Türk Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Oğuz Öztürk, yardımcı hizmetli çalışanlarının sorunlarına değinerek, “Eğitim; yöneticisi, öğretmeni, memuru, yardımcı hizmetlisi ile bir bütündür. Ancak okullarımızda çok ciddi bir yardımcı hizmetli personel açığı var. Bilindiği gibi geçtiğimiz yıllarda Toplum Yararına Programlar (TYP) kapsamında İŞKUR üzerinden 80 bin personel alımı yapılmıştı. Bu yıl ise Milli Eğitim Bakanlığı, İŞKUR ile protokol imzalayarak 120 bin personel istihdam edileceğini açıkladı” dedi.
Protokolün içeriği
Protokole göre; okullarda çalışacak personelin ilk ay haftada 5 gün, takip eden aylarda ise haftada 3 gün çalışacağı belirtiliyor. Başkan Öztürk, Milli Eğitim Bakanlığı’na şu soruları yöneltti: “Haftada üç gün çalışacak personelin yapması gereken işleri diğer iki günde kim yapacak? Yardımcı hizmetler personelinin görevlerini öğretmen, öğrenci ve yöneticiler el birliğiyle mi yapacak? Ayrıca, protokole göre bu personele aylık ortalama 8.000 TL ödeme yapılacağı belirtiliyor. Asgari ücretin yarısı bile etmeyen bu maaşla personeli nereden bulacaksınız? Hadi buldunuz diyelim, bu ayıbı ülkemize nasıl yakıştırıyorsunuz? Üstelik 8 bin liranın üzerindeki eksik kalan miktarın okul aile birliği hesaplarından karşılanması gerektiğine dair gayri resmi telkinlerde bulunuyorsunuz. Bu noktada, Milli Eğitim Bakanlığı pansuman tedbirler yerine, protokolü güncelleyerek tam zamanlı çalışacak personel istihdamını sağlamalı ve asgari ücretin üzerinde maaş ödemelidir.”
‘İhtiyaçlar karşılanmalı’
Başkan Öztürk, “Okulların temizlenmesi ve her gün eğitim-öğretime hazır hale getirilmesi için yardımcı hizmetli personel ihtiyacı kaçınılmazdır. Tüm okullara kadrolu yardımcı hizmetli personel tahsis edilmelidir. İlkokul, ortaokul ve lise düzeyinde 691 bin 764 derslik var. Bu okulların her gün temizlenmesi ve eğitim-öğretime hazır hale getirilmesi için personel ihtiyacı zorunludur. Bilindiği üzere okul öncesi sınıflarda teneffüs hakkı yok. Öğretmen sabah derse girer ve son ders zili çalana kadar sınıftan çıkamaz. Örneğin, çocuklardan birinin bir ihtiyacı olduğunda ona kim eşlik edecek? Diğer çocuklar sınıfta yalnız kalacak ve bir sorun yaşanırsa öğretmen sorumlu tutulacak. Bu nedenle, bu sorun mutlaka çözülmelidir” şeklinde konuştu.
ESRA ALTUNKES