Öncelikle geçmiş bayramınızı kutluyorum.
Barışın, kardeşliğin, kimsenin kimseyi hor görmediği yeni bayramlarda görüşmek dileğiyle bugünkü yazıma başlamak istiyorum.
Bayram sabaha birçok kişi gibi bayram namazı için caminin yolunu tuttum. Cami imamı hutbede bayramın önemini anlattı. Bayramda küslüğün, kırgınlığın olmaması gerektiğini, herkesin birbirine barış elini uzatması gerektiğini ifade etti. Namaz sonrası camideki cemaatle bayramlaşıp ayrıldık. Ben de her bayramda yaptığım gibi börekçinin yolunu tuttum. Bu esnada daha önceden tanıştığım ancak çok da samimi olmadığım 70 yaşını aşmış bir öğretmen emeklisi amcamız da geldi börekçiye. İşyeri sahipleriyle bayramlaştıktan sonra ben de elimi uzatıp bayramını kutlamak istedim. Bana bakmadan arkasını dönüp gitti. Görmemiştir diye “Hocam elim havada kaldı” diye seslendim. “Kalsın” diyerek sert bir bakış attı. Neye uğradığımı şaşırdım. O kadar şaşırmıştım ki “Neden” diye soramadım bile. Sonra biraz oturduktan sonra bu zat-ı muhterem gitti. İşyeri sahibine “Neden bana böyle davrandı, istemeden kalbini mi kırdım” dedim. Aldığım yanıt karşısında bir kez daha şaşkınlık geçirdim. Meğer bu arkadaş yazılarımı okuyor ve CHP’yi eleştirdiğim için de bana kızmış. Kızdığı için de elini uzatmamış.
Gerekçeye bakar mısınız?
70 yaşını aşmış bir eğitmen bir gazeteciye eleştirel yazıları nedeniyle el uzatmıyor. Hem de hoşgörünün, barışın zirve yaptığı bayram günü yapıyor bunu. Hem de kendinden 30-35 yaş küçük birine.
CHP, maalesef kendine sosyal demokrat(!) diyen bu kişiler yüzünden kan kaybediyor, bir türlü iktidar olamıyor. Bir başkasını eleştirme hakkını kendinde gören bu zihniyet eleştiriye tahammül etmediği sürece savunduğu değerlere zarar verecektir, veriyor.
Diyelim ki ben eleştirilerimde haksızım. Ben ve benim gibi düşünenleri küserek, el uzatmayarak mı kazanacaksınız? Aksine savunduğunuz düşünceden biraz daha uzaklaştırırsınız. Medeni insanların yapması gereken bize nerede haksız olduğumuzu anlatıp inandırmaktır.
Siyaset hoşgörü ister. Siyaset başkasının düşüncesine saygı göstermeyi gerektirir. Bunun en güzel örneğini de bayram sabahı yaşadık. CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal ile AK Parti’de Genel başkanlık yapan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel arasında gördük. İkili bayram namazı sonrası börekçide karşılaştı. Birbirine sarılıp bayramlaştılar, dostluk gösterisinde bulundular. Partilerinde en üst kademede yer alan ikili, birbirlerine dostluk eli uzatırken yukarıda sözünü ettiğim öğretmenin bunu yapması garip değil mi?