Düşünmeden denize veya sokağa atılan çöplerin çevreye ve doğal yaşama ne derece zarar verdiğini biliyor muyuz acaba?
1973 yılından beri kutlanan Dünya Çevre Günü, her yıl 5 Haziran’da farklı bir temayla düzenleniyor.
2025 Dünya Çevre Günü plastik kirliliğinin sona erdirilmesine odaklanacak. Kore Cumhuriyeti küresel kutlamalara ev sahipliğinde bulunacak.
Yeryüzünde yedi milyar insan yaşamaktadır. Araştırmalara göre 2050'de Akdeniz'de balıktan çok plastik atık olabilir. Denizlerdeki yaban hayatına insan hayatından verilen zararın yüzde 90'ının plastik kaynaklı olduğu söyleniyor. Akdeniz'i bir plastik denizi olmaktan kurtarmak ve yaban hayatını korumak hala mümkün. Bunun için bize çok görevler düşüyor: Yeni nesillere bunu anlatmak, uygulamak, geri dönüşümlere gereken önemi vermek önemli rol oynuyor.
Plastik üretiminde kullanılan hammaddeler çoğunlukla petrolden, doğalgazdan ve selüloz gibi organik maddelerden elde edilir.
Maliyetinin düşük, hafif ve dayanıklı olmasının yanı sıra kolaylıkla işlenebilmesi ve kalıba dökülebilmesi nedeniyle plastik birçok malzemenin yapımında kullanılıyor ve hayatı kolaylaştırıyor. Diğer yandan da çoğunlukla kısa süreler içerisinde doğada kendiliğinden yok olmadığı için de hem çevre kirliliğine yol açıyor hem de canlılara zarar veriyor.
Hayatımızın her alanında bulunan, oturduğumuz sandalyeden giydiğimiz terliğe, içtiğimiz içecekten piknik yaptığımız servis tabağına, taşıdığımız poşetten saklama kabına, kulaklıktan cep telefonuna, televizyondan bilgisayara, su şişesinden diş fırçasına kadar birçok alanda plastik bulunuyor.
Toplumlar, yapay çevre içindeki yaşam koşullarını geliştirirken doğa ile sürekli bir ilişki içindeler. İnsan ve doğa arasındaki bu ilişki, ekolojik sistemin de bir parçasıdır. İnsanın yeryüzünde yaşamaya ve kendine ait yapay çevre oluşturmaya başlamasından bu yana, insan ve doğa arasındaki denge, insan aleyhine devamlı olarak bozulmuştur. Kentlerde, nüfusun artışı ve çevre endüstrileşmesi ile birlikte çevre sorunları ortaya çıkmaktadır. Bu sorunların başında; su, hava ve toprak kirlenmesi yer alır. Deniz hayvanlarının yaşam ortamları bozulur, hava kirliliği ile solunum yolları hastalıkları artar. Toprak kirlenmesi, toprağın tarıma elverişsiz duruma gelmesidir. Topraktan verim alınamaması halinde kıtlık oluşmaktadır.
Bilinçsizce çevreye attığımız plastik pet şişe, doğada 400 yılda, kağıt 2 ile 5 ay arasında, sebzeler 5 gün ile 1 ay arasında, pamuklu giysiler 6 ayda, karton süt kutuları 5 yılda, naylon kumaşlar 30 ile 40 yıl arasında, deri ayakkabılar 25 ile 50 yıl arasında, sakız 5 ile 25 yıl arasında, sigara izmariti 1 ile 2 yıl arasında ancak çürümektedir.
Çok sevdiğim sözlerden birini söyleyerek durumu özetlemek gerekirse: "Doğa bize dedelerimizden kalan bir miras değil, torunlarımıza bırakacağımız bir emanettir."