Cin olmadan şeytan olmaya kalkmak!..
Söylediysen bir şeyler, o söylediklerinin ardında dağ gibi duracaksın.
Kime söylüyoruz bu gerçekleri?
Tabi ki Mustafa Akaydın dışındakilere değil.
Akaydın AKM’de, “Hizmette 4’ncü yıl” şovunu gerçekleştirdi. Bu konuya yeterince girdik, detaylara tekrar vurgu yapmaya hiç niyetim yok.
Kendisi o şov günü, “İşte benim 4 yılda Antalya kenti için yaptıklarım” söylemlerinin pek inandırıcı olmayacağını çok önceden hissetmiş olacak ki, bir gün öncesi tüm gazetecileri tek tek telefon ile arattırarak (Bendeniz dahil) şov’un ardından gazetecileri 7 Mehmet’e davet etti.
Aklı sıra, “Gelin geleceği konuşalım” diye AKM Aspendos Salonu’nda yaptığı gösteriye karşılık, 7 Mehmet’teki yemekte daha önemli konulara değinip, o boş çıkan şovunu unutturacaktı.
Helal olsun kendisine.
Amacına da ulaştı.
Kaç gündür bir tane gazeteci o şov sırasındaki söylemlerin tek kelimesini etmedi.
Herkes varsa yoksa Akaydın’ın yemek sırasında kendisinin aday olmaması halinde tutum ve davranışlarının ne olacağı ile yine kendisinin, “Beni koşulsuz destekledi” göndermesinde bulunduğu Hasan Subaşı konusuna değindi.
Kaşıyan Akaydın.
“Beni seçimlerde koşulsuz destekledi” diyen de Akaydın.
“Subaşı o dönem DYP’li hatta DYP’den sonra kurulan DP’nin yönetim kadrosunda olmasına rağmen şahsıma desteğini esirgemedi ama ben aynısını yapamam. Çünkü hainlik bana göre değil” söyleminde bulunan da Akaydın.
Hal böyle olur, tüm bunları gazeteci yazarsa da, olay çarpıtılmış oluyor öyle mi?
Her şeyi ne yazık ki çarpıtan Mustafa Akaydın’ın ta kendisidir.
Subaşı’nın yerinde ben olsaydım, “Hasan Subaşı sana seçim desteği vermişse vermiştir. Bunu çıkıp gazetecilere açıklaman doğru mu” diye sorardım.
Akaydın galesiz mi davranıyor.
“Seni adam sanmış manevi destek vermiştim ama 4 yıl sonra kendinin aday gösterilmeyip, benim aday olmam halinde, gazetecilerin, “Aynı şeyi sen Subaşı için yapar mısın” sorusuna, “Ben döneklik yapamam” cevabı vereceksin, gazeteciler de senin o söylemini haber yapmayacak öyle mi? Sen başkan olmuşsun ama politikanın nasıl yapılacağını 4 yıldır öğrenememişsin” derdim.
Tüm bu gelişmelere rağmen Subaşı ne yapmış?
Önceki gün İMO’nun organizasyonunda Akaydın ile yan yana gelip, “Gölge etmeyin” deyip geçiştirmiş.
Akaydın da her zamanki gibi o toplantıda masal anlatmış.
“Hasan Subaşı’nın seçimlerdeki desteğini asla unutmam. Kendisi benim aynı zamanda komşumdur” sözlerini saf ederken, Akaydın bir nevi, “Hasan Subaşı köprü olsa üzerinden geçmem tabirinde bir laf etti” diyen benim.
Akaydın bu söze de, “Arkadaşın biri söylemediğim bir laf yazmış. Demiş ki Hasan bey köprü olsa üstünden geçmem. Herkes cımbızla çekip bir şeyler yazıyor.”
Subaşı iyi ki Akaydın’a 2009 yerel seçimlerinde sıradan bir destek vermiş. Yoksa kendisi için köprü olsaymış bırakın üzerinden gelip geçmeyi, meğer cıbıl cıbıl cıplatırmış.
Kendisine köprülerle birlikte viyadükler bile olan Deniz Baykal’ı çıplattığı gibi.
Not: Önceki gün Hasan Subaşı telefonla aradı. 30 yıldır olduğu gibi şahsıma Subaşı vari konuşmalar yaptı. Küçük bölümünü sürmanşetten verip, köşe yazımıza döndük. Sözlerinin geri kalan kısmı, kendisine saygımızdan bizde saklı ve hep saklı kalacak.