Düşmanlık yok, eleştiri var

Antalyaspor’un son dönemlerde yaşadıkları adeta filmlere konu olacak cinsten.

Antalya’nın önde gelen spor adamları, eski başkan Gültekin Gencer’in kendi çıkarlarını düşünerek hareket ettiğini iddia ederek kulüple ilişkisinin kesilmesini sağladı. Yerine kurtarıcı olarak Ali Şafak Öztürk getirildi. Herkes için sürpriz olan bu isim, kısa sürede dev transferler yaparak adından söz ettirdi. Jeremy Menez ve Samir Nasri gibi yıldız oyunculara akla hayale gelmeyen rakamlar ödeyerek gözlerin Antalyaspor’a çevrilmesini sağladı. Tabi bu transferler ilk etapta kırmızı beyazlı renklere gönül vermiş taraftarları mutlu etti. Ancak bu mutluluk kısa sürdü. Çünkü kurtarıcı olarak gelen Ali Şafak Öztürk, ani bir kararla görevi bıraktığını söyledi. Bu karardan sonra Antalyaspor çok zor günler yaşadı. Kimse yönetime talip olmadı, elini taşın altına koymadı. Uzun bir bekleyişten sonra Cihan Bulut, Antalyaspor’a sahip çıktı ve yönetimini oluşturarak göreve geldi. Ancak tabiri caizse geldiğine pişman oldu. Antalyaspor adeta büyük bir borç yükünün altına sokulmuştu. Sadece 200 milyon TL kredi çekilmişti. Bu paranın faizi de tam tamına 103 milyon TL. Tabi sorun çıkaran ve gitmek için her türlü ayak oyunlarına başvuran Nasri, Menez gibi futbolcular da bunun cabası. Kısacası göreve gelen Cihan Bulut ve ekibi mali anlamda tarihinin en zor dönemlerini yaşadı. Federasyondan gelen gelirlere de Öztürk ailesi temlik koyduğu için adeta hareket edemez oldular. Transfer yapamadılar, alınan futbolculara lisans çıkarılamadı, eldeki oyuncular bir bir serbest kaldı. Futbolcu ve personel alacakları katlanarak büyüdü. Uzun lafın kısası mali tablo mevcut yönetimin elini kolunu bağladı. Sonunda taraftar baskısına dayanamayarak seçimli genel kurul kararı almak zorunda kaldılar.

Bu kararı doğru bulmadığımı belirtmek isterim. Alınan bu kararın benim gözümde Ali Şafak Öztürk’ün aldığı karardan bir farkı yok. Yani O da zoru görüce ceketini alıp gitmeyi tercih etmişti. Bulut’un Öztürk’ten farkı ise borç yapmak yerine borç ödemesi oldu.

Şimdi Öztürk’ün ikinci kez Antalyaspor’a başkan olacağı konuşuluyor. Yapılan görüşmeler sonucunda Öztürk’ün de gelmeye ‘evet’ dediğini biliyoruz. Tabi bu kararın alınması sonrası zaman zaman ağır eleştirilerde bulunduğum Öztürk ile karşı karşıya geleceğim sosyal medyada dillendiriliyor. 22 yıllık gazeteciyim. Kimseye kinim olmaz, kimseye önyargıyla yaklaşmam, kimseyle kişisel kavgaya girmem. Ama eleştiri hakkımı kullanmaktan da çekinmem.

Şayet Öztürk ikinci kez başkan olursa O’na da daha önceki başkanlar gibi saygıda kusur etmem.Yol gösterici olmaya çalışırım. İlk döneminde bu anlamda yardımlarım da olmuştur. Her aradığında, her görüştüğümüzde fikir alış-verişinde bulunmuşuzdur. Ancak Antalyaspor’un çıkarlarını düşünerek uyarmaktan geri de durmam. Tıpkı bundan önce olduğu gibi.