“Büyük resme” iyi bakın..

Adamların, (içimizdeki hainleri de kullanarak) yapmak istedikleri şey şu:

1- 24 Haziran’da seçim yapılmasın..

2- Seçim yapılırsa da Erdoğan kazanmasın..

Niye?

Çünkü, 400 yıldır sömürdükleri “sistem” ellerinden uçuyor..

Bunu engellemenin ve tek yolu da, “yollarına taş koyan” Erdoğan’ın sahneden indirmek..

BUNLARI UNUTMAYIN

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’mızı kutladığımız bir günde..

Yaşı müsait olanlar geçmişe doğru şöyle bir baksın..

Yaşı müsait olmayanlar da, görenlere/yaşayanlara sorsun, öğrensin..

“Ismarlama” yazılan Cumhuriyet tarihimizin gerçekleri bir bir ortaya çıkıyor..

Ama 40’lı 50’li ve 60’lı yılları bizzat yaşayanlardan öğrenmek mümkün..

Biz biraz daha yakına gelelim..

Dikkat ediyorum da; 70’li 80’li 90’lı yıllarda yaşananları “işine gelen” hatırlıyor, işine gelmeyen” hatırlamıyor..

Yokluklar, 70 cente bile muhtaç edildiğimiz yıllar, aklınıza gelen bütün ihtiyaçlar için oluşan kuyruklar,..

Sağ-sol çatışmaları, bombalamalar, kafe ve kahvehaneleri makineli tüfekle taramalar..

Darbeler..

Devalüasyonlar, yüzde 3000’e çıkan gecelik faizler, memura bile ödenemeyen maaşlar, işten çıkarmalar, ekonomik krizler..

Neredeyse “aylık” kurulan ve dağılan koalisyonlar..

Siyasi pazarlıklar ve siyasi krizler..

Pislik içinde, böcek ve haşerelerden geçilmeyen hastaneler..

Bir muayene ve ilaç için harcanan 3-4 gün..

Bunların hepsi, “verdiklerimizle yetineceksiniz” diye ülkemize IMF ve Dünya Bankası aracılığıyla hükmeden/sömüren küresel güçlerin bize dayattığı uygulamalarıdır..

Büyük ve güçlü bir işadamı derneği aracılığıyla da “Türkiye’nin üretim yapması” hep engellenmiş, sürekli “ithalat” ile bu ülke resmen soyulmuştur..

Şimdi yeni yeni üretmeye başladık, bunu da engellemek için her yolu deniyorlar..

25 yaşından küçükler, bunları iyi araştırsın ve Türkiye’nin manzarasını iyi görsün..

Görsün ki..

Bir kıyaslama yapabilsin, 24 Haziran’da oyunu “ne için vereceğini” anlasın..

ASLA VAZGEÇMEZLER

2000’li yıllardan itibaren iktidara gelen Recep Tayyip Erdoğan ve ekibi, IMF ve Dünya Bankası’nın ülkemize olan etkisini kaldırınca..

Neler yaşadığımızı biraz hatırlayın..

Terörü iyice azdırdılar..

Bu ülkede darbe bile yaptırdılar..

“Cumhur”un Başkanı’nı öldürmeye kalkıştılar..

Mutemet dostları aracılığıyla TSK’da büyük bir tasfiye hareketine giriştiler..

Kredi derecelendirme kuruluşlarını devreye sokarak ekonomik darbeye yeltendiler..

Türkiye’ye karşı terör örgütlerini silahlandırdılar..

İstanbul ve Ankara’da patlayan DEAŞ bombalarının “gizli sponsoru” olduklarını itiraf ettiler..

Döviz kuru üzerinden manipülasyon yaptılar..

Arkasına halkın gücünü alan Erdoğan “DİK” durunca, bu defa halkı birbiriyle çatıştırma yöntemini devreye soktular..

“Erdoğan gitmezse zorla indirecekler/öldürecekler sonra ondan taraf olanlara zulmedecekler” algısı yayarak milleti korkutmaya/sindirmeye çalıştılar, çalışıyorlar..

Ama, hiçbirini başaramadılar..

Sakın umutlanmayın..

Bunlar, Türkiye’deki yönetimi değiştirme ve (eskiden olduğu gibi) sömürme arzularından asla vazgeçmezler..

Saldırılarını farklı enstrümanlarla ve daha sofistike yöntemlerle devam ettiriyorlar, ettirecekler..

Saldırılarında koçbaşı olarak kullandıkları FETÖ liderini ve bazı terörist grupları himaye ettiklerine ve silahlandırdıklarına göre, “arzuları” hâlâ geçerliliğini koruyor..

Dikkatli ve kararlı olmak zorundayız..

ANLAYIN ARTIK

Mesele siyasi parti meselesi değil, “memleket meselesi”dir..

“İdeolojiler” onların umurunda bile değil, ama bununla insanları çok iyi oynuyorlar..

“Büyük resme” iyi bakın..

Yaptığım hatırlatmaları da ilave edin..

Ve “kimin peşinden giderseniz kul-köle olmazsınız/sömürülmezsiniz” iyi bir analiz edin..

Sonra tercihinizi yapın/gidin oyunuzu kime verirseniz verin..

Yeter ki, “büyük resmi” görün..