Eğitim-İş, Türkiye genelinde Milli Eğitim Bakanlığı ve il milli eğitim müdürlükleri önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada eğitimde yaşanan sorunlardan bahsedildi. Okul öncesi öğretmenler için toplanan imzalar ve rapor, bakanlığa sunuldu. Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanan Eğitim-İş Sendikası üyeleri de öğrencilerin ve öğretmenlerin eğitim hayatındaki şartlarının giderek zorlaştığına dikkat çekti. Açıklamayı Eğitim- İş Antalya 2 No’lu Şube Başkanı Önder Güneş okudu. Güneş, “Sendikamızca hazırlanan 1. dönem sonu raporuna göre 1 milyon 400 bin öğrencinin örgün eğitim sistemi dışında kaldığı vurgulandı” dedi. ‘Okullarda hijyen ve ısınma sorunu yaşanıyor. Atanamayan öğretmenler marketlerde kasiyer, inşaatlarda işçi oluyor’ diyen Güneş yaşanılan sıkıntıları anlattı. Güneş, 2024/2025 eğitim-öğretim yılının ilk döneminde yaşanan sorunları değerlendirdiği açıklamasında, eğitimdeki sorunların her geçen yıl katlanarak arttığını belirtti. Eğitim sisteminin mevcut durumunu, ‘güncel siyasetin ve hamasetin bir aracı’ olarak nitelendiren Güneş, eğitimde laiklik ve bilimsellikten uzaklaşıldığını, politikaların iktidarın ideolojik hedeflerine hizmet eder hale geldiğini öne sürdü.
Çarpıcı istatistikler
Güneş, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 2023-2024 istatistiklerine atıfta bulunarak, örgün eğitim dışındaki öğrenci sayısının yüzde 38,4 artışla 612 bin 814’e ulaştığını ve bu rakamın son üç yılın en yüksek seviyesi olduğunu belirtti. Ayrıca açık öğretime kayıtlı 327 bin 710 öğrenci ve mesleki eğitim merkezlerinde (MESEM) eğitim gören yaklaşık 500 bin öğrenciyle birlikte toplamda 1,4 milyon öğrencinin örgün eğitim dışında kaldığını vurguladı. Özellikle erkek çocukların hane gelirine katkıda bulunmak için çalıştırıldığı, kız çocuklarının ise erken evlilik ve ev içi yükümlülükler nedeniyle eğitimden uzaklaştırıldığına dikkat çeken Güneş, “Eğitim artık yoksulluğu yeniden üreten bir araç haline gelmiştir” dedi.
Her 5 çocuktan biri
Deprem bölgesi başta olmak üzere, ülke genelinde okul ve derslik ihtiyacının karşılanmadığını ifade eden Güneş, yıllar önce kaldırılacağı söylenen ikili eğitim sisteminin hâlâ devam ettiğini belirtti. İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerdeki 40 kişiyi aşan kalabalık sınıflara da dikkat çekti. Güneş, seçim vaadi olarak sunulan bir öğün ücretsiz okul yemeği sözünün yerine getirilmediğini ve bu durumun özellikle yoksul öğrencileri olumsuz etkilediğini kaydetti. Türkiye’de 6,5 milyon çocuğun aşırı yoksulluk içinde yaşadığını ve her 5 çocuktan birinin yeterli beslenemediğini belirtti.
ÇEDES eleştirisi
AK Parti iktidarının, kamusal eğitimi niteliksizleştirerek aileleri özel okullara yönelttiğini öne süren Güneş, 2012-2013 eğitim yılında 4 bin 664 olan özel öğretim kurumu sayısının 2024 yılında 14 bin 352’ye yükseldiğini, artış oranının yüzde 207 olduğunu belirtti. Mesleki eğitim merkezlerinin (MESEM) çocukları hayatın dışına ittiğini ve çocuk emeği sömürüsüne zemin hazırladığını ifade eden Güneş, MESEM’deki öğrenci sayısının bir dönem içinde 100 bin artarak 511 bin 272’ye ulaştığını söyledi. Güneş, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in eğitimi ideolojik bir araç olarak kullandığını iddia ederek, bakanlığın tarikat ve cemaatlerle yaptığı protokollerin laik ve bilimsel eğitim anlayışına aykırı olduğunu belirtti. ÇEDES Projesi kapsamında öğrencilere cami temizliği yaptırıldığını ve devlet okullarının adeta bir medreseye dönüştürüldüğünü söyledi.
Maaş yetersizliği
Güneş, eğitim emekçilerinin yoksulluk sınırının altındaki maaşlarla çalıştığını ve Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmenleri ayrıştırdığını belirtti. 2024 yılı itibarıyla ataması yapılmayan öğretmen sayısının 1 milyona ulaştığını da ekledi. Okul öncesi eğitimin zorunlu hale getirilmesi, yardımcı personel istihdamı ve insani çalışma koşullarının sağlanması gerektiğini vurgulayan Güneş, Eğitim-İş olarak laik, bilimsel, adil ve kamusal bir eğitim sistemi kurmak için mücadele etmeye devam edeceklerini belirtti.
ESRA ALTUNKES