Büyükşehir’deki işçi kıyımı üzerine
Herkesin büyük merakla beklediği Konuksever’deki AVM’ye hayır çıktı.
Dün gazetelerde bu konuda yeteri kadar haber vardı. Onay verilmemesi kentin büyük bir kesimini memnun etti. Ancak AVM defteri bence kapanmadı. Daha uzun süre kentin gündemini meşgul edecek gözüküyor. Yakında bu konuda önemli gelişmeler yaşanacak. Buna da hep birlikte tanık olacağız.
Gelelim asıl konumuza.
Büyükşehir Belediyesi’nde taşeron olarak çalışan, maaşlarını alamadıkları için eylem yapan ve bu nedenle kapının önüne konulan işçiler bilindiği üzere ‘Direniş çadırı’ kurmuştu. 2 aya yakın bir zamandır eylemlerini sürdüren işçilerden ikisi önceki gün Büyükşehir meclisine gitti. Burada seslerini duyurmak isteyen işçilere yapılan muamele dün gazetelerde yer aldı. İmece Gazetesi yazarlarından İdris Özyol da konuyu köşesine taşıdı. Emek ve emekçiden yana olması gereken bir partide işçilerin sesinin kesilmek istenmesi ve tartaklanmasını kaleme alan İdris Özyol, CHP’li Büyükşehir Belediyesi’ni devrimci kimliğiyle eleştirmiş. Yazının büyük bir bölümünün altına ben de imza atıyorum.
1 Mayıs İşçi Bayramı’nı fırsata çeviren ve herkesten fazla işçi, emekçi dostu gözükmeye çalışan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’ın emekçileri emekçilerle susturmak istemesi düşündürücü. Akaydın Hoca bunu ilk kez yapmıyor. Daha önce de Yat Limanı’nda çalışan taşeron işçiler aynı şiddete maruz kalmıştı. Haklarını aramak için Büyükşehir Belediyesi önünde eylem yapan taşeron işçiler, yine taşeron işçiler, yani özel güvenlik elemanlarına dövdürülmüştü.
Daha önce belediye binasına çıkıp intihar girişiminde bulunan, tencerede taş pişirerek eylem yapan işçilerin maruz kaldığı şiddete sözüm ona devrimcilerin sessiz kalmasını anlayamıyorum. Sözünü ettiğim bu devrimciler (!) belediyede en üst mevkilerde görevli. Yani koltuk tatlı geliyor. Bunlarda olsa olsa ‘çakma devrimci’ olur.
Büyükşehir’de işçi kıyımı ve şiddeti yaşanırken sanki hiç bir şey olmamış gibi 17-22 Aralık’ta Antalya’da düzenlenecek olan Uluslararası İşçi Filmleri Festivali’ne destek vermesini aklım almıyor. Festivalin Antalya Komitesi’nde KESK Şubeler Platformu, DİSK Akdeniz Bölge, Antalya Halkevleri ile birlikte Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin olması anlaşılır gibi değil. KESK, DİSK ve Halkevleri’nin Büyükşehir’e karşı tavır alması gerektiğini düşünüyorum. Olması gereken de bu değil mi?