“Çıkarınız” varsa, bunlar olmasa da olur..

Abone Ol

Yöneticilere karşı önüne gelen tepkili, önüne gelen eylemde..

Biz halk olarak ne istiyoruz?

- Bizi yönetenler “dürüst” olsun..

- Rüşvet almasın, yolsuzluk yapmasın..

- Ülkenin kaynaklarını-malını-mülkünü yemesin-yedirmesin..

- Her konuda herkese eşit mesafede olsun, kimseye “kıyak” geçmesin..

- Yasalara uygun davransın, yasalara uygun davranılmasını sağlasın..

- Halkın vergilerini ve ülke kaynaklarını çarçur etmesin..

Peki..

“Laf”a gelince bunu isteyen veya istediğini söyleyen halk, iş “icraate” döküldüğünde, niye “aksi” isteklerde bulunuyor?

Yani..

Halk, aslında yöneticilerinin eşit davranmasını ve yasaları uygulamasını pek istemiyor..

Hatta, “aksini” isteyenler bile oluyor..

Buna bazı örneklerle açıklık getirelim..

180 DERECELİK BİR DÖNÜŞ

Zaman zaman duyuyorsunuz; bazı otellerde kaçak katlar, kaçak çıkmalar olduğu belirleniyor..

Bazı meclis üyeleri, bu “fazladan” yapılan yerlerin “yasalara uygun olmadığını, belediyece iskan izni verilmediğini” ifade ediyor..

Ve diyelim ki, konu kamuoyuna yansıyınca otel de “kaçak yapıları” nedeniyle kapatılıyor..

Sonra iş yargıya kadar gidiyor..

Yapılan işlemler doğrudur-eksiktir-yanlıştır, bunu tartışmayacağım..

Eminim “yargı” bununla ilgili en doğru kararı veriyordur..

Ancak..

“Yasal olmadığı” söylenen o otellerin “hemen” açılması için çevre esnafı talepte bulunuyor..

Niye?

Efendim, otelin kapanması işlerini düşürüyomüş..

Yani..

Esnaf, “işlerinin iyileşmesi için, yasal olmayan bir uygulamaya izin verilmesini” istiyor..

Peki, nerede kaldı “adalet, eşitlik, yasaların uygulanması” istekleri?

Demek ki..

“Çıkar” sözkonusu olduğunda, “adalet ve eşitlik istekleri” insanoğlu için anlamını yitiriyor..

HIZKESLER YASAL DEĞİL, AMA…

Bir örnek daha..

Antalya yollarında “hızkes terörü” yaşıyor sürücüler..

Ve bunların kaldırılmasını istiyor..

Çünkü hiçbiri “yasalara uygun değil”..

Ama..

Ahmet Ağa evinin önüne istiyor..

Mehmet Ağa işyerinin önüne istiyor..

Hasan Ağa, sokağının kavşağına istiyor..

El insaf..

Çoğunda duracak kadar yavaşlamazsanız aracınızın alt tarafı gidiyor..

Bazı caddelere de “demir” hızkesler konmuş..

Lastiklerin ve ön takımların anasını belliyor..

Şimdi soruyorum..

Neredeyse hemen her isteyenin istediği yere hızkes konuluyor..

İyi de..

Yasal olmayan bu uygulamanın araç sahiplerine verdiği zarar niye hiç düşünülmüyor?

(NOT: Hatırlayın, 2-3 yıl önce Eskişehir’de bir mahkeme yasal olmadığı için bu tür hızkesleri kaldırtmıştı..)

“Vaktinden önce yıpranan lastik, ön takım, amortisör, kaporta masraflarını” niye o Ahmet-Mehmet-Hasan ağalar umursamıyor?

Onlar bu kentin, bu ülkenin vatandaşı değil mi?

Demek ki..

Bizim isteğimiz olsun, ama “yasal olmayan hızkes”ler yapılsın, yapılmaya devam etsin..

Peki, nerede kaldı “adalet, eşitlik, yasaların uygulanması” istekleri?

NE İSTEDİĞİNİZE DİKKAT EDİN

Örnekleri çoğaltabiliriz..

“Bizim çocuğumuz işe alınsın, ama başkasına ne olursa olsun” gibi..

Ama, siz bunları zaten biliyorsunuz..

“Laf”a gelince hak-adalet istersiniz..

Ama..

“Çıkarınız” varsa, bunlar olmasa da olur..

Bu kafadaki insanların..

Yöneticilerinden dürüst, eşit davranan- adalet dağıtan kimseler olmasını beklemesi kadar “abes” bir şey olabilir mi?

Unutmayın..

O yöneticilerin hepsi..

Gökten zembille inmiyor, “sizlerin” arasından çıkıyor..

Toplumlar, “hak ettikleri şekilde” yönetilir..

Tepki gösterirken, eylem yaparken bunları bir düşünün isterseniz..