Toplumda en saygın mesleklerin başında gelen, hepimizin bazen en ihtiyaç duyduğu, bazen doğum müjdesi, bazen sancılı bir ameliyat, kimi zaman çare bulunamamış bir kayıp için fedakarlık içinde orada bulunan doktorlarımız... Doktor olabilmenin ne kadar zor ve emek isteyen yorucu yoldan geçmesi gerektiğini biliyoruz.
Gecesi gündüzü birbirine karışmış, çok çalışması gerekerek 6 yıl eğitim almış, TUS (Tıpta Uzmanlık Sınavı) ya da USM ile ilk alındığında geçildiği varsayılır ise 4-6 sene uzmanlık, ilk seferde geçilemez ise doktorlara yönelik zorunlu hizmet uygulaması kapsamında 1-2 yıl zorunlu mecburi hizmet yapan saygı değer emekçilerimiz... TUS kazanılır ve uzmanlık yapılırsa daha önceden yapılmayan görev, zorunlu mecburi hizmet kapsamında 1-2 yıl daha yapılmak zorunda çünkü diploma kullanılamıyor. Ardından uzman olunduğunda 2 yıl daha mecburi hizmet gerekiyor. Yan dal alındığını eklersen 6 yıl mecburi hizmet gerekiyor. 18 yaşında Tıp Fakültesi’ne girildiğini düşünürsek 28-32 yaşında tam anlamıyla bir doktor olunabiliyor.
Yapılan son araştırmalara göre çocuk doktorluğu son yıllarda en az tercih edilen branşlardan biri. Tercih eden asistanların ve doktorların bir bölümü eğitimlerini tamamlamadan istifa ediyor ya da başka branş tercih ediyor. Çocuk onkoloji, çocuk nefroloji, yeni doğan uzmanlığı gibi çocuk doktorluğunun yan dallarında da doktor sıkıntısı var.
Geçen hafta Türk Pediatri Kurumu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Haluk Çokuğraş bir açıklamada bulundu ve sadece Anadolu’da değil, Antalya - İstanbul - İzmir gibi illerde bulunan eski, köklü, bilindik birtakım hastanelerin çocuk servislerinde asistan doktor bulmanın zorlaştığını dile getirdi. Çokuğraş, “Birçok Çocuk Acil Servisi’nde artık çocuk uzmanı olmayan hekimler çalışıyor” diye konuştu ve ekledi; “Pediatri bölümlerinde asistan bulmak çok zorlaşıyor. Bu soruna yarın çözüm bulabilmek için şimdi adım atılması gerektiğini düşünüyorum. Bu durum, beraberinde ciddi sorunlar yaşanacağını şimdiden gösteriyor.”
Yapılan araştırmalar sonucunda çocuk doktorluğu artık tercih edilen branşlar arasında değil. Köklü çocuk kliniklerinden bazıları asistan doktor eksikliği nedeniyle kapanmanın eşiğinde. Doktorlar, çocuk doktoru olmak istemiyor. Hatta, köklü kliniklerde dahi çocuk doktoru bulmak zorlaşıyor. Son yıllarda en az tercih edilen branşlardan. Genel pediatrinin yan dalları var; genel çocuk onkolojisi gibi. Bir çocuk kanser olursa hiç doktor bulunamayabilir. Yeni doğum ünitesi, göğüs hastalıkları gibi birçok bölümde de bu sorun mevcut.
Ülkemizde 8 bin civarında çocuk doktoru var. Bu rakam Avrupa ülkelerinin epey gerisinde kalıyor.
İş yükünün ciddi fazlalığı, artan şiddet durumları, acil serviste iş yükünün ağır olması gibi sebeplerle tercih edilmeyen pediyatrinin sayısı düşmüş durumda.
Peki gelecekte çocuklarımızı kim tedavi edecek? En çok sorulması gereken soruların başında bu geliyor.
Türk Pediatri Kurumu içerisinde çocuk sağlığı ve hastalıkları konusunda çocukların elini tutacak bir uzman bulunamayabilir.
Neler yapılabilir peki? Bu konuda Sağlık Bakanlığına, Tabip Odalarına, uzmanlık derneklerine iş düşüyor. Sorunun çözülmesi için ivedilikle hareket edilmesi gerekiyor.
Sağlıklı nesil, sağlıklı toplum demektir.
İçimizdeki çocuk diliyle: Sağlık, ille de sağlık!