Yerden göğe kadar haklılar. Bu seçimde kesinlikle şartlar eşit değil. Şurada seçime sadece dört gün kaldı. Hangi açıdan bakarsanız bakın şartlar arasında azımsanmayacak kadar aralık var. Bu nedenle Ekmeleddin İhsanoğlu ve Selahattin Demirtaş yarışta geri kalıyor.
Gelelim eşit olmayan şartlara.
Öncelikle adayların boyuna bakalım. Erdoğan ile hiçte eşit bir boya sahip değiller. Adam ‘uzun adam’… Boydan bir kere önde. Karizma almış başını gitmiş. Arkasında ise Demirtaş yetişmek için üstün gayrette.
Erdoğan kürsü hakimiyeti olarak yemiş yutmuş mektepliler gibi şakıyor. Ekmeleddin İhsanoğlu ise iki cümleyi zor toparlıyor, dediklerini bile unutuyor, hatırladıklarını yanlış söylüyor. Demirtaş ise İhsanoğlu’na göre daha tecrübeli ama Erdoğan ile yine eşit değiller. Erdoğan yine önde.
Siyaset geçmişine baktığınıza Erdoğan dünyaya kendini kanıtlamış, neredeyse hiç muhalefet olmamış. Adam ikincilik nedir görmemiş. İhsanoğlu ise daha ikinciliğin ne olduğunu bilmiyor. Demirtaş ise üçüncülüğün hazzını bile alamamış. Siyaset tecrübesinde de bir eşitsizlik var.
İnandırıcılık becerisine baktığımızda İhsanoğlu, çatı partilerinin partidaşları tarafından bile inandırıcı bulunmuyor. Bir kısmı ya Erdoğan’a oy verecek ya da sandığa gitmeyecek. Demirtaş ise inandırıcılık noktasında İhsanoğlu’ndan daha iyi ama temsil ettiği misyon inancı törpülüyor. Erdoğan’ın inandırıcılığı ise her sandıkta yükselen oy oranı ile tescillenmiş. Burada da bir eşitsizlik var.
Yöneticilik ve vizyon anlamında Demirtaş son dönemlerde başarısı ile dikkat çekiyor. Ama zirveyi görmesi için daha çok ekmek yemesi gerekiyor. İhsanoğlu ise tam bir sade insanoğlu. Yöneticilik tartışılır, vizyon ise tartışmasız yok sayılır. Erdoğan’ın yıllara yayılmış yöneticilik tecrübesi ve vizyon düşünceler ile ülke gerçeğini değiştirmesi, gerçekten eşit değil. Bu alanda da bir eşitsizlik var.
Erdoğan’ın parti desteğine bakarsak, ortaya eşit olmayan bir gerçek çıkar. İhsanoğlu dünya kadar partinin desteğini almış, eşitlik ilkesine kurşun sıkmış. Eşit olunması mümkün mü? Üstelik her parti İhsanoğlu’na para yatırın diye çağrıda bulunur olmuş. Demirtaş ise bu konuda Erdoğan ile daha eşit. En azından birkaç Kürt partisinin desteğini alıyor. Burada da eşitlik yok. Çünkü Erdoğan’a sadece AK Partililer destek veriyor.
Yabancı dil konusunda da bir eşitsizlik var. Demirtaş az da olsa İngilizce biliyor, üstelik Türkçe ve Kürtçe biliyor. Adamda üç dil var. Ya İhsanoğlu’nda. Her yeri dil kokuyor. İngilizce, orta düzeyde Fransızca, Arapça, Farsça.
Ya Erdoğan… Sadece Türkçe. Burada da ciddi bir eşitsizlik var. Yani bu seçim kesinlikle eşit şartlarda yapılmıyor.
Başbakan Erdoğan’ın dediği gibi, biz dil konuşan rehber değil, ülkeyi yönetecek Cumhurbaşkanı seçiyoruz.
Kazasız ve cezasız günler dileğiyle.