ÇIKMAZ SOKAK

Abone Ol

Bizler ise 2012 yılının Antalya’sında 5-10 kilometrelik yolu açmayı beceremedik. Adına Batı Çevre Yolu dediğimiz yolu el birliği ile bir çıkmaz sokağa çevirmeyi başardık.
Konyaaltı’nda oturan, kafaları kamyon gürültüsünden şişmiş ve bu yolun açılmasını dört gözle bekleyen vatandaşlarımıza sesleniyorum. Boşuna beklemeyiniz bu yol 2-3 seneden önce mümkün değil açılamaz. Benim kanaatim budur.
Bu yolun açılmasıyla ilgili bir kaç boyut var. Birincisi koskoca Karayolları Genel Müdürlüğü, ülkemizde bulunan ve belki milyon kilometreye ulaşmış yol ağının, otoyolların ve köprülerin sahibi olan kurum, bugün maalesef birkaç belediye bürokratı ve yöneticisinin ağzından çıkacak karara mahkum kalmıştır. Kamulaştırma bedelini ödeyip yolu açamamıştır.
Belki onlar da birçok vatandaş gibi belediyeye güvenmişler, verilen sözlere ve yapılan sözleşmelere güvenmişler, hesap kitaplarını ona göre yapmışlardır. İş çıkmaza girince de kamulaştırma bedelini bulmakta zorlanmışlardır. Bence bu konuda en suçsuz kurum da onlardır. Keşke yasalar ona göre düzenlenseydi de şehir merkezlerinden geçen tüm yolları açma görevi Belediyelere ait olsaydı. Bu yol işini de Büyükşehir tek başına yapsaydı.
İkinci olarak Belediyelerimizde iki hakim görüş var. Bir grup 18 uygulaması isterken diğeri kamulaştırma diyor. Görünen o ki Büyükşehir Belediyemiz kamulaştırma diyenlerden. Karayolları parayı basıp yolu açmalı. Yol etrafında yapılaşma olmamalı. Yeşil alanlar korunmalı. Konyaaltı Belediyesi ile Büyükşehir Belediyesini görüş ayrılığına iten konu da burada gibi görünüyor.
Açılacak yeni yolun etrafında yapılaşmanın olmaması, buradaki yeşil alanın korunması fikri kulağa hoş geliyor mu? Evet, çok hoş geliyor. Peki, bu fikir gerçekçi mi? Hayır değil. Bu fikrin gerçekçi olabilmesi için Antalya’nın tüm giriş-çıkışlara kapatılması, mülkiyet edinmeye de sınırlama getirilmesi gerekli. Halbuki mülk edinme ve ülke içinde serbestçe dolaşma anayasal haklardan.
Kentimiz sürekli büyüyor. Yeni konutlara talep her geçen gün artıyor. Her yerde inşaatlar sürüyor. Batı Çevre Yolunun yapılaşmaya kapalı olmasının, oraya yapılacak binaların şehrin başka yerlerine, daha plansız ve yığılarak yapılması demek olduğunu kimse görmüyor. Yani o binalar mutlaka yapılacaktır. Önemli olan kentin neresine ve hangi yoğunlukla yapılacakları.
Büyükşehir Belediyesinin görevi gerçekçi ve akılcı bir yaklaşımla kenti yönetmektir. Buna kentteki yapılaşmayı yönetmek de girer. Yıllarca CHP’li çevreler rantçılığın, talancılığın karşısında yer almadılar mı?
İşte size fırsat. Talancılığa izin vermeyen, bilime, akla uygun, yeşili koruyan bir planı orada yapın da şehircilik nasıl olurmuş herkes görsün. Yeşil korunarak nasıl şehircilik yapılırmış herkes bilsin.