Bürokratik engeller!

Abone Ol

Devlet kurumlarında işlerin ağır aksak yürüdüğünü biliyoruz.

Bunun birçok nedenleri var.

En belirgin neden personel fazlalığı.

Evet, yanlış duymadınız. Personel çok olduğu için daha erken bitmesi gerekirken iş, maalesef topu birbirlerine atmaları nedeniyle uzadıkça uzuyor. Olan da vatandaşa oluyor.

Tabi hantal yapının sürmesinde bürokratik engeller de hayli etkili.

Bu tür sorunların yaşanmaması için, hafızam beni yanıltmıyorsa Erzurum’a atanan eski valimiz Ahmet Altıparmak kamu kurum ve kuruluşlarını uyarmıştı. Bürokratik engellere takılmamalarını ve öncelikli olarak vatandaşın mağduriyetinin giderilmesini istemişti. Vali Altıparmak bu uygulamayla hem emrindeki personelin daha rahat iş yapmasını, hem de öncelikli olan vatandaşın sorununun giderilmesini sağlamıştı.

Bugün halen birçok kurumun ağır aksak hareket ettiğini görüyoruz. ‘Önce iş, sonra vatandaş’ ilkesiyle hareket ettikleri için de görülmesi gereken iş görülemiyor.

Gelelim neden böyle bir yazı kaleme aldığıma.

Dün gazeteci dostum İdris Özyol, ‘Organizasyona bak organizasyona’ diye güzel bir yazı kaleme aldı. Yazısını Sovyetler Birliği döneminde sık sık dillendirilen bir ‘anti-sovyet’ fıkrasıyla süsledi. Moskovalı bir yurttaşın almak istediği bir ayakkabı için başına gelen olayı özetledikten sonra konuyu Muratpaşa Belediyesi’ne getirdi. Daha doğrusu gazeteci dostumuz Fikri Cinokur ile Muratpaşa Belediyesi görevlileri arasında yaşanan bir olayı aktardı. Cinokur’un oturduğu apartmanda topladıkları atıkların atılması için Muratpaşa Belediyesi’nin örnek gösterilen ‘Turunç Masa’ birimini aradığını, buradan bir başka yetkiliye, yetkilinin de yine bir başka görevliye, görevlinin ise müdürlere yönlendirdiğini yazdı. Bütün görevlilerin ise ağız birliği yapmışçasına ‘Özel mülkiyet alanı’ diyerek toplanan atıkları alamayacaklarını ifade ettiğini kaleme aldı. Yılmayan Cinokur’un sonunda bir şekilde başkan Ümit Uysal’a ulaştığını ve Uysal’ın da hemen soruna derman olduğunu yazdı.

Yaşananlar daha birçok kamu kurum ve kuruluşunda bürokratik engellerin devam ettiğini ortaya koyuyor. Yani bir telefonla hallolabilecek bir durum maalesef günlerce sürebiliyor. Tıpkı İdris Özyol’un yazısında değindiği konu gibi.

Her şey en tepedeki kişiden beklenmemeli. Altında görev yapan görevliler inisiyatifini kullanıp vatandaşın derdine derman olmalı. Zira o emir beklediği amirinin görevi de vatandaşa hizmettir.