Doğru olmayan haberlerle tarıma zarar vermeyelim


 
Türkiyemizin farklı üretim bölgelerinde değişik meyve ve sebzeler üretiliyor. Ekim ayı itibariyle de kimi bölgelerde üretim sezonunun sonuna geliniyor. Akdeniz ve Ege sahil bölgelerinde ise seracılık ve kısmen açıkta sebze üretimi giderek yoğunlaşıyor. Narenciye ürünlerinden bir kısmı hasat edilirken bir kısmı da dalında gelişmeye devam ediyor.
Tarım sektöründe üretim kolay değildir. Hangi bitki türünü ele alırsak alalım meşakkatli bir iştir. Üretimde kullanılan girdiler her geçen hızla artarken, ürünlerin satış fiyatlarında beklenilen artışlar gerçekleşmiyor.
Son aylardaki Dolar ve Euro artışları özellikle ithal edilen girdilerin fiyatlarını oldukça artırmış durumda. Yani üretici kesimi hızla yükselen maliyet baskısı altında. Maliyeti karşılayıp kazanç elde etmenin yolu, yetiştirilen ürünlerden para kazanmaya bağlı. Bunun için de sağlıklı bir pazarlamanın gerçekleşmesi gerekiyor. Yolu da güvenli tüketimin sağlanabilmesidir.
Hemen her yıl sebze fiyatlarında artışlar fazla olduğu zaman birkaç TV kanalı kameralarını manavlara, halk pazarlarına yöneltiyor. Sadece artışları konu alsa ve yüksek maliyetlere değinilse sorun yok. Esas sorun sebzelerin satışını olumsuz etkileyen haberlerde
İlaç kalıntısı, hormon, üretimde olmayan yanlış bilgiler, kurt çıktı, böcek çıktı gibi haberler sektörün işleyişini bir anda durduruyor. İki günlük olumsuz haber akışının etkisini bir ayda düzeltmek mümkün olmayabiliyor.
Yanlış anlaşılmak istemem. Tarım sektöründeki yanlışlar hakkında haber yapılmasın demiyorum. Yapılacak haberlerin araştırılması, konuyla ilgili uzmanından görüş alınması, daha sonra haberleştirilmesi gerekir.
Ülkemizin etrafındaki ateş çemberi hepimizin malumu. Bu ateş çemberi içerisinde tarım ürünlerini ihraç etmek kolay değil. Rusya ile ticaret bazen stratejik olarak olumsuz etkileniyor. Malum, vazgeçemeyeceğimiz Karabağ’ın özgürleştirilmesi sırasında Rusya tarım ithalatında sorun çıkartabilir. Suriye’nin, İran’ın, AB ülkelerinin durumu ortada.
İfade etmek istediğim özetle şudur: Tarımsal üretimde para kazanmak için elde edilen ürünlerin satılması gerekir. Bunun yolu iç tüketim ve ihracattır. Artan Dolar ve Euro, ancak ihracat yapabilirsek işimize yarayacak. İhracatımız siyasi krizler nedeniyle sekteye uğrayabilir. Bu ihtimali düşünmeliyiz.
Buna ilaveten gereksiz zamanda, yanlış bilgiler içeren haberler iç tüketimi de olumsuz etkiler. Bu durumda çiftçiler kaybeder. Maliyet baskısı altında ezilen üreticiler kazanamazsa üretimden çekilir. Bu da ithalatın yolunu açar.
Doğru olmayan haberlerle tarımımıza zarar vermeyelim…