Antalya Haberleri

DİSK Akdeniz: İşçisiz masadan ‘sefalet’ çıktı

Asgari ücretin bu yıl işçi kesiminin temsili olmadan, sadece hükümet ve işverenler tarafından belirlendiğini belirten DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi Vedat Küçük, “Teklif ve müzakere olmadan, tek taraflı bir kararla karşı karşıyayız” dedi. Küçük, kararı ‘sefalet dayatması’ olarak nitelendirdi

Abone Ol

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından geçtiğimiz gün açıklanan ve 2026 yılında uygulanacak olan 28 bin 75 TL’lik asgari ücret, işçi cephesinde büyük bir öfkeyle karşılandı. DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi ve Genel-İş Antalya Şube Başkanı Vedat Küçük, yaptığı detaylı açıklamada, rakamın belirlenme biçiminden içeriğine kadar her aşamanın adaletsizlikle örüldüğünü savundu. İşçi temsilcilerinin dışlandığı masadan çıkan kararı ‘sefalet dayatması’ olarak nitelendiren Küçük, “Sermaye kâr rekorları kırarken işçiyi açlığa mahkum eden bu düzen böyle gitmeyecek” dedi. Asgari ücretin bu yıl işçi kesiminin temsili olmadan, sadece hükümet ve işverenler tarafından belirlendiğine dikkat çeken Vedat Küçük, “Teklif ve müzakere olmadan, tek taraflı bir kararla karşı karşıyayız. Uluslararası kurallar, hane halkının geçimi ve yoksulluk sınırı bir kez daha görmezden gelinmiştir. İşçiler büyümeden yine pay alamamış, milli gelirden dışlanmıştır” ifadelerini kullandı. Ekonomik veriler üzerinden iktidarın ücret politikasını eleştiren Küçük, asgari ücretin enflasyon karşısında nasıl eridiğini şu rakamlarla ortaya koyarak, “Geçen yıl yüzde 45’lik enflasyona rağmen zam, enflasyonun 15 puan altında kalmıştı. Bu yıl da aynı senaryo yaşanıyor. 2025 yılı asgari ücreti daha yılın 11. ayında 6 bin 574 TL değer kaybederek reel olarak 15 bin 531 TL’ye gerilemişti. Bu büyük kayıp görmezden gelinerek işçiye 2026 yılı için de yoksulluk vadedilmiştir” dedi.

Tüm emekçilere çağrı

Küçük, açıklanan rakamın insani yaşam koşullarının çok gerisinde olduğunu vurgulayarak yoksulluk sınırı karşılaştırması yaptı. Küçük, “Kasım 2025 verilerine göre yoksulluk sınırı, 2026 asgari ücretinin tam 3,4 katıdır. Bu ücret karnımızı doyurmaya bile yetmeyecek bir açlık sınırı ücretidir. 2024’ten beri asgari ücret sadece 4 ay açlık sınırının üzerinde kalabildi. Bu tablo, milyonların sesini duymayan bir zihniyetin eseridir” şeklinde konuştu. Milli gelirden alınan payın yıllar içindeki düşüşüne değinen Küçük, çarpıcı bir kıyaslama paylaşarak, “1980’de asgari ücretin kişi başına milli gelire oranı yüzde 80,6 düzeyindeydi. Eğer bu oran korunsaydı, bugün 2026 asgari ücreti brüt 58 bin 273 TL olmalıydı. Açıklanan rakam, olması gerekenin yüzde 43 gerisindedir. Bu, gelir dağılımını kasten bozmak demektir” diye konuştu.

İktidarın tercihlerini sermayeden yana kullandığını belirten Küçük, çözümün örgütlenmekten geçtiğini söyleyerek tüm emekçilere çağrıda bulundu. Küçük, “Asgari ücret belirlenirken ‘işçiler olmasa da olur’ diyenler bilsin ki; bu ülkenin tüm değerlerini biz üretiyoruz. Bizi açlık sınırına mahkum edip ülkeyi ucuz emek cennetine çevirmek isteyenlere karşı emeğimizi ve memleketimizi savunmaya kararlıyız. Tüm sınıf kardeşlerimizi DİSK çatısı altında birleşmeye, örgütlü gücümüzü büyütmeye çağırıyoruz. Gelirde, vergide ve ülkede adalet sağlanana dek bu adaletsiz düzene karşı mücadelemiz devam edecek” diyerek konuşmasını tamamladı.