CHP önce iç barışı sağlamalı

Yazınca kızıyorlar, gönül koyuyorlar.

Yazmasak olmuyor.

Ana muhalefet partisinde kaos, kriz bitmiyor...

Türkiye’nin en köklü partisi CHP’de sular bir türlü durulmuyor.

Ne oluyor, niye oluyor dediğinizde, “Bizde demokrasi çok” diyorlar.

CHP’deki demokrasi anlayışı, kavga, kaos ve krizle eş değerde…

Diğer partilerde anlaşmazlıklar olmuyor mu, oluyor elbette. Ama onlar dışarıya yansıtmıyor. Kol kırılsa da yen içinde kalıyor. Fakat CHP öyle mi? Saklamak bir yana, bizzat parti içindekiler ifşa ediyor. “Ben 40 yıllık CHP’liyim” diye böbürlenenler fitili ateşliyor önce. Kendi istediği olmayan, arzuladığı konuma gelemeyen yaygarayı başlatıyor. Partinin menfaatiymiş, hedefiymiş hepsi fasa fiso. Varsa yoksa kişisel ego ve menfaatler…

Mantalite böyle olunca da krizin, kaosun ardı arkası kesilmiyor.

İşte şimdi de ‘ön seçim’ krizi başladı Antalya’da.

Malum, Muratpaşa Belediye Meclisi üyeliği için yoğun başvuru olunca bir süre önce CHP Muratpaşa İlçe Örgütü temayül yapılacağını ilan etmiş ve 59 aday adayı da temayüle katılacağını beyan etmişti. Temayüle katılacak olan aday adayları mahalle mahalle dolaşarak saha çalışmasına da başlamıştı. Ancak 4 Ocak’ta genel merkezden ilçe ve il örgütüne gönderilen bir talimatla bu ön seçim engellendi. Neden olarak da, daha önce alınmış olan “İttifak yapılan illerde ön seçim yapılamaz” kararı gösterildi. Aday adayları da dahil olmak üzere bir çok CHP’li temayülün genel merkez kararıyla yapılacağını düşünüyordu. Gelen bu yazı gösterdi ki, genel merkezin değil Muratpaşa İlçe Örgütü’nün işgüzarlığıymış…

Her neyse, ön seçimin iptal edilmesiyle birlikte CHP’deki cadı kazanı yine fokurdamaya başladı. Sosyal medyada genel merkeze veryansın edenler, kulislerde yakınanlar, küfredenler gırla. Hadi sosyal medyayı görmezden gelelim, hadi kulislerdeki yakınmaları ‘iç dertleşme’ kabul edelim. Peki bunları bizlere, yani basın mensuplarına ulaştıranlara ne demeli. Yazınca kötü biz oluyoruz da, peki bunları bize ulaştıranlara ne demeli. Hele, ağzına geleni söyleyip, en ince ayrıntılara kadar bilgiler verdikten sonra, “Aman ha, zinhar adımı yazmayasın” diyenlere inanın söyleyecek laf bulamıyorum.

Çok bilinen bir fıkra var hani..

Cehennemde her ülkenin bir kazanı varmış. İçinde sıcak kaynayan yağ olurmuş. Günah işleyenler bu kazanlarda cezalandırılıyormuş. Kazandan kafasını çıkaranları zebaniler kafasına vurarak geri sokuyormuş. Baş zebani bir bakmış diğer kazanlarda herkes çıkmaya çalışıyor ama Türkiye’nin kazanından kimse kafasını bile çıkarmıyor. Zebanilerden birini çağırmış ve sormuş; Niçin Türkiye’nin kazanından kimse çıkmıyor, yoksa orda günahkar yok mu? Zebani: Olmaz mı, ama çıkmaya çalışanı alttakiler geri çekiyor.

Bu fıkrayı CHP’ye uyarlamak son derece mümkün. CHP’de de işte tam böyle. Yukarı çıkmaya çalışanı alttan birileri sürekli çekiyor. Onun için hep söylüyorum, yazıyorum. CHP iktidar olmak istiyorsa önce içindeki bu cadı kazanını dizayn etmeli. Önce kendi iç canavarını islah etmeli. Aksi halde yıllardır olduğu gibi havanda su dövmeye devam eder durur…