CHP Antalya Milletvekili ve CHP eski Genel Başkanı merhum Deniz Baykal’ın anısına yaptırılan Deniz Baykal Spor Kompleksi açılışı gerçekleştirildi. Açılışa CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Bayram Ali Çeltik, CHP Antalya 22. Dönem Milletvekili Tuncay Ercenk, Deniz Baykal’ın kızı Aslı Baykal ve çocukluk arkadaşı Kadri Yakup, sanatçı Sabahat Akkiraz ve çok sayıda vatandaş katıldı. Açılışta konuşan Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, merhum Başkan Deniz Baykal’ın kendi hayatında önemli bir yere sahip olduğunu dile getirerek, onunla ilgili olan anısı hakkında şöyle konuştu: “1973 seçimlerinde Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan bir miting, kişisel hayatımda hafızamın başlangıç anıdır. İlk anım hayattaki o andır. Kıbrıs Harekatı sonrasında okul duvarına çimenle, ‘Kahraman Ecevit, halkçı Baykal’ yazdım diye de babam bir soruşturma geçirmişti. 1992’de Baykal’ın çağrısı üzerine CHP’nin parti saflarına katıldık. Kurucu yönetimde yer aldık.”
‘Hükümetlere yön verecek bilinçteydi’
Deniz Baykal Türk siyasetinde çok büyük bir boşluk olan bilinç, bilgi sorununu hiç yaşamayan bir siyasetçi olduğunu belirten Başkan Ümit Uysal, Baykal’a ilişkin övgü dolu sözlerini şöyle sürdürdü: “Hükümetlere yön verecek şekilde Türkiye, dünya tarihi bilinci vardı. Zaman zaman siyasi gücümüz sınırlı da olsa CHP olarak, o koşullarda dahi düşünenlere, uygulayanlara hiza veren bir tavrı vardı. Bugünün siyasetinde en az bulduğumuz şey, bilgi, bilinç, duyarlılık hassasiyet, Türkiye'nin geleceğiyle ilgili ön görüdür. Bugün, ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesini hiçe saymaya kalkışan körkütük cahil siyasetçilerin yönetiminden geçti Türkiye; geçiyor ve geçmekte. Bu ilke Osmanlı İmparatorluğu’nun son iki yüz yılındaki deneyimlerini Atatürk’ün ağzından bunu söylediğinin damıtılmış özetidir. Deniz Bey bunu çok iyi biliyordu. Deniz Bey enerji kaynaklarının önemini çok iyi bilirdi. Bugün Türkiye’de akşam yatıp sabah kalkıp ülkenin bütün kaynaklarını yabancı yatırımcılara açmak adı altında savuran siyasetçilerin elinden geçmekteyiz. Deniz Bey, Enerji Bakanlığında ATAŞ rafinerisini devletleştiren bir çizgideydi.”
‘Cahil cühela siyasetin elindeyiz’
“Bugün Türkiye’mizde en temel yönetimleri bilmeyen, ‘Yasama, Yürütme, Yargı ayrılığı ayağımıza dolanıyor, yapacağımız işlerden bizi alıkoyuyor’ diyecek kadar cahil cühela, körkütük cahil cühela siyasetçilerin elinden Türkiye’miz geçiyor. Oysa Kuvvetler Ayrılığı olmayan hiçbir yerde demokrasinin ABC’sinden, ilk harfinden bile söz edilemez. Bunu çocuk bilir ama biz yönetenler bilmez. Deniz Bey bu konularda bilen ver herkese öğreten çizgideydi. Yine bugün Türkiye’mizde faiz sebep midir, sonuç mudur? Bunu bilmeyen körkütük siyasetçilerin elinde yüz milyonlarca doları Türkiye’ye savurduktan sonra başa dönüp literatürü uygulamaya kalkışan ana bilgileri uygulamaya kalkışan, ülkeyi deneme yanılma tahtasına çeviren, ülkeyi öğrencemelik yapan siyasetçilerin elindeyiz. Deniz Bey’de asla böyle bir sorun olmazdı. Deniz Bey öğretirdi. 1 Mart Tezkeresi tarihi bir andı. Bu tezkere 70 bin yabancı askerin Türkiye sınırlarında görev yapmasını engelliyordu. Görev kimin görev? Irak’ın yapılanmasını, Suriye’nin yapılanmasını düşünüyorum. Bu 70 bin asker Türkiye’ye girmiş olsaydı, Suriye yapılanırken, Irak yapılanırken Türkiye toprak bütünlüğünü koruyabilir miydi? Hiç zannetmiyorum. Tarihi bir andı, bir risk ama Deniz Bey’in öncülüğünde dimdik duruldu.”