Dijital ayak izlerinin temizliği

Geçen hafta başladığımız unutulma hakkı konusuna bir süre daha devam etmek istiyorum. Çünkü İnternet’te yer alan rahatsız edici bir içeriğin nasıl kaldırılacağına ilişkin sorularla çok sık karşılaşıyorum. Genel itibariyle rahatsız edici içeriğin türü ile nerede ve kimler tarafından paylaşıldığına bağlı olmak üzere olumsuz etkilerini en aza indirebilmek için atılabilecek farklı adımlar mevcut. Bugünkü köşemde öncelikle başkalarının paylaştığı rahatsız edici içerikler yerine kendi paylaşımlarımızın kontrolünün önemi üzerinde durmak istiyorum

Derslerde sürekli tekrarladığım ama gençlerin çok fazla itibar etmediği basit bir kural var: “Gelecekte rahatsızlık duyacağınız paylaşımlardan kaçının!” Çünkü İnternet’te bıraktığınız dijital ayak izleri maalesef sadece iş başvurularında değil, hayatınızı etkileyebilecek pek çok farklı noktada, hiç beklemediğiniz bir anda karşınıza çıkabilir.

Genel itibariyle bireyleri rahatsız eden içeriklerin o kişinin geçmişteki kapalı bir grupta ya da alenen yapmış olduğu bir paylaşımın bir başkası tarafından farklı sebeplerle yeniden gün ışığına çıkarılmış olmasından kaynaklandığını görüyoruz. Bu gibi bir durumda rahatsız edici içerik bir ekran görüntüsü değil de geçmişte yaptığınız bir paylaşımın kendisi ise işe o içeriği bulup dijital hafızadan silmekle başlayabilirsiniz. Hatta, fırsat buldukça her gün bir saat kadar zamanınızı sosyal ağlardaki geçmiş paylaşımlarınıza yönelik temizliğe ayırmak da gelecekte bu sorunlarla karşılaşma riskinizi azaltacaktır.

Kullandığınız sosyal ağların ayarlarına göz atarak mevcut paylaşımlarınızı ve özellikle de geçmiş paylaşımlarınızı kimlerin görebileceğini ve paylaşabileceğini belirleyerek de geçmiş paylaşımlarınızı kontrol altında tutmayı deneyebilirsiniz. Eğer bu işlemlere ayıracak zamanınız yok ve geçici bir çözüm düşünüyorsanız ilgili hesaplarınızı bir süreliğine dondurmak, yeter artık uğraşamayacağım diyorsanız ise o hesabı tamamen kapatmak da alternatif çözümler arasında.

Son günlerde sosyal ağlarda popüler olan çöp karakterler var. “Bu Ayşe... Ayşe gibi ol/olma” türünde sosyal mesajlar veren bu eğlenceli paylaşımlarda genel itibariyle sosyal ağlarda neleri yapıp neleri yapmamanızın uygun olacağına dair Netiket olarak da adlandırılan normlar üzerinde duruluyor. Bu eğlenceli mesajlara uymaya çalışmak bile uzun vadede karşılaşabileceğiniz pek çok sıkıntıya karşı sizleri koruyacaktır.

Yazının başında da belirttiğim gibi bu konuya bir süre daha devam etmeye çalışacağım. Bu konuda sormak istediğiniz soruları Twitter’da @dr_tunca hesabıma yazabilir ya da eposta ile gönderebilirsiniz.

Sevgiyle kalın...