay verirseniz, gerçekten spora hizmet edersiniz.
Bugün hentbolu konuşalım. Geçen sene Almanya’da yaşayan gurbetçi gibiydiler. Ne Almandılar ne Türk. Üniversitenin kapısını çaldılar açan yok, Antalyaspor’un kapısını çaldılar ses yok.
Branş bu sene kapanma noktasına geldi. Ancak Büyükşehir Belediyespor Basketbol Takımı küme düşünce, Muratpaşa ile birlikte salon sporlarında en üst düzeyde temsil edilen iki takımından biri olmak adına özverili yöneticiler sayesinde Antalyaspor Kulübü Derneği çatısı altında ‘devam’ kararı alındı.
Tribünden gelen yönetici Hakan İrban elini taşın altına koydu. Özverisi ve fedakarlığıyla çalmadık kapı bırakmadı ve yola çıkacak kadar desteği bulup, ‘Bismillah’ dedi. Sezona geç başlandı, transferler tamamlanmadı ama ilk iki maçta ortaya konan ‘ruh’ parmak ısırttı.
Hazırlık maçı bile yapamadılar. Geçen hafta A Milli Takım kadrosunun bir çok oyuncusunu barındıran Ankara İl Özel İdare’ye kafa tutup berabere kaldılar.
Başkent ekibi eminim ‘Sizin bütçenizin 8’de biri kadar olan bir takımı yenemediniz’ diye fırça yemiştir yöneticilerinden.
Evet, hentbol takımının tüm bütçesi, kendimizden örnek vermek gerekirse, bir Antalyaspor futbolcusunun yarı kadar bile değil.
Takımın kadrosu yetersiz. 4-5 transfer yapılması gerektiği konuşuluyor. Takım olma ruhu ile ayakta durabilmeyi başarmaya çalışan bu takıma işadamları, odalar, STK’lar, belediyeler destek çıkmalı. İnanın çok büyük rakamlar değil. Damlaya damlaya göl oluşturmaya çalışıyorlar.
Bizler de basın olarak bu destekçileri sayfalarımıza taşımaktan, spora gönül verenlerle, Antalyaspor isminin salonlarda yaşatılması adına çalışanlarla omuz omuza bulunmaktan gurur duyacağız.
‘Mücadele ruhuna’ ortak olmak isteyenlerden güzel haberler bekliyoruz.