CHP’de yeni bir şey yok..

“CHP nerede eksiklik ya da hata yapıyor da bir türlü iktidar ya da iktidar alternatifi bile olamıyor” gibi şeyler hiç tartışılmadı..

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ağzını açarken hükümete, ağzını kapatırken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a veryansın etti, o kadar..

“Evet arkadaşlar ben de şu konularda hata ettim, ediyorum” demedi..

Genel Sekreter Gürsel Tekin de genel başkanını takip etti..

11 yıldır kaybedilen seçimlerin nedeni, yine arada kaynadı gitti..

Aynı söylemler..

Aynı inkarlar..

Aynı suçlamalar..

Aynı kargaşalar..

Deniz Baykal ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun kahvaltı etmesi, havaalanında karşılama gibi “nafile hareketler”in CHP’ye hiçbir şey kazandırmayacağını, parti tabanı sosyal medyada bol bol dile getirdi..

Buna kızanlar da sadece, “yapmayın arkadaşlar, zaman birlik zamanıdır” gibi beylik cümlelerle, “tartışmak-çözüm bulunmasını istemek” yerine hataları ve kabahatleri örtme gayreti içine girdiler..

İdris Özyol kardeşim, dünkü köşesinde bu durumu çok güzel anlatmış:

“30 Mart öncesi ve hemen sonrası herkes birbirine girdi..

Birileri CHP’yi terk etti, birileri parti binasını bastı, birileri ‘oy vermem de, verdirtmem de’ dedi, bir başkası Akaydın’a köpürdü, diğeri Kılıçdaroğlu’na saldırdı, ötekiler Deniz Baykal’a şarladı, bir araya gelmemek için çaba harcadılar, bırakın yan yana oturmayı, birbirlerinin cenazesine bile gitmeyecek havaya girdiler..

Peki, şimdi ne oldu da, hepsi aynı fotoğraf karesinin içinde buluşabiliyor?

Cavit Arı ve Yıldıray Sapan yan yana yürürken, Akaydın’ın kafası nasıl oluyor da aradan görünebiliyor?

Bütün bu kavga, gürültü, patırtı kayıkçı kavgası mıydı?

Kimsenin özeleştiri yaptığı yok..

Dün hiç yaşanmamış gibi, bugün gördüklerimize inanmamızı istiyorlar..”

İşte CHP’de durum, özetle bu..

Yani; CHP’de yeni bir şey yok”..

Öte yandan..

CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, Antalya’daki kampta VTV’nin canlı yayınına katıldı..

Tekin bir soru üzerine, “2015 yılındaki genel seçimlerde adayları ön seçimle belirleyeceklerini “ söyledi..

Devrim Kök-Ercan Erkan ikilisinin “ön seçim” vaadlerinin yerine getirilmemiş olması hatırlatıldı, bunu duymazlıktan geldi..

Ardından da, “Antalya’da seçimi Ak Parti kazanmadı, CHP kaybetti” gibi bir laf söyledi..

Dün sosyal medyada CHP tabanı bunlara da “yorumlar” getirdi..

Ama, içlerinden biri Tekin’i iyice bir benzetmiş..

Fehmi Atan, bakın ne diyor:

“Gürsel Tekin, uyan da balığa çıkalım..

Antalya’da il yönetiminin hataları size binlerce kez iletildi..

Siz Antalya’yı, parti tabanını dinlemek lütfunda bulunmadınız..

Şimdi hangi yüzle Antalya’ya kampa geliyorsunuz, anlamıyorum..

Evet AKP kazandı, ama sizin yüzünüzden..

Kulak vermediniz, dinlemediniz bizleri..

Antalya’da yer yerinden oynarken ‘neler oluyor’ demediniz..

Bizler kazanmak adına dişimizi tırnağımıza takarken sizin kulaklarınız tıkalı, telefonlarınız kapalı idi..

Şimdi tutmuş, ‘Antalya’da seçimleri AKP almadı, CHP kaybetti’ diyorsunuz utanmadan..

Sizden olsa olsa İstanbul Atatürk Stadyumu’nda top toplayıcı olur..

Tabii, Federasyon izin verirse..”

Özetle..

Önümüzdeki yıl yapılacak “genel seçimler”e hazırlanan CHP’de her şey aynı hamam aynı tas..

Parti ve ülke kimsenin umurunda değil..

Birileri kaptığı köşede kalmak, birileri de o köşelerden birini kapmak için savaşıyor CHP’de..

“Taban” da çiğnenmekten bıkmış bir vaziyette, “umut aşılamaya” çalışıyor..

Soruyorum..

Önümüzdeki seçimlerde böyle bir CHP’nin yüzde 28’i geçme şansı var mı?