Dokuma Fabrikası…
1950’li yıllarda temeli atıldı.
O tarihte Türkiye’nin sanayi devleri arasında yer aldı.
Adını Antalya’da bir semte verdi.
7 bin insan burada çalıştı, evine ekmek götürdü.
Yarım asrı aşkın bir süre faaliyet gösteren tesiste üretim 2003 yılında durdu.
Sonra bir gün ansızın dönemin Kepez Belediye Başkanı Erdal Öner, tepki çeken bir karara imza attı. Dokuma alanını MDC Turk Mall adlı Hollanda firmasına 49 yıllığına tahsis etti. Yani özelleştirildi.
Bunu kabullenmeyen duyarlı bir kesim tepkisini en sert şekilde verdi. O tarihte Beyaz Gazetesi’nde birlikte çalıştığım gazeteci büyüğüm İbrahim Akkaya kişisel bir karar aldı. 13 Ocak günü Dokuma Fabrikası’nın önünde çadır kurdu, ihalenin durdurulması için eylem yaptı. Birçok kesim bu eyleme destek verdi. Dokuma’yı sürekli gündemde tutarak kamuoyu oluşturdular. Tartışmalar sürerken AK Parti Erdal Öner’i ikinci kez Kepez’den aday göstermedi. Yerine ise Hakan Tütüncü’yü belediye başkan adayı yaptı. Tütüncü seçimi kazandı ve ilk olarak bu alana el attı. Gelen tepkilere kulak tıkamadı, Dokuma’nın Kepez Belediyesi’ne devredilmesi için büyük bir savaş verdi.
Tabi bu savaş çok zorlu geçti. 7 yıl boyunca davalar açıldı, çetin mücadeleler verildi. Sonunda Antalyalılar’ın istediği oldu ve Dokuma halkın oldu.
Kepez Belediyesi tarafından halka açılan Dokuma Fabrikası’nın dün açılışı vardı.
Açılışa ilgi hayli büyüktü. Kürsüye çıkan Başkan Hakan Tütüncü haklı olarak bu gururu yaşadı. Alanın park olarak halka hizmet vereceğini söyledi. Haliyle açılışa katılan herkes bu söylem karşısında heyecanlandı, mutlu oldu.
Dokuma Kent Parkı’nda sadece anılar canlanmayacak. Alanda sanat ve teknoloji salonları da olacak. Yürüyüş parkurları ve müzeler oluşturulacak.
Dokuma alanı deyim yerindeyse Antalya’nın akciğeri konumunda. Hızla betonlaşan kentte yeşil dokuyu koruyan ender yerlerden. Dolayısıyla burası Antalyalılar için çok değerli.
Bu değerli alanın peşkeş çekilmesine karşı duranları, Antalyalılar’a kazandırılmasını sağlayanları kutlamak istiyorum.