Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Antalya Şube Başkanı Derya Ünver, ülke olarak çok tehlikeli bir salgınla mücadele edildiğini belirterek, “Merkezi idareler ve yerel yönetimler aldıkları önlemler ve yapmakta oldukları faaliyetlerle Covid-19 salgının halkımız arasında daha fazla yayılmasını engellemek için olağanüstü çaba sarfetmektedirler. Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi hakkında hemen her gün yeni bir bilgi ile karşılaşmaktayız. Özellikle son günlerde önemi daha da belirgin hale gelen Çevre Yönetim Hizmetlerinin kalitesinin artırılmasının, bu salgının önlenmesi ve devamında önemli bir aktör olarak görmekteyiz” dedi.
'Yer altı suyuna karışıyor'
Havaya, toprağa ve suya karşı sorumluluğun unutulmaması gerektiğini ifade eden Ünver, “Şehirlerimizde gerçekleştirilen cadde ve sokakların kimyasallarla yıkanması, açık ve kapalı alanların gereksiz yere ilaçlanması gibi uygulamalar, kimi uzmanların da belirttiği gibi Covid-19 pandemisini önleyici uygulamalar olarak gözükmemektedir. Bununla birlikte, buralarda gereksiz yere kullanılan kimyasallar, toprağa ve dolayısı ile yer altı suyuna, kanalizasyon sistemlerine ve dolaysıyla arıtma tesislerine, yağmur suyu toplama kanalları aracılığıyla kimyasal olarak arıtılmadan akarsu ve denizlere ve hava yoluyla her türlü alıcı ortama doğrudan karışmaktadır” diye konuştu.
'Suyu gereksiz kullanmayın'
Ünver, konuşmasının devamında, “Hava; alternatifi olmayan yegane yaşam kaynağımız, toprak; sadık dostumuz, ekmeğimiz, denizler; yemeğimiz, bacasız sanayimiz, akarsular; bugünkü su rezervimiz; yeraltı suları, gelecekteki kaynağımızdır. Halkımızın yüzde 28’i su kısıtı, yüzde 35’i su fakiri olarak nitelendirilen bölgelerde yaşamaktadır. Özellikle suyun gereksiz kullanımı ve su kaynaklarını kirletici faaliyetler, su kaynaklarımız üzerine önemli bir stres oluşturmaktadır. Kimi güncel yayınlara göre, Covid-19 virüsünün kanalizasyon sisteminde görüldüğü belirtilmektedir. Söz konusu virüsün, akarsu, göller ve denizlere karışmasının önüne geçmek ve içme suyu olarak tekrar halkımıza sunulmasının önüne geçmek için hem atıksu artıma tesislerinde hem de içme suyu arıtma tesislerinde virüs için kontrol mekanizması oluşturulması, arıtma tesislerinde çalışan personellerin virüs hakkında bilgilendirilmesinin ve virüsün buralardan tekrar yayılmaması için tedbirlerin alınmasının gerekli olduğu düşünülmektedir” dedi.
Tıbbi atık uyarısı
Derya Ünver, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Atık toplama hizmeti birçok belediyede hassasiyetle yapılmaya çalışılsa da hala yeterli seviyede olmayan belediyelerimiz bulunmaktadır. Covid-19 pandemisi sebebiyle halkımızın büyük çoğunluğunun, uzmanların uyarılarını hiçe sayarak gereksiz yere kullandığı maske ve eldivenler tıbbi atık olarak işlem görmesi gerekirken, yine halkımızın bilinçsizliği veya belediyelerimizin gerekli alternatif toplama sistemini yaratamamasından dolayı, evsel atıklarla birlikte toplanmaktadır. Bu atıklar, Covid-19 yanında diğer salgın hastalık risklerini artırmaktadır. Dolayısıyla, evsel atıkları, ambalaj atıklarını, tehlikeli atıkları ve tıbbi atıkları toplayan görevlilerin bulaşıcı hastalıklardan korunması için koruyucu iş elbisesi, maske ve gözlük kullanması ve belediyelerimizin maske ve eldiven başta olmak üzere tıbbi atıkları ayrıca toplamak için bir sistem geliştirmesi gerekli görülmektedir. Bugün sağlık personellerimiz başta olmak üzere tüm meslek grupları Covid-19 ile mücadele ediyoruz. Bu mücadelede havanın, toprağın ve suyun temiz kalmasını; salgının ikinci bir dalga olarak büyümemesi veya gelecekte başka zaaflara yol açmaması için bir gerekliliktir."
Sağlıktan tasarruf olmaz
"İl Pandemi Kurullarında çevre ve atık yönetimi öncelikli başlıklar arasında yer almalıdır. Çevre mühendislerinin uzmanlıklarından yararlanılmalıdır. Covid-19 nedeniyle işletmelerin, çevre danışmanlık hizmet alımlarını durdurma eğilimi göstermesi ilerleyen dönemde olumsuz çevresel etkilere sebep olacağı unutulmamalı ve gerekli tedbirler alınmalıdır. Covid-19 pandemisi ile mücadele eden başta sağlık personellerimiz olmak üzere tüm yetkililere teşekkür eder, çevre mühendisliği disiplin alanlarında çevre mühendislerinin görev almasının sağlıklı bir çevrede yaşayabilmenin temel şartlarından olduğunu hatırlatır, bu süreçte bilgi birikimiz ile tüm kurumlarla işbirliği ile çalışacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.”
Umut ÖZEN
'Yer altı suyuna karışıyor'
Havaya, toprağa ve suya karşı sorumluluğun unutulmaması gerektiğini ifade eden Ünver, “Şehirlerimizde gerçekleştirilen cadde ve sokakların kimyasallarla yıkanması, açık ve kapalı alanların gereksiz yere ilaçlanması gibi uygulamalar, kimi uzmanların da belirttiği gibi Covid-19 pandemisini önleyici uygulamalar olarak gözükmemektedir. Bununla birlikte, buralarda gereksiz yere kullanılan kimyasallar, toprağa ve dolayısı ile yer altı suyuna, kanalizasyon sistemlerine ve dolaysıyla arıtma tesislerine, yağmur suyu toplama kanalları aracılığıyla kimyasal olarak arıtılmadan akarsu ve denizlere ve hava yoluyla her türlü alıcı ortama doğrudan karışmaktadır” diye konuştu.
'Suyu gereksiz kullanmayın'
Ünver, konuşmasının devamında, “Hava; alternatifi olmayan yegane yaşam kaynağımız, toprak; sadık dostumuz, ekmeğimiz, denizler; yemeğimiz, bacasız sanayimiz, akarsular; bugünkü su rezervimiz; yeraltı suları, gelecekteki kaynağımızdır. Halkımızın yüzde 28’i su kısıtı, yüzde 35’i su fakiri olarak nitelendirilen bölgelerde yaşamaktadır. Özellikle suyun gereksiz kullanımı ve su kaynaklarını kirletici faaliyetler, su kaynaklarımız üzerine önemli bir stres oluşturmaktadır. Kimi güncel yayınlara göre, Covid-19 virüsünün kanalizasyon sisteminde görüldüğü belirtilmektedir. Söz konusu virüsün, akarsu, göller ve denizlere karışmasının önüne geçmek ve içme suyu olarak tekrar halkımıza sunulmasının önüne geçmek için hem atıksu artıma tesislerinde hem de içme suyu arıtma tesislerinde virüs için kontrol mekanizması oluşturulması, arıtma tesislerinde çalışan personellerin virüs hakkında bilgilendirilmesinin ve virüsün buralardan tekrar yayılmaması için tedbirlerin alınmasının gerekli olduğu düşünülmektedir” dedi.
Tıbbi atık uyarısı
Derya Ünver, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Atık toplama hizmeti birçok belediyede hassasiyetle yapılmaya çalışılsa da hala yeterli seviyede olmayan belediyelerimiz bulunmaktadır. Covid-19 pandemisi sebebiyle halkımızın büyük çoğunluğunun, uzmanların uyarılarını hiçe sayarak gereksiz yere kullandığı maske ve eldivenler tıbbi atık olarak işlem görmesi gerekirken, yine halkımızın bilinçsizliği veya belediyelerimizin gerekli alternatif toplama sistemini yaratamamasından dolayı, evsel atıklarla birlikte toplanmaktadır. Bu atıklar, Covid-19 yanında diğer salgın hastalık risklerini artırmaktadır. Dolayısıyla, evsel atıkları, ambalaj atıklarını, tehlikeli atıkları ve tıbbi atıkları toplayan görevlilerin bulaşıcı hastalıklardan korunması için koruyucu iş elbisesi, maske ve gözlük kullanması ve belediyelerimizin maske ve eldiven başta olmak üzere tıbbi atıkları ayrıca toplamak için bir sistem geliştirmesi gerekli görülmektedir. Bugün sağlık personellerimiz başta olmak üzere tüm meslek grupları Covid-19 ile mücadele ediyoruz. Bu mücadelede havanın, toprağın ve suyun temiz kalmasını; salgının ikinci bir dalga olarak büyümemesi veya gelecekte başka zaaflara yol açmaması için bir gerekliliktir."
Sağlıktan tasarruf olmaz
"İl Pandemi Kurullarında çevre ve atık yönetimi öncelikli başlıklar arasında yer almalıdır. Çevre mühendislerinin uzmanlıklarından yararlanılmalıdır. Covid-19 nedeniyle işletmelerin, çevre danışmanlık hizmet alımlarını durdurma eğilimi göstermesi ilerleyen dönemde olumsuz çevresel etkilere sebep olacağı unutulmamalı ve gerekli tedbirler alınmalıdır. Covid-19 pandemisi ile mücadele eden başta sağlık personellerimiz olmak üzere tüm yetkililere teşekkür eder, çevre mühendisliği disiplin alanlarında çevre mühendislerinin görev almasının sağlıklı bir çevrede yaşayabilmenin temel şartlarından olduğunu hatırlatır, bu süreçte bilgi birikimiz ile tüm kurumlarla işbirliği ile çalışacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.”
Umut ÖZEN