Hak-İş Konfederasyonu'na bağlı Hizmet-İş Sendikası, Antalya İnsan Kaynakları A.Ş. ile Hizmet-İş Sendikası arasında yapılan toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşmaya varılamadığı gerekçesi ile greve gitti. Bugün Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne gelen Hizmet-İş Sendikası Genel Başkan Vekili Hüseyin Öz ve sendika temsilcileri ilk olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ile görüşmek istedi. Başkan Böcek'in başdanışmanı Cansel Çevikol Tuncer ile yaklaşık yarım saatlik bir görüşme yapan heyet, kendilerine Muhittin Böcek'in görüşmeler için bir haftalık süre istediğinin belirtilmesi üzerine grev kararı aldı. Büyükşehir Belediyesi önüne gelen ve burada üzerinde 'Bu işyerinde grev vardır' yazılı pankart asan sendika üyeleri burada basın açıklaması yaptı. Büyükşehir Belediyesi İnsan Kaynakları AŞ'de Mart ayında yetki tespitine müracaat ettikleri ve Nisan ayında Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yetki belgesi verildiğini Hüseyin Öz, taleplerini ilettiklerini ancak geride kalan 3,5 aylık süreçte istenilen noktaya gelinemediğini belirtti.
‘İstifa etmek zorunda kaldılar’
31 Mart seçimlerinin ardından Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere birçok belediyede yönetim değişikliğinin meydana geldiğini belirten Öz, "Yerel seçimlere giderken Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından büyükşehir belediye başkan adaylarının tanıtımı sırasında çalışanlara iş sözleşmelerinin feshedilmeyeceğini, hiçbir çalışanın işyerinin değiştirilmeyeceğini, hiçbir belediyede çalışanlara karşı bir hareket içerisinde bulunulmayacağını taahhüt etti. Biz, Kılıçdaroğlu'nun taahhüdünü senet kabul etmek suretiyle çalışanlarımıza siyasi yönetim değişmiş olsa da herhangi bir şekilde sıkıntı yaşamayacaklarını belirttik. Ancak seçimlerin ardından belirginleşmeye başlayan tabloda ise sendikamızın yetkili olduğu özellikle Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarının yönetiminde olan belediyelerde sendikamız üyelerine istifa etmeleri yönünde baskılar uygulanmaktadır. Büyükşehir Belediyesi ve birçok belediyede sendikamızın üyelerine karşı ne yazık ki çok yoğun bir baskı uygulanmaya başladı. Bu baskılar neticesinde sendikamıza üye 17 bin 500 işçi sendika üyeliğinden istifa etmek ve diğer sendikalara üye olmak zorunda kaldılar" dedi.
‘Müzakere masasına oturulmadı’
Toplu iş sözleşmesi müzakerelerinin devam ettiğini ancak CHP'li belediye başkanları tarafından müzakere masasına oturulmadığını söyleyen Öz, "Birçok belediye şirketinde, birçok belediyede ve iş yerinde bir taraftan üyelerimiz sürgün ediliyor, bir taraftan üyelerimiz işten çıkarılıyor. Bir taraftan da toplu sözleşme müzakereleri devam eden iş yerlerinde müzakere masasına oturulmuyor. Dolayısıyla bu olayların lokal münferit başlı başına yerel yöneticilerin iradesinden kaynaklanan bir durum olduğunu kesinlikle düşünmüyoruz. 31 Mart öncesinde sayın Kılıçdaroğlu'nun çalışanlara vermiş olduğu taahhüdün bugün aynı şekilde uygulanmasını ve çalışanlar üzerindeki baskıların ortadan kalkmasını, işlerine son verilmemesini, sürgünlerin kalkmasını istiyoruz" ifadelerini kulandı. Antalya İnsan Kaynakları AŞ ile yaklaşık 3,5 aydır müzakere yürütmeye çalıştıklarını ancak karşılarında bir muhatap bulamadıklarını ileri süren Öz, "Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin farklı birimlerinde yaklaşık 7 bin arkadaşımız var. Yürütülen müzakere sürecinde isterdik ki Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız ya da başkan vekilimiz ile karşılıklı oturup çalışanların haklarının ve hukukunun beraberce karşılıklı anlayış içerisinde görüşmek isterdik. Ancak 3,5 aylık süreçte ne yazık ki bunu göremedik" şeklinde konuştu.
‘Taahhüdün arkasında durulsun’
Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'e seslenen Hüseyin Öz, "Sendikamıza bağlı çalışan arkadaşlarımızın mağduriyetleri var. Büyükşehir Belediyesi ve şirketlerinde çalışanlar gibi arkadaşlarımızın da ücretlerinin, sosyal haklarının, ikramiyelerinin, ilave tediyelerin, idari izin haklarının ve idari sosyal haklarının da toplu iş sözleşmesi ile düzenlenmesi gerekir. Belediye ve şirketlerinde çalışanlar birinci sınıf vatandaş da, insan kaynaklarında çalışanlar bu ülkenin vatandaşı değil mi, Büyükşehir Belediyesi'nin çalışanı değil mi? Çalışanlar arasında ayrım yapmak, onları üçüncü sınıf insan görmek, onların haklarını vermemek adalet duygunuza uyuyor mu? Yüksek Hakem Kurulu'nun sözleşmesinin arkasına sığınarak büyükşehir belediye başkanlığımız 7 bin insan kaynakları çalışanını görmezden gelemez. Seçim döneminde belirtildiği gibi sayın Kılıçdaroğlu'nun Cumhuriyet Halk Partisi'nin ve belediye başkanlarının bu taahhüdün arkasında durmasını istiyorum. Çalışanların üzerindeki baskıların, amirler tarafından yapılan sendikacı olduklarını söyleyenler tarafından çalışanlarımıza yapılan baskıların bizzat sayın Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından kaldırılmasını istiyoruz" şeklinde konuştu. Hüseyin Öz, çalışanların hakkı masada verilinceye kadar belediye önünde nöbetlerinin süreceğini belirtti.
Esra ALTUNKES
‘İstifa etmek zorunda kaldılar’
31 Mart seçimlerinin ardından Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere birçok belediyede yönetim değişikliğinin meydana geldiğini belirten Öz, "Yerel seçimlere giderken Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından büyükşehir belediye başkan adaylarının tanıtımı sırasında çalışanlara iş sözleşmelerinin feshedilmeyeceğini, hiçbir çalışanın işyerinin değiştirilmeyeceğini, hiçbir belediyede çalışanlara karşı bir hareket içerisinde bulunulmayacağını taahhüt etti. Biz, Kılıçdaroğlu'nun taahhüdünü senet kabul etmek suretiyle çalışanlarımıza siyasi yönetim değişmiş olsa da herhangi bir şekilde sıkıntı yaşamayacaklarını belirttik. Ancak seçimlerin ardından belirginleşmeye başlayan tabloda ise sendikamızın yetkili olduğu özellikle Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarının yönetiminde olan belediyelerde sendikamız üyelerine istifa etmeleri yönünde baskılar uygulanmaktadır. Büyükşehir Belediyesi ve birçok belediyede sendikamızın üyelerine karşı ne yazık ki çok yoğun bir baskı uygulanmaya başladı. Bu baskılar neticesinde sendikamıza üye 17 bin 500 işçi sendika üyeliğinden istifa etmek ve diğer sendikalara üye olmak zorunda kaldılar" dedi.
‘Müzakere masasına oturulmadı’
Toplu iş sözleşmesi müzakerelerinin devam ettiğini ancak CHP'li belediye başkanları tarafından müzakere masasına oturulmadığını söyleyen Öz, "Birçok belediye şirketinde, birçok belediyede ve iş yerinde bir taraftan üyelerimiz sürgün ediliyor, bir taraftan üyelerimiz işten çıkarılıyor. Bir taraftan da toplu sözleşme müzakereleri devam eden iş yerlerinde müzakere masasına oturulmuyor. Dolayısıyla bu olayların lokal münferit başlı başına yerel yöneticilerin iradesinden kaynaklanan bir durum olduğunu kesinlikle düşünmüyoruz. 31 Mart öncesinde sayın Kılıçdaroğlu'nun çalışanlara vermiş olduğu taahhüdün bugün aynı şekilde uygulanmasını ve çalışanlar üzerindeki baskıların ortadan kalkmasını, işlerine son verilmemesini, sürgünlerin kalkmasını istiyoruz" ifadelerini kulandı. Antalya İnsan Kaynakları AŞ ile yaklaşık 3,5 aydır müzakere yürütmeye çalıştıklarını ancak karşılarında bir muhatap bulamadıklarını ileri süren Öz, "Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin farklı birimlerinde yaklaşık 7 bin arkadaşımız var. Yürütülen müzakere sürecinde isterdik ki Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız ya da başkan vekilimiz ile karşılıklı oturup çalışanların haklarının ve hukukunun beraberce karşılıklı anlayış içerisinde görüşmek isterdik. Ancak 3,5 aylık süreçte ne yazık ki bunu göremedik" şeklinde konuştu.
‘Taahhüdün arkasında durulsun’
Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'e seslenen Hüseyin Öz, "Sendikamıza bağlı çalışan arkadaşlarımızın mağduriyetleri var. Büyükşehir Belediyesi ve şirketlerinde çalışanlar gibi arkadaşlarımızın da ücretlerinin, sosyal haklarının, ikramiyelerinin, ilave tediyelerin, idari izin haklarının ve idari sosyal haklarının da toplu iş sözleşmesi ile düzenlenmesi gerekir. Belediye ve şirketlerinde çalışanlar birinci sınıf vatandaş da, insan kaynaklarında çalışanlar bu ülkenin vatandaşı değil mi, Büyükşehir Belediyesi'nin çalışanı değil mi? Çalışanlar arasında ayrım yapmak, onları üçüncü sınıf insan görmek, onların haklarını vermemek adalet duygunuza uyuyor mu? Yüksek Hakem Kurulu'nun sözleşmesinin arkasına sığınarak büyükşehir belediye başkanlığımız 7 bin insan kaynakları çalışanını görmezden gelemez. Seçim döneminde belirtildiği gibi sayın Kılıçdaroğlu'nun Cumhuriyet Halk Partisi'nin ve belediye başkanlarının bu taahhüdün arkasında durmasını istiyorum. Çalışanların üzerindeki baskıların, amirler tarafından yapılan sendikacı olduklarını söyleyenler tarafından çalışanlarımıza yapılan baskıların bizzat sayın Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından kaldırılmasını istiyoruz" şeklinde konuştu. Hüseyin Öz, çalışanların hakkı masada verilinceye kadar belediye önünde nöbetlerinin süreceğini belirtti.
İLGİLİ HABER
Büyükşehir'de grev kararıEsra ALTUNKES