Elektrik işleri ‘Çin işkencesi’ gibi..

Abone Ol

Enerji ise yaşamın, uygarlığın, sanayinin, tarımın, özetle ekonominin temel direği..
Yani..
Hayatımızın su kadar, hava kadar, gıda kadar “olmazsa olmaz”larından biridir..
Ama..
Her nedense, böylesine “önemli” bir olgu insanların hizmetine sunulurken, “her aşaması” adeta işkence haline getiriliyor..
Üretimi ayrı bir dert, tüketimi ayrı bir dert..

Ben bugün “tüketim” tarafına değineceğim..
Çok büyük bir çoğunluğun “dertli” olduğu tarafına..

Elektrik faturaları cebimizi çok yakıyor..
Kullanılan enerji için ödenmesi gereken tutar, faturada iki katına çıkıyor..
Bu konu haberlere ve köşe yazılarına çok fazla konu edildiği için detaylarına girmeyeceğim..
Ancak..
Neyse ki, artık Türkiye’nin de bir “Tüketici Yasası” var..
Ve..
Bu yasaya göre hareket eden vatandaş, “gereksiz ücretlendirmeler”den kendini kurtarabiliyor..
Bunu yapanlar var..
Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurup, verdiği fazla ücretleri alanlar var..
Bunlar birer “içtihat” anlamına geldiği için..
Bu kararları “emsal” gösteren herkes, aynı sonuca ulaşır..
Bunun için yapılması gereken tek şey var.
Kaymakamlıklarda bulunan “Tüketici Hakem Heyeti’ne bir dilekçe ve elinizdeki fatura(lar) ile başvurmak, o kadar..
Tembellik etmeyin..
Hakkınızı arayın..
Bu konuda artık şikayet etmeyin..

Bir de “kaçak elektrik” kullananları ihbar etme konusu var..
Biliyorsunuz..
Kaçak elektrik bedelini de “dürüst vatandaş” ödüyor..
TEDAŞ’ın “186 ihbar hattı”na ulaşmak neredeyse mümkün değil..
İnat ettiniz, ulaştınız diyelim..
Kaçak elektrik ihbarı üzerine ekipler gelip saati mühürlüyor..
Ama..
Aynı kişi ekip gider gitmez, hemen elektriği bağlıyor veya bağlatıyor, ardından kullanmaya devam ediyor..
Çünkü..
Bu işin “caydırıcı” bir yaptırımı yok..
Ve siz de, o kişinin tükettiği enerjinin ücretini ödemeye devam ediyorsunuz..

Bir de, “abone olmak veya aboneliği iptal ettirmek” işi var..
Tam bir işkence..
“Odalararası seyahat”e çıkıyorsunuz..
En az 4-5 oda dolaştıktan sonra, “vezne” bölümüne gelince işler daha da zorlaşıyor..
Sıra numarası almak zorundasın..
Ama..
Sıra numarası alabilmek için de sabahın köründe gelip sıraya girmek zorundasın..
Saat 09.00-09.30 arasına kadar numarayı alamazsan yandın..
Ertesi günü sabahın köründe bir daha geleceksin..
İşyerinden 2-3 saat izin alıp da, “şu abonelik işlerimi halledip geleyim” diye sakın hesap yapmayın..
Aslında en çok 10-15 dakika sürebilecek bu işlem için, bütün bir gününüzü, hatta bazen (benim gibi) 2-3 gününüzü ayırmanız gerekiyor..

Peki, bunlar düzeltilemez mi?
Kaçakta daha ciddi ekipler kurulamaz mı?
Abonelik işleri hızlandırılamaz mı?
Elbette yapılır..
Kurumun başındaki kişi, “iş nerede, nasıl aksıyor” diye araştıracak, bulacak ve sorunu giderecek..
Hepsi bu..
“Böyle gelmiş, vatandaş buna alışık, böyle de devam eder” diye odasından dışarı çıkmaz ise..
Böyle gelir, böyle de gider..
Ve..
Elektrik işleri, “elektrik işkencesi” olarak devam eder..
Yerseniz..