Demokrasiden kaçılmaz

Abone Ol

Ülkemizde de gerçekçi manada elli yıldır bu sistem uygulanıyor. Adına çok partili demokratik sistem diyoruz. Yasama, yürütme organları seçimle belirleniyor. Bağımsız bir yargı da üçüncü ayağı oluşturuyor.
Yıllar geçtikçe anlıyoruz ki demokrasi kültürü daha memleketimize yerleşememiş. Demokratik yollarla iktidara gelemeyenler çareyi başka yollarda arıyorlar. İktidar olmak yerine iktidardakinin ipini tutmayı daha çok seviyorlar. Bugünlerde ülkemizde yaşanan olayların bana göre açıklaması budur.
Amerika ilk kurulduğu günlerde ülkenin anadilini belirlemek üzere bir oylama yapılmış. Oylamayı bir oy farkla kazanan İngilizce, o gün bu gündür Amerika Birleşik Devletleri'nin anadili. Rakibi Almanca ise bir oy farkla kaybetmenin acısıyla çekilmiş kösesine. Ama Almanca konuşmak isteyene de karışılmamış.
Böyle bir oylama Türkiye'de yapılsa ne olurdu? Kaybedenler soluğu hemen mahkemede alırlardı. Kaybettiniz kardeşim oturun oturduğunuz yerde desen ne fayda. Gidilecek her yere gider oylamayı iptal ettirmeye çalışırlardı.. Son durak da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi.
Dediğim gibi asıl sorun demokrasiyi içimize sindirebilmekte. Ayak oyunları, belden aşağı vurmalar her yerde var ama demokrasinin gerçekten var olduğu yerlerde bunlar fazla etkili olamıyor. Dört ay sonra seçimler var. Bakalım demokrasi nasıl bir karar verecek hep birlikte göreceğiz.