İnsanlarımız genellikle şunu soruyor:
“Kobani’yi işgal etmeye çalışan, burada vahşice saldırılar düzenleyen, Kürt’leri vuran IŞİD değil mi?
Öyleyse; ‘Kürt’ olduklarını iddia edenler, Kobani’ye gidip IŞID’le çarpışmak yerine niye Türkiye’yi savaş alanına çeviriyor?
Hatta niye Kürt kardeşlerini bile vuruyor, onlara niye eziyet çektiriyor?”
…
Kobani’ye yapılan IŞİD saldırılarını protesto edenlerin Türkiye’yi karıştırması size de hiç mantıklı gelmiyor değil mi?
Evet, böyle bir manzara gerçekten akıllara zarar..
İşte dün, bu nedenle sizlere “dikkatli olun” çağrısı yaptım..
Türkiye’yi kaosa sürüklemek isteyenler Gezi’de “ağaçları” bahane etmişlerdi..
Daha sonra “rüşvet-yolsuzluk” söylentileriyle ortaya çıktılar..
Şimdi de “Kobani”yi bahane ediyorlar..
Amaç hep aynı..
“Türkiye huzur bulmasın” istiyorlar..
Çünkü; huzurlu bir Türkiye, “Kurtlar Sofrası”nın mezesi olmaz, bunu çok iyi biliyorlar..
…
“Kobani'nin IŞİD terör örgütünün eline geçmesi olasılığı karşısındaki dayanışma hissini ve IŞİD'in sergilediği vahşet karşısında insanlarımızda uyanan tepki”yi anlarım..
Hatta..
Kürt kardeşlerimizin “kimlikleri” üzerinden siyaset yaparak onları kullanan “çıkar grupları”nı da bir yere kadar anlarım..
Kim oldukları, kime veya neye hizmet ettikleri ortada..
“Para ve güç” için analarını bile satmaktan çekinmez onlar..
Ama..
“Dayanışma” adı altında, bu ülkenin ekmeğini yiyen-suyunu içenlerin o çıkar gruplarının aleti olduklarını bile bile peşlerinden gitmelerini anlayamam..
Şu sendikaların haline bakın..
Eylem yapıp iş bırakabiliyor..
CHP’nin gençlik kolları, “Türkiye’yi yakıp-yıkanlara destek olduklarını” söyleyebiliyor..
Bunlara inananlar da onların peşinden gidiyor..
Hiçbiri de çıkıp, “yahu kardeşim, madem amacınız savaşmak, gidin Kobani’de IŞİD’le savaşın, bu konuda size destek olalım, Türkiye’den ne istiyorsunuz” demiyor..
…
“Dayanışma” yakıp-yıkmakla mı olur?
Kardeş kardeşi vurmakla mı olur?
Bayrağı yakmakla, Atatürk büstlerini yıkmakla mı olur?
İnsanlara korku salmakla, huzurunu bozmakla mı olur?
Bu ülkeye maddi-manevi zarar vermekle, insanların canına kastetmekle mi olur?
Bu nasıl bir kafadır, söyler misiniz?
…
Elbette Kobani'de yaşanan insanlık dramına ve sınırımızdaki İŞİD varlığına kayıtsız kalınamaz..
Ama, yapmayın..
Bu ülkenin huzurunu bozmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürmeyin..
Bu iktidarı istemiyor olabilirsiniz..
Bunun yolu çıkar gruplarının yazdığı senaryoların peşinden gitmek olamaz, olmamalı..
…
Bu arada..
CHP’deki bir manzarayı da size aktarmak istiyorum..
İki gün önce CHP Gençlik Kollar, “Kobani’ye tepki gösterenlerin gösterilerini desteklediklerini” açıkladı ve gençleri de bu gösterilere katılmaya çağırdı..
Ertesi günü de Genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu çıktı, “ülkeyi bu hale getirenleri hoş göremeyiz, görmemeliyiz” dedi..
Ben bu duruma bir “isim” bulamadım..
Yorumu sizlere bırakıyorum..
…
Dün de dediğim gibi..
Uyanın artık..
Türkiye’ye huzur vermek istemeyenlere alet olmayın..