“Dolmuşçu” kardeş, bak bu olmadı işte..

Dün, “Antalya’ya yakışan bir toplu ulaşım sistemi” getirildiğini ve getirilen bu sistemin hem halkı hem esnafı memnun edeceğini ifade etmiştim..

Sistem getirilirken, “toplu ulaşım esnafı” ile defalarca görüşüldüğünü, bu görüşmelerden sonra, “12 metrelik otobüs ve havuz sistemi” için çalışmalar yapıldığını dile getirmiştim..

Ve iyi biliyorum ki, sistem için çalışılırken, hemen her safhasında yine toplu ulaşım esnafı temsilcileri ile görüşüldü, görüşleri alındı..

Ve sonunda “sistem” önceki gün yürürlüğe girdi..

“DAYATMA” YOK “SİSTEM” VAR

Yürürlüğe giren bu uygulamaya göre..

Hiçbir otobüs ya da dolmuş esnafı, “sisteme girmek mecburiyetinde” değil..

Dayatma yok..

Kentin toplu ulaşımından sorumlu olan Büyükşehir Belediyesi, Antalya’nın adına ve konumuna yakışır bir sistem getirmiş, “taraflarla” konuşulmuş-anlaşılmış, uygulamaya sokulmuş..

“Bu kentte toplu ulaşım bu şekilde uygulanacak” diye kentin en yetkili organı olan Belediye Meclisi’nden de onay alınmış..

“Bu sisteme girmek istemeyen esnafımız, kent merkezinin dışında hizmet verecek” diye açıklama yapılmış..

Bundan sonra olması gereken şey nedir?

Esnaf ya bu sisteme dahil olup kent merkezinde hizmet verecek, ya da kent merkezinin dışında çalışmaya razı olacak..

BUNLAR OLACAK ŞEY DEĞİL

Ama maalesef bu olmadı..

512 dolmuş esnafından 422’si, “biz bu sisteme girmeyi kabul etmiyoruz” dedi..

Olabilir, bu onların özgür kararıdır, saygı duymak gerekir..

Ancak..

Bu 422 esnaf, sisteme girmeyi reddetmekle kalmıyor, “sisteme giren esnafı tehdit ediyor, taciz ediyor”..

Bununla da kalmıyor..

Yolcuları da tedirgin ediyor..

Bu arada..

Halkla Büyükşehir Başkanı Menderes Türel’i karşı karşıya getirmek için akıl almaz şeyler yapıldığı kulağımıza geliyor..

Araştırıyorsunuz..

Bakın ne çıkıyor karşınıza..

“Sözleşmeyi imzalayan bazı otobüslerin yakıt depoları tornavida ile deliniyor..”

Bir deponun tamiri 5 saat sürüyor..

Yani, o araç o güzergahta 5 saat yolcu taşıyamıyor..

Bu durumda hem esnaf mağdur oluyor hem de vatandaş..

Oluşan bu kargaşanın faturası da Türel’e çıkarılmak isteniyor.

İşte bunlar olmadı esnaf kardeşim..

Sen nasıl ki özgür iradenle sisteme girmeyi reddettiysen, diğerleri de özgür iradeleriyle sisteme girdiler..

Hiç kimse, bir başkasının özgür iradesiyle almış olduğu kararından dönmesini isteyemez, buna zorlayamaz..

“MUHALEFET” YİNE SAHNEDE

Öte yandan..

Toplu ulaşım esnafının bu kadar menfaatine olan bir konuda..

Başta CHP’li vekil ve meclis üyeleri olmak üzere bazı kişiler, geçmişte olduğu gibi yine “istemezük” pozisyonundalar..

Bu anlaşılabilir bir şey değil..

Özellikle Antalya turizmi için çok güzel şeyler isteyen Çetin Osman Budak’ın, “Antalya’nın ve esnafın menfaatine olan bir konuda” sisteme girmek istemeyenlere destek vermesini aklım almıyor..

Dolmuş esnafının bu direnişinin ardında, birilerinin “saltanat peşinde” olduğunu görmemek için kör olmak lazım..

Budak da buna alet oluyor maalesef..

GELİN BU SESE KULAK VERİN

Sevgili esnaf kardeşim..

Gelin hem kendinizin hem de Antalya'nın menfaatine olanın yanında yer alın..

Hepiniz/hepimiz geçim derdindeyiz..

Ama yaşadığımız kenti de düşünmek zorundayız..

Amaç para kazanmak ise, bu sistem size eskisinden daha fazla para kazandıracak..

Üstelik, yeni ve büyük otobüslerle sizler ve aileleriniz dahil bütün Antalya halkı çok daha rahat ve konforlu yolculuk edecek..

Hatta, trafik bile rahatlayacak..

Bu istenmeyecek/karşı çıkılacak bir şey değil..

İzlenecek yol belli..

Ya biriniz diğerine devredecek, ya ortaklık kurulacak, ya da kent dışında çalışmaya razı olacaksınız..

Tamam bunlar için zaman mı lazım?

Dün Başkan Türel’e bir çağrı yapmış ve dolmuş esnafı için “makul bir süre” verilmesini istemiştim..

Umarım, bu çağrıya olumlu yanıt verir, Antalya’yı germeden gereğini yaparsınız..

Muhalefetin dolduruşuna gelmeyin bence..

Düşünmeniz gereken tek şey; geliriniz ve kentiniz..

Ötesi size kalmış..