Budak ile 17 dakika!..

Geçtiğimiz Cumartesi bu köşeden, “Milletin vekilliği nasıl yapılır” başlığı altında yazı kaleme almıştım.

Konu da, CHP Antalya Milletvekili ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak’ın partisinin Antalya il binasında yaptığı son basın toplantısındaki tavrına yönelikti.

Ve kendisini eleştirmiştim.

Yazı çıktığı gün sayın Budak telefon ile aradı.

Daha doğrusu aramış, telefon şarjda olduğundan duymadım..

Mevki olarak Büyük Liman tarafında, 3 dönem önceki belediye başkanlığı seçimlerinde CHP’den Konyaaltı Belediye Başkan aday adayı olan Mesut Meray’ın kardeşi Sefa Meray’ın mermer deposunda misafirim.

CHP Antalya Milletvekili ve CHP Genel Başkan Yardımcısı sayın Çetin Osman Budak’a dönüş yaptım..

Saatler 10.47’yi gösteriyordu.

Önce yazdığım yazıda kendisine hitaben yaptığım yorumdan dolayı sitem etti.

“Felaket tellallığı” olayına takılı kalmış olacak ki, lafı evirip, çevirip bu hitaba getiriyordu.

Oysa o vurgulama bana ait değildi. Ak Parti İl Başkanı Rıza Sümer’in, Budak’ın basın toplantısı düzenlediği gün kendisine yönelik verdiği cevabın ana başlığıydı.

Üstelik cumartesi günkü köşemde de o lafın Sümer’in lafı olduğuna da değinmiştim.

Görmemiş..

Belli ki kendileri sadece, “Felaket tellallığı” konusuna takılı kalmış.

“Çok eski bir tanıdığın ve dostun olarak ben bugüne kadar eleştirisini yaptığım hiçbir konuda çözüm üretmezlik asla yapmadım. O konuları sana bir dosya halinde göndereceğim, gözünle göreceksin ve köşende o gördüklerini yazmanı rica ediyorum” dedi.

Ve ricasını işte yerine getiriyorum.

“İl Binasında yaptığın basın toplantısında Konyaaltı sahili için, “Sahili böyle mi halka açıyorsunuz” diye haykırmışsın ve bende o açıklamalarını partinize yakınlığıyla bilinen bir gazeteden okudum,  devamında çözüm önerini falan göremediğim için o tür bir eleştiri yazısı yazma gereği duydum” dedim.

“Hayır gazetede eksik verilmiş olmalı zira ben çözüm önerimi de beraberinde aktardım” diye yanıtladı.

“Peki sayın Budak Konyaaltı sahili ile ilgili kısa ve net olarak senin önerin nedir” sorusunu yönelttim, “Belediye’nin 2 trilyon parası mı yok. Büyükşehir yapsın, işletmelerini kiraya versin” demez mi?

“Yap-işlet-devret modeli seni neden rahatsız ediyor-ki daha ihaleye talip çıkmayan bir yerden bahsediyoruz” dedim, “O durumda sahiller halktan soyutlanır” demez mi?

Senin partilin Konyaaltı Belediyesi Baki grubuna 10 yıllığına sahili kiraladığında peşkeş mi çekmiş oluyordu” sorusunu yönelttim, konuyu Batı Çevre Yoluna getirmez mi?

“AKP Hükümeti 14 yılda Batı Çevre Yolunu yapamadı” demesiyle, bugünün Başbakanı, o dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın 2013 yılında temelini attığı yolun 14 senede bitirilemediğinden bahsediyordu CHP Antalya Milletvekili ve CHP Genel Başkanı Çetin Osman Budak..

 Meraklısı Liman’a doğru arabasını sürsün. Çakırlar istikametine giden 30 metrelik Batı Çevre Yolu kavşağına geldiğinde, kafasını kaldırıp, karşıdaki tabelaya baksın. İhale tarihi, ihaleyi alan firmalar ve işin teslim günü o koca tabelada yazıyor ve ihale tarihi olarak da 2012 olarak gözükmektedir.

Bu arada hem araba kullanıyor, hem de telefon ile konuşuyor olduğumdan, “Sayın Budak. Eğer ki trafik cezası yersem makbuzunu size gönderirim zira ben şu an Havalimanına geldim” dememle.,

“Hadi canım oradan” demez mi?

“Ne oldu? Bu kadar kısa sürede havalimanına geldiğime şaşırdın değil mi? İstersen sana yer bildirimimi yollayayım” dedim, “yok gerek yok” dedi.

Bu kentte kendi partilin Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapıyorken, sen de Antalya’nın en büyük Sivil Toplum Örgütü olan ATSO’nun başkanıydın. Antalya’ya 5 yıl boyunca bir çivi bile çakılmamasının suçlularından birisi de sizsiniz” demekten kendimi alıkoyamadım.

Budak, e-mail yoluyla TBMM’de yaptığı konuşmaların haber kupürleri, tutanaklar ve çözüm önerilerinin yer aldığı kalın bir dosya gönderdi.

Bu telefon görüşmesinde Budak’ın bende bıraktığı intiba, böylesine kısa bir sürede tam bir politikacı olmuş vesselam..

Kendi partilisi 5 yıl süresince Antalya için bir şeyler yapmak yerine Tayfun Balık Evi’nden beri gelmesin.

Antalya kenti adına gecesini gündüzüne katıp, çoluk-çocuğunun yüzlerini dahi görmeye hasret Büyükşehir Belediye Başkanı’nın icraatlarına her türlü kulp takılıp, daha ihalesi dahi yapılmayan bir proje için peşkeş senaryoları yazılıp, sahilin halka kapatılacağından bahsedilsin.

Bu mudur sizin politikacılık ya da muhalefet anlayışınız?

Ve dip not: Çetin Osman Budak ile tanışıklığımız 1970’li yılların sonlarına dayanır. O yıllardan bu güne gerçekten bir birimize olan samimiyet asla değişmedi. Benim 30 yıllık gazetecilik mesleğimi icra ederken, kendisinden o kadar çok olumlu telkinler aldım ki, sağ olsun.

Bu vesileyle, dünün, “Çeto” dostum, bugünün Antalya Milletvekilim Çetin Osman Budak takdir eder ki, Vedat Gürhan doğru bildiğinden ölünceye kadar şaşmayacak, o da yıllardır yaptığım gibi dik durmamın takdirini milletin vekili bile olsa hep yapacaktır.