BUZDAĞLARI VE İNSANLAR

Buzdağları, kuzey ve güney kutuplarında buzullardan kopmuş dağ şeklinde büyük buz parçaları olarak sularda bulunan buzdan oluşan tabiat unsurlarıdır. 

Dağ şekilli halleriyle büyük ve heybetli buzdan oldukları gözükür, sadece yüzeydeki kısımları gözükür; bilim adamları buzdağlarının altındaki yaşamı da tespit edip incelemek amacıyla buzdağlarının üst kısmından aşağı doğru "200 metre“ inerek buzdağlarının altlarında dışardan görünmeyen yaşam olduğunu kurtçuklar, yosunlar ve birçok biyolojik canlıyı görmüşlerdir. 

Sosyal yaşamda ise toplumu buzdağı kabul edersek görünen kısım o toplumun bilinen özellikleridir, inançları, davranışları, farkındalıkları gibi, toplumun görünmeyen daha geniş yüzü ise, kökenleri, bilinçdışı davranışları, değerleri ve düşüncelere şekil veren alt metinleridir. 

Toplum böyleyken her insanda aslında bir buzdağıdır, dışardan bakıldığında fiziksel yapısını, belirgin hareketlerini, çalışkanlığını; tembelliğini, toplumsal yaşamda değişik reaksiyonlarını görürüz. 

İç dünyasını, düşüncelerini, kalbinden geçen gerçek niyetlerini biyolojik ve ruhsal hallerini bilemeyiz. 

Bir insanı bu özelliklerine bakarak tanıdığımızı sanırız fakat sosyolojik araştırmalar göstermiştir ki, üstünkörü vardığımız sonuçlar, yeterince derine inmediğimiz için büyük oranda gerçek o insanın kişiliğini görmemizi engeller. 

Toplumda özellikle maddi manevi istismar peşinde koşanlar asla gerçek yüzlerini göstermezler, sinsi plânlarını belli etmezler. 

İyi niyetli insanların genelde de mesleki başarıları ve kariyeri olan kadınların düştüğü yüzeysel görünüşe göre verilen kararlar ile aldanmalarına şahit oluruz. 

Bir insan hakkında karar verirken davranışlarında, söylemlerinde tutarlı olup olmadıklarını, samimiyetlerini duygusallıktan uzak realist "gerçekçi" olarak değerlendirmek maddi manevi zararlardan uzak olunmasına katkı yapacaktır. 

Gönlünüz ve kalbiniz, kalbi ve düşünceleri berrak olan insanlarla olsun.