Antalya Haberleri

DİSK'ten şok veri: İşçiler 9 ayda 1.3 trilyon lira kaybetti, asgari ücret eridi... Hayat pahalı emek ucuz

DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi Vedat Küçük, Türkiye ekonomisindeki ücret politikasını sert sözlerle eleştirerek, ‘Hayat pahalı, emek ucuz. Bu ücretlerle yaşanmaz" asgari ücret 9 ayda kayıp yaşadı. Emekçilerin vergi ve kesintiler yoluyla uğradığı devasa zarara uğradı” dedi

Abone Ol

DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi ve Genel İş Antalya Şube Başkanı Vedat Küçük, Türkiye ekonomisindeki ücret politikasını sert sözlerle eleştirerek, mevcut düzenin işçiden alıp patrona vermek üzerine kurulu olduğunu iddia etti. "Hayat Pahalı, Emek Ucuz. Bu Ücretlerle Yaşanmaz" başlığıyla yaptığı açıklamada, asgari ücretin 9 ayda yaşadığı kaybın yanı sıra, emekçilerin vergi ve kesintiler yoluyla uğradığı devasa zararı rakamlarla gözler önüne serdi. Küçük, işçilerin yılın başından bu yana yaşadığı maddi kayıpları somut verilerle açıklayarak, konuşmasının en can alıcı noktasını vurguladı. Küçük, "Bu yılın başından itibaren bütün işçiler olarak, sadece 9 ayda vergi ve kesintiler nedeniyle yaşadığımız kayıp 1 trilyon 328 milyar lirayı buldu. Yani sadece ilk 9 ayda bizler, emekçiler 1 trilyon 328 milyar liramızı kaybettik. Bu para, patronların, bir avuç sermayedarın kasasına aktarılıyor. Yılın başında 22 bin 104 lira olarak açıklanan asgari ücret 9 ayda 5 bin 621 lira kaybetti. Bugün aslında 22 bin 104 olan asgari ücret 16 bin liralara geriledi. Yılın başında yüzde 30 olarak belirlenen asgari ücret resmi enflasyon karşısında bile 15 puan alacaklı başladı bu yıla. Şimdi uluslararası finans kuruluşları, Türkiye’yi yönetenlere yüzde 20’ler, yüzde 25’ler düzeyinde bir asgari ücret artışı yapın, daha fazla yapmayın diyorlar. Bugün Türkiye’de milyonlar asgari ücret ve bütün ücretlerle açlığa mahkum edilmek isteniyor” diye konuştu.

‘Emekli bu ülkeye yük değildir’

Vedat Küçük, mevcut ekonomik düzeni ve uygulanan politikaları hedef alarak, sistemin temel işleyişine dair çarpıcı bir tespitte bulundu. Küçük, "Öyle bir düzen kurdular ki, düzenin bütün çarkları işçiden alıp patrona vermek üzerine kurulu. Düzenin bütün çarkları yoksulu daha yoksul, zengini daha zengin yapmak için dönüyor. Ücret politikası, vergi politikası her şeyi işçiden alıp patrona vermek için dönüyor" diye konuştu. Türkiye’nin bir ‘asgari ücretliler ülkesi’ haline getirildiğini belirten DİSK temsilcisi, asgari ücretin belirlenme sürecine de itiraz etti. Küçük, bu süreçle ilgili taleplerini ise şöyle dile getirdi: "Bu ülkede asgari ücretin belirlenme süreci, devletin toplumla yaptığı en büyük toplu sözleşme sürecidir. Bir masanın etrafında 15 kişi toplanıp milyonların hayatı hakkında karar veremez. Türkiye’nin en büyük toplu sözleşme süreci, gerçek bir toplu pazarlıkla yapılmalıdır. Uyuşmazlık durumunda grev hakkımızın da olduğu, bütün konfederasyonların masada olduğu bir pazarlık istiyoruz. Ve asgari ücret, hâlâ Türkiye’de yapıldığı gibi tek bir işçi üzerinden değil, bir işçinin ailesiyle birlikte geçinebileceği bir ücret olarak belirlenmelidir. Bu ülkede yaşayan 85 milyon insanı son nefeslerine kadar sağlıklı bir şekilde yaşatmak, sağlıklı bir ömür sağlamak, uzun yaşatmak, insani koşullar sağlamak iktidarın görevidir. Emekliler bu ülkenin sırtında bir yük değildir. Emekliler yıllarca çalışmış, üretmiş, ülkenin kalkınmasına katkıda bulunmuştur. Emeklileri bir yük olarak gören bu zihniyeti asla kabul etmiyoruz.”