Eksik olan ne?

Ne çok siyaset ne de çok ekonomiden anlamam. Ben en iyi işimden anlarım bir de harika bir gözlemciyim övünmek gibi olmasın. Haliyle okuyan ve sorgulayan bir birey olarak da, ekonomik ve psikolojik gidişatın kötü olduğunu düşünüyorum.  Ki bunlar birbirini her yönden tetiklemeye çok müsait. 

Konuya gelirsem; siyasi büyüklerimizin de söylediği gibi ülkede fırsatçılar türedi. Dolar ve Euro artınca her şeye ama her bir şeye zam, düşüşe geçtiler düşen bir şey yok.  Bu durum bir kesimi olumsuz etkiledi hem de büyük ölçüde ancak etkilenmeyen bir kesim var ki o da kendini değersiz hisseden bir kısım varlıklı insan topluluğu. Sayılarını, yüzdeliğini bilemem.

Sanki fiyatlar çok artmamış gibi alıyorlar da alıyorlar, geziyorlar da geziyorlar. Tabii ki herkes bütçesine göre yapacak bunu, hak. Yalnız sohbetlerde şöyle cümleler ile karşılaşıyorum; “Neyse iyi oldu, insanlar kredi kartları ile bile alıyorlardı farkımız kalmamıştı”,  “Birkaç bir şey vardı şimdi onlardan da alabiliriz.” Derken??

Canım canım, bu farklılık değil. Bu üstünlük değil bu apaçık değersizlik duygusu. Kendinde neyi yetersiz görüyor olabilirsin ki böyle tamamlanmaya çalışıyorsun? Senin pahalı markalar giymen, çok lüks arabalar satın alman tamamen beğeni ve konfor için olmalı, farklılık için değil. Hatta öyle ki aldıkların senin için normal olmalıydı. Herhangi ekstra ayırıcı bir özelliği olmayan ihtiyaçlar olmalıydı. Eğer değilse bil ki bu değersizlik duygusudur. Yeteri kadar kendini önemli ve değerli, hatta sevilen, beğenilen hissetmiyor olmalısın ki ilgi ve onay almak için çok ekstrem çabaya ihtiyaç duyuyorsun.

Bunlar bir problem mi?

Bu tarz değersizlik duygusu olan insanlar için ilk etapta bir problem değildir. Bir ara şöyle bir düşünce mutlaka uyanır; “Hep en iyisi olmaya çalışmak, hep en güzel ya da en yakışıklı, hep çok bakımlı, hep çok başarılı olmaya çalışmak beni yoruyor.” 

Sanki bir an kendilerini bıraksalar kimse tarafından sevilmeyecek ya da onaylanmayacak olma düşüncesi.

Kendinize şu soruları sorun;

Ben kimim? Neye ihtiyacım var? Bu ihtiyaçlar duygusal mı maddesel mi? Kendimi seviyor muyum? Değerli hissediyor muyum? Sevildiğimi hissediyor muyum? Ben bu kadar çaba harcamasam yine de sevilir miyim? Kim veya kimler tarafından sevilmeye ihtiyaç duyuyorum? Sevgi anlayışım ne? Peki ben sevildiğimi nasıl anlarım? Sevdiğimi nasıl anlıyorum?

Bunlar birçok şeyi anlamaya çok çok yetecektir. Kendinizi analiz ettiğiniz günleriniz olsun.