MHP’nin milliyetçiliği de siyaseti de buraya kadarmış..
Bir HDP kadar ülkenin istikrarını düşünmemiştir MHP.. Milletinin selametini, bekasını dikkate almamıştır. Almanya ve İran gibi (güya) müttefiklerin bile alenen PKK’ya destek verdiği bir ortamda, ülkeyi hükümetsiz bırakmaktan çekinmemiştir.
Kandil bombardımanında ölen bir Alman subayının cenazesi de, Kandile çıkıp PKK’lılarla selfi çekip tweeter’da paylaşan İran’lı bakanın cüreti de MHP’nin milliyetçi duygularına tesir etmemiştir.
Çünkü MHP, gerçek anlamda milliyetçi değildir. Bencil bir liderin ve onun akılbend kurmaylarının güdümünde debelenen MHP, artık rotasını şaşırmıştır. Kendini ısrarla muhalefete mahkum eden ve her çözüme karşı olan, bunun yanında hiçbir çözüm önerisi sunmayan bir liderin sultasındadır MHP. Yolun sonu kesinlikle uçurumdur. Ve MHP artık uçurumun kenarına kadar gelmiştir.
Dolap beygirlerini hatırlayanlar bilir sevgili okurlar. Bilmeyenler için söylüyorum; eskiden köylerde buğdayı dövmek için büyük kayalardan havan yapılır, yuvarlak değirmen taşları dikey konumda üzerinde gezdirilirdi. Bu koca değirmen taşını kalas marifetiyle beygire koşarlardı. Beygirin başına yan gözlükler takılırdı. Bu gözlükler, beygirin etrafını görmesini engeller sadece önünü görmesini sağlardı. Dolayısıyla bu beygirler koşunca değirmen taşı dikey konumda 3 metrekare çapındaki havandadöner, buğdayı işlerdi. Beygir gözlük sayesinde etrafını göremediği için, hep düz bir yolda gittiğini sanarak saatlerce taşı çevirirdi.
İşte meşhur “At gözlüğü takmak” deyimi buradan gelmektedir. Ve bu deyim bugün MHP’ye cuk diye oturmaktadır. At gözlüğü takmış dolap beygiri gibi kendi etrafında dönüp duruyor ve doğru bir istikamete gittiğini sanıyor. Söylediği 3 yanlıştan bir doğru çıkmıyor. Mesela “Kırmızı çizgimiz olan 4 maddelik şartlarımız” diye dillendirdikleri ve artık gına getirdikleri şartlar.
Bunlardan bir tanesi 17-25 Aralık darbe girişiminde kurban seçilen 4 eski bakanın kelleleri ve yargılanmaları. İyi de kardeşim, bu eski bakanlar artık milletvekili bile değil. Dokunulmazlıkları yok, yargılanmaları önünde herhangi bir engel de yok! Bu isimler üzerinde bu kadar çok durduğunuza göre elinizde bilgi-belge filan olmalı. Ne duruyorsunuz, gidin dava açın verin mahkemeye hesap sorun. Sizi engelleyen var mı?!
Diğer bir tanesi de Bilal Erdoğan’ın kellesi! Adam alenen istiyor ya, muz cumhuriyetinde yaşıyormuş gibi yargısız infaz istiyor. Elinde varsa bir belge bir iddia Bilal Erdoğan’ın da dokunulmazlığı yok, gidin savcılığa suç duyurusunda bulunun. Yok, Yeniçeri kültürü var ille de “kelle isterük!” hesabı, kanunsuz nizamsız masum insanları kara çalacaklar.
Üçüncü ve en şahane şartları da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı pasifize etmek. “Cumhurbaşkanı Anayasa sınırlarına çekilecek, Beştepe’yi bırakıp Çankaya’ya inecek ve burnunu dahi dışarı çıkarmayacak!” Vallahi mealen ve alenen bunu söylüyorlar. Burda da çuvallıyorlar. Zira Cumhurbaşkanı istese de Anayasa’nın dışına çıkamaz. Kaldı ki, anayasal yetkileri MHP’nin kabusu olacak derecede çok fazla. Bunların hepsini kullansa nefes bile alamayacak belki de! Ayrıca, Cumhurbaşkanı Çankaya anayasası ile seçilmedi ki Çankaya’ya insin, halkın referandumla değiştirdiği Anayasa maddesi ile yine ilk defa halk tarafından seçildi.
Şimdi sen emanet oylarla birlikte aldığın hepi-topu yüzde 16 oy ile halkın yüzde 52 oyuna nasıl meydan okursun? Devletin başına olan saygı kültürü, biat düsturu nerede? MHP’nin ilkelerinde yer almıyor mu? Hani sizin milliyetçiliğiniz? Hani sizin vatan-millet sevdanız?
Dünya alemin şahit olduğu bu çelişkilerinizin farkına varamadınız mı hala? Yoksa farkındasınız da, biz mi safiyane bir bakışla MHP’de ki bu dejenerasyonu göremiyoruz? Hangisi?
İşte, Dolap Beygiri ve at gözlüğü tam da burada devreye giriyor! MHP lideri etrafını görmüyor adeta.
Sizin bu olmazsa olmaz 4 şartınız.. Ülkeyi kaosa, istikrarsızlığa ve seçim tekrarına götüren bu 4 şartınız.. HDP’li vekillere 3 adet nurtopu gibi bakanlık hediye eden bu kahrolası şartlarınız var ya?!
İşte bu şartlar aslında sizin şartlarınız değil. Bunlar taa 2 yıl önce ki CHP ve Doğan Medya destekli Paralel çetenin 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra ortaya attığı iddialar. Siz aynen kopyalamışsınız. Yoksa sizde mi onların güdümüne girdiniz? Hadi açıklayın da bilelim..
Zira siz, CHP lideri Kılıçdaroğlu hangi iddiayı –pardon iftirayı- ortaya attıysa hemen sahiplendiniz. Onlar “Kaçaksaray” dedi, siz de dediniz. Kılıçdaroğlu, “Erdoğan tam 247 milyar götürdü!” dedi; siz kafanızı sallayıp tasdik ettiniz. HDP ve Demirtaş, “Seni başkan yaptırmayacağız!” diye yeri-göğü inletti; siz de bu koroya katıldınız.
Peki, nerde sizin ilkeleriniz? Nerde sizin MHP’lilğiniz, milliyetçiliğiniz? Siz eğer CHP ile birleşip Paralel bir adaya hizmet ederseniz, sizi CHP’den nasıl ayırt edeceğiz? Siz gerçekten sağcı mısınız? Nasrettin Hoca’nın “..kedi buysa ciğer nerde?” hesabı, CHP ve HDP solcu ise eğer, siz nasıl sağcısınız? Bugün HDP ile nasıl aynı dili konuşursunuz? Çözüm sürecini istememeniz de dahil kırmızı çizgi yaptığınız 4 şartınız da HDP’nin işine yarıyor.
Unuttuysanız hatırlatayım; HDP ve CHP Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çankaya’ya inmesini ve susmasını istiyor, siz bunu şart görüyorsunuz! HDP ve CHP eski bakanların suçsuz da olsa içeri tıkılmasını istiyor, siz bir adım ileri giderek bunu koalisyon için şart koşuyorsunuz! HDP çözüm sürecini bizzat PKK ve KCK marifetiyle baltalayarak, çözüme ve barışa karşı olduğunu gösteriyor; siz de HDP’yi desteklercesine bunu 4 şartınızın ilk sırasına koyuyorsunuz..
Buraya yazıyorum; 4 şartınızla birlikte barajın sularında boğulacaksınız!