Antalya Haberleri

Çevre mühendislerinden Meclis’e açık çağrı: Zeytinlikler giderse, gelecek de gider!

ÇMO Antalya Şubesi, torba yasadaki 11’inci maddeye karşı ses yükseltti. Meclisteki tüm milletvekillerini bu yanlıştan dönmeye ve yasa teklifinin ilgili maddesini geri çekmeye çağıran ÇMO Antalya Şubesi, “Antalya’da da önemli bir geçim ve üretim alanı olan zeytincilik sektörü bu girişimlerle büyük zarar görecek, bölgenin tarımsal sürdürülebilirliği tehdit altına girecektir” dedi

Abone Ol

Son 20 yılda 10 kez Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine getirilen ve her seferinde kamuoyu tepkisiyle geri çekilen 3573 sayılı ‘Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılanması Hakkındaki Kanun’a yönelik değişiklik teklifleri, 13 Haziran 2025 tarihinde bir kez daha gündeme alındı. Bu teklifin, özellikle kömür ve diğer madencilik faaliyetlerine alan açmayı hedeflediğini; yalnızca tarım politikalarını değil, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirliği ve Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadele taahhütlerini de doğrudan tehdit ettiğini ifade eden TMMOB Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Antalya Şubesi Yönetim Kurulu, konuyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı.

‘Ekosistemler taşınamaz’

Binlerce yıldır Anadolu topraklarına kök salmış kutsal bir ağaç olan zeytinin; yalnızca bir ürün değil, aynı zamanda kültürel bir miras, ekolojik bir denge unsuru olduğunu belirten ÇMO Antalya Şubesi, yazılı açıklamasında şu sözlere yer verdi: “Ancak bugün zeytinlikler, kısa vadeli ekonomik çıkarlar uğruna feda edilmek istenmektedir. Antalya’da da önemli bir geçim ve üretim alanı olan zeytincilik sektörü bu girişimlerle büyük zarar görecek, bölgenin tarımsal sürdürülebilirliği tehdit altına girecektir. Üreten toplumdan tüketen topluma geçişi hızlandıracak bu düzenleme, aynı zamanda kırsal yaşamı ve istihdamı da zayıflatacaktır. Torba yasa teklifinin 11’inci maddesiyle zeytinlik alanlara ‘geçici’ madencilik tesisleri kurulmasına ve zeytinliklerin başka alanlara taşınmasına olanak tanınmak istenmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki; ekosistemler taşınamaz.”

‘Açık bir çelişki içinde’

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Zeytinlikler yalnızca bir tarım alanı değil; biyoçeşitlilik barınağı, karbon yutağı, erozyon önleyicisi, iklim düzenleyici doğal varlıklardır. Bu nitelikleri başka bir yere taşımak mümkün değildir. Söz konusu yasa teklifi; hava, toprak ve su kalitesini, tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini, bölgesel iklim dengesini, halk sağlığını, biyolojik çeşitliliği ve kültürel mirasımızı tehdit etmektedir. Üstelik teklif, Türkiye’nin 2053 karbon nötr hedefi ve COP29 çerçevesinde verdiği uluslararası iklim taahhütleriyle de açık bir çelişki içindedir. Kömür gibi kirli bir fosil yakıt için zeytinlikleri feda etmek; çevresel olduğu kadar, toplumsal bir adaletsizliktir.”

‘Ekolojik yıkımlar doğuracak’

“Ayrıca ülkemizde hızla azalan su kaynakları dikkate alındığında, madencilik faaliyetleriyle bu baskının daha da artacağı açıktır. Madencilikte kullanılan proses suları, su kaynaklarını tüketmekte; oluşan atık sular ise yüzey ve yer altı sularını kirletmekte tehdidiyle başbaşa bırakmaktadır. Madencilik faaliyetleri sırasında ortaya çıkan tehlikeli ve tehlikesiz atıklar, yalnızca suyu değil; toprağı da kirleterek, tarımsal üretimi ve ekolojik sağlığı tehdit etmektedir. İklim krizinden doğrudan etkilenen Antalya gibi bir bölgede tarıma ve doğa temelli çözümlere duyulan ihtiyaç her geçen gün artarken; zeytinlikleri madenciliğe açmak, geri dönüşü olmayan ekolojik yıkımlar doğuracaktır.”

Gelecek kuşakların emaneti

“TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi olarak; tarım alanlarının enerji ve madencilik faaliyetlerine kurban edilmesini reddediyoruz. Zeytinliklerin yalnızca tarımsal değil; ekolojik, kültürel ve iklimsel koruma alanları olarak tanınması gerektiğini vurguluyoruz. Meclisteki tüm milletvekillerini bu yanlıştan dönmeye ve yasa teklifinin ilgili maddesini geri çekmeye çağırıyoruz. Zeytinlikler bizim değil, gelecek kuşakların emanetidir. Bu emanete sahip çıkmak, hepimizin insanlık görevidir.”