Büyükşehir hala A-Kent’i kolluyor..

Abone Ol

Büyükşehir Başkanı Mustafa Akaydın..
Sivil toplum kuruluşları..
Hatta (bazı) siyasetçiler..
Bu kentin üzerine bir “kabus” gibi çöken “Halkkart”ı unuttuğumuzu falan sanmasın..
Konuya polis el koyduğu ve bir soruşturma yürütüldüğü için, biraz ara verdik, o kadar..
Ancak..
“Halkkart’ta gelinen nokta nedir” gibi sorularla sık sık karşılaşınca, bugünkü durumu vatandaşa anlatmakta yarar var diye düşünüyorum..

Öncelikle..
Halkkart’ın yüklenici firması A-Kent’e yapılan “polis incelemesi” henüz sonuçlanmadı..
Dolayısıyla..
Esnafın ve vatandaşın, şikayetlerinin kaynağına ulaşıp ulaşamayacakları henüz belli değil..
Öyle sanıyorum ki..
Çok “çetrefilli” bir şekilde kurulduğu iddia edilen Halkkart teknik sisteminin işleyişini anlamaları süre alıyordur..
Bu nedenle..
Emniyet’in çalışmalarını beklemek lazım..

Yine de..
Bugünkü durumu merak edenlere bazı bilgileri aktaralım..
Danıştay’ın, “Halkkart’a iptal davası açan davacının feragatini” hükümsüz saymasından sonra, İdare Mahkemesi’nin kararında ısrar ediyor olması gösteriyor ki..
Halkkart ihalesi, “kamu yararı” gözetilmeden, açıklık, şeffaflık ve rekabet ilkelerine uyulmadan yapılmıştır..
Ve bu nedenle Halkkart ihalesinin iptal edildiği kesin hükme bağlanmış oluyor..
Yani..
Büyükşehir’in, bu ihaleyi yüzüne gözüne bulaştırdığı kanıtlanmış oluyor..
Ve..
Kamu yararından çok, firmayı gözetmesi nedeniyle, ortada “sakıncalı bir durum” olduğu”nu gösteriyor..

Bu durumda..
Sosyal demokrat ve hukuka saygılı olduğunu öne süren bir Belediye Başkanı çıkıp mertçe Antalya halkından “Halkkart için” özür dilemelidir..
Ve..
Eğer yeni bir kart ihalesi daha yapacaksa..
BİR.. Bu ihaleyi adam gibi yapmalıdır..
İKİ.. A-Kent misali, bir “adrese teslim” kurgusu yapılmayacağı yönünde kamuoyunu rahatlatmalıdır..

Ama..
Bu konuda biraz kuşkuluyum..
Çünkü..
Büyükşehir yönetimi bir “yanlış”ını hala sürdürüyor..
Firma ile hiç bir hukuki bağı kalmamış olmasına ve bir sorun iletildiğinde araç sahiplerine “firma ile çözün” demesine rağmen..
Büyükşehir, firmanın aleyhine olabilecek durumlarda, (örneğin; sürücü kartının kullanılmaması gibi) araçlara ceza yazıyormuş..
Madem şu anda ihale yok hükmünde ve sözleşme fesih olmuş durumda..
O halde..
Belediye, hala neye dayanarak kartla ilgili konuları bahane edip araçlara ceza yazıyor?
Bunu da açıklamalı..
Anlayacağınız..
Halkkart; ihalesiyle, varlığıyla, işleyişiyle tam bir “hilkat garibesi” durumunda..

Geçtiğimiz günlerde Akaydın, sabah katıldığı bir TV programında bu “Halkkart gelişmeleri” ile ilgili olarak dedi ki:
“Hukuk her zaman doğru karar vermeyebilir..
Bunca insan kart kullanırken ne yapsaydık?”
Peki, soruyorum:
“Antkart” sistemi çalışırken hukuk doğru karar verdi de, Halkkart konusunda niye yanlış karar vermiş oluyor..
Üstelik..
Antkart’ı fesih ederken bahane ettiği İdare Mahkemesi kararında, “rekabete uygunsuzluk, açıklık-şeffaflık”la ilgili gerekçeler yokken..
Ve yüzbinlerce insan 2 yıldır kartını kullanırken..
Antkart’ı ortadan kaldırmak mübahtı da, Halkkart’ta ne değişti?
Bunlara cevap istiyorum..

Şunu artık rahatlıkla söyleyebilirim ki..
A-Kent, Büyükşehir yönetimi tarafından hala açıkça kollanıyor..
İşin acı yanı da şu:
Antkart’ta bağıran o siyasiler, STK’lar ise sus pus..
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?