Büyükşehir Belediye bürokratı Arslan, kiralamadığı bir araç için yapılan ithamlar ve takipsizlik kararlarıyla sonuçlanan suç duyuruları sonrası mağdur oldu. Bu mağduriyet üzerine karşı suç duyurusunda bulundu.
Antalya Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı eğitimci Durmuş Ali Arslan, kiralamadığı ve sözleşme yapmadığı bir araç için hakkında yapılan suç duyurularına adeta isyan etti. Suçlanan Arslan, Antalya İYİ Parti Aksu İlçe Başkan Yardımcısı Gülçin Kozgar’ın nitelikli dolandırıcılık ve kullanımdan kaynaklanan hırsızlık suçu iddialarının takipsizlikle sonuçlanmasına rağmen konunun ısrarla basının gündemine taşınmasından sonra harekete geçti. Mağdur durumdaki Arslan’ın, savcılığa çeşitli iddialarla karşı suç duyurusunda bulunduğu öğrenildi.
Kozgar’ın iddiası
Kozgar, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde İYİ Parti’den Aksu Belediye Başkan adayı olan Arslan’ın yeğenine, seçim çalışmalarında kullanılması için babasına ait firmadan sözleşme karşıladığı kiraladıkları aracın seçim gecesi kaza yaptığını, aracın ortada olmadığını, GPRS cihazının söküldüğünü, söz verilmesine rağmen zararının karşılanmadığını, çalıştıramadığı arabanın kredisini ödeyerek mağdur olduğunu, sorun çözülmeyince suç duyurularında bulunduğunu öne sürmüştü. Konuyla ilgili Durmuş Ali Arslan ise asıl mağdurun kendisi olduğunu beyan ederek savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.
Asılsız haber yapıyorlar
Arslan şöyle konuştu: “Gülçin Kozgar’ın suç duyuruları reddedildi. Ben herhangi bir araba kiralamadım veya kiralamak için bir sözleşmenin altına da imza atmadım. Seçim döneminde bir araba kiralanmış ve araba kaza yapmış. Bu hanımefendi ise kazadan iki saat sonra arabanın kaskosunu iptal ettirmiş. İnsan bir aracın kaskosunu niye iptal ettirir. Normalde bu arabanın kaskolu olması gerekiyor. Artık konu yargıya intikal etti. Ben de karşı dava açtım. Avukatıma vekâlet verdim. Ben Büyükşehir bürokratıyım. Asılsız haberler yapıyorlar, beni yıpratıyorlar. Benim kendime göre bir saygınlığım var.”
Kimsenin ekmeğiyle oynamam
“Ben arabayı tutan değilim, imzam yok, kiralayan değilim. Ama ben ona rağmen dedim ki ona, benden kaynaklanan bir zarar varsa ben karşılarım. Bu arkadaşlar zararlarının telafisi edilmesi taraftarı değil, başka şeyler peşindeler sanırım. Tezgâh altı rent a carlık yapıyorlar galiba. Kaskoyu neden iptal ettirdiklerini ben de düşünüyorum ben de cevap bulamıyorum. Ama bana düşen görev burada şudur. Bütün bu kötü niyete rağmen benim yüzümden kimse zarar görmesin, ben kimsenin ekmeğiyle oynamak istemem. Netice itibariyle diyoruz gel arabayı yaptırdık, gelip almıyor. Satalım arabayı, parasını verelim, üstünü tamamlayalım diyoruz ona da yanaşmıyor. Arabanın bedelini de bilmiyorum.”
İnsanlık daha güzel
“Bu konularda benim ismimin gündeme gelmesi bile bir yargı konusudur. Çünkü benim imzam yok, alan değilim veren değilim. Zaten arada bir sözleşme de yok biliyor musunuz? Hanımefendi kendisi bir sözleşme yapıyor ve imza atıyor, basında yayımlıyor. Olmayan bir sözleşme, evrakta tahrifat ve sahtecilik iddiaları var. Hiç kimsenin imzası yok. Sözleşme varsa buyursunlar mahkemeye ibraz etsinler. Buyursunlar, niye mahkemeye vermiyorlar sözleşme varsa. Gelin çözelim diyorum gelmiyor, amaçları nedir bilmiyorum. Bu konuyu genel başkana götürmüşler. Genel başkan danışmanı aradı, ben konuyu izah ettim kendilerine. Bir insan eğer haklıysa, gider yargıda hakkını söke söke alır, o gazete bu gazete gezmez değil mi? Kavga bana göre bir şey değil, benim tarzım bu değil.”
Şükrü AĞIRMAN
Antalya Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı eğitimci Durmuş Ali Arslan, kiralamadığı ve sözleşme yapmadığı bir araç için hakkında yapılan suç duyurularına adeta isyan etti. Suçlanan Arslan, Antalya İYİ Parti Aksu İlçe Başkan Yardımcısı Gülçin Kozgar’ın nitelikli dolandırıcılık ve kullanımdan kaynaklanan hırsızlık suçu iddialarının takipsizlikle sonuçlanmasına rağmen konunun ısrarla basının gündemine taşınmasından sonra harekete geçti. Mağdur durumdaki Arslan’ın, savcılığa çeşitli iddialarla karşı suç duyurusunda bulunduğu öğrenildi.
Kozgar’ın iddiası
Kozgar, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde İYİ Parti’den Aksu Belediye Başkan adayı olan Arslan’ın yeğenine, seçim çalışmalarında kullanılması için babasına ait firmadan sözleşme karşıladığı kiraladıkları aracın seçim gecesi kaza yaptığını, aracın ortada olmadığını, GPRS cihazının söküldüğünü, söz verilmesine rağmen zararının karşılanmadığını, çalıştıramadığı arabanın kredisini ödeyerek mağdur olduğunu, sorun çözülmeyince suç duyurularında bulunduğunu öne sürmüştü. Konuyla ilgili Durmuş Ali Arslan ise asıl mağdurun kendisi olduğunu beyan ederek savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.
Asılsız haber yapıyorlar
Arslan şöyle konuştu: “Gülçin Kozgar’ın suç duyuruları reddedildi. Ben herhangi bir araba kiralamadım veya kiralamak için bir sözleşmenin altına da imza atmadım. Seçim döneminde bir araba kiralanmış ve araba kaza yapmış. Bu hanımefendi ise kazadan iki saat sonra arabanın kaskosunu iptal ettirmiş. İnsan bir aracın kaskosunu niye iptal ettirir. Normalde bu arabanın kaskolu olması gerekiyor. Artık konu yargıya intikal etti. Ben de karşı dava açtım. Avukatıma vekâlet verdim. Ben Büyükşehir bürokratıyım. Asılsız haberler yapıyorlar, beni yıpratıyorlar. Benim kendime göre bir saygınlığım var.”
Kimsenin ekmeğiyle oynamam
“Ben arabayı tutan değilim, imzam yok, kiralayan değilim. Ama ben ona rağmen dedim ki ona, benden kaynaklanan bir zarar varsa ben karşılarım. Bu arkadaşlar zararlarının telafisi edilmesi taraftarı değil, başka şeyler peşindeler sanırım. Tezgâh altı rent a carlık yapıyorlar galiba. Kaskoyu neden iptal ettirdiklerini ben de düşünüyorum ben de cevap bulamıyorum. Ama bana düşen görev burada şudur. Bütün bu kötü niyete rağmen benim yüzümden kimse zarar görmesin, ben kimsenin ekmeğiyle oynamak istemem. Netice itibariyle diyoruz gel arabayı yaptırdık, gelip almıyor. Satalım arabayı, parasını verelim, üstünü tamamlayalım diyoruz ona da yanaşmıyor. Arabanın bedelini de bilmiyorum.”
İnsanlık daha güzel
“Bu konularda benim ismimin gündeme gelmesi bile bir yargı konusudur. Çünkü benim imzam yok, alan değilim veren değilim. Zaten arada bir sözleşme de yok biliyor musunuz? Hanımefendi kendisi bir sözleşme yapıyor ve imza atıyor, basında yayımlıyor. Olmayan bir sözleşme, evrakta tahrifat ve sahtecilik iddiaları var. Hiç kimsenin imzası yok. Sözleşme varsa buyursunlar mahkemeye ibraz etsinler. Buyursunlar, niye mahkemeye vermiyorlar sözleşme varsa. Gelin çözelim diyorum gelmiyor, amaçları nedir bilmiyorum. Bu konuyu genel başkana götürmüşler. Genel başkan danışmanı aradı, ben konuyu izah ettim kendilerine. Bir insan eğer haklıysa, gider yargıda hakkını söke söke alır, o gazete bu gazete gezmez değil mi? Kavga bana göre bir şey değil, benim tarzım bu değil.”
Şükrü AĞIRMAN