Dünya genelinde tütün endüstrisinin ‘zararı azaltılmış ürün’ maskesiyle piyasaya sürdüğü elektronik sigaralar (vape), modern çağın en büyük sağlık krizlerinden birine dönüştü. Meyve, şekerleme ve nane aromalarıyla cazip hale getirilen bu cihazlar, özellikle 25 yaş altı popülasyonda bir salgın gibi yayılıyor. Ancak laboratuvar sonuçları ve hastane raporları, bu cihazların içindeki likitlerin ısındığında ortaya çıkan gazların, akciğer dokusunu doğrudan ‘pişirdiğini’ ve bağışıklık sistemini felç ettiğini ortaya koyuyor. Klasik sigaradan kurtulmak isteyenlerin sığındığı bu liman, aslında çok daha hızlı etki eden kronik hastalıkların kapısını aralıyor.
EVALI tehdit ediyor
Elektronik sigara kullanımına bağlı akut akciğer hasarı olarak tanımlanan EVALI, tıp literatürüne giren en güncel ve en tehlikeli tablolardan biri. Cihazlardaki E vitamini asetatı ve diğer katkı maddelerinin akciğerin en derin noktalarındaki hava keseciklerine (alveol) yapışması sonucu, akciğerler oksijen alışverişi yapamaz hale geliyor. Birçok vakada, sağlıklı görünen genç bireylerin günler içinde solunum cihazına bağlanmasına ve kalıcı akciğer sertleşmesine neden oluyor.
Patlamış mısır akciğeri
En çarpıcı detaylardan biri, elektronik sigara likitlerinde kullanılan ‘diasetil’ adlı aroma verici madde. Bu madde solunduğunda, akciğerdeki en küçük bronşçuklarda tıkanmaya ve yara dokusu oluşumuna yol açıyor. Adını ilk kez bir patlamış mısır fabrikasındaki işçilerde görülmesinden alan bu hastalık, nefes darlığını kronikleştirerek bireyi oksijen tüpüne mahkûm edebiliyor.
Dolaşımı da hedef alıyor
Elektronik sigaralar sadece akciğeri değil, tüm dolaşım sistemini hedef alıyor. Cihazın içindeki ısıtıcı tellerden buhara karışan nikel, krom ve kurşun gibi ağır metaller doğrudan kana karışıyor. Bu durumda nikotinin yüksek emilimi ile kalbin iş yükü artıyor. Buharın içindeki toksinler damar çeperlerini bozarak erken yaşta felç ve kalp krizi riskini yüzde 50’den fazla artırıyor.
En güçlü kanserojenlerden
Likitlerin yüksek sıcaklıkta buharlaşması, kimyasal bir dönüşümü tetikliyor. Bu süreçte açığa çıkan formaldehit, bilinen en güçlü kanserojenlerden biri. Uzun süreli kullanımda bu kimyasallar ağız içi, gırtlak ve akciğer kanseri riskini klasik sigara içmeyen bir bireye göre katbekat yukarı taşıyor. Nikotin, gelişmekte olan beyin üzerinde (25 yaşına kadar) yıkıcı etkilere sahip. Elektronik sigara kullanan gençlerde odaklanma sorunu, dürtü kontrol bozukluğu ve ileri yaşlarda depresyon eğiliminin, kullanmayanlara oranla çok daha yüksek olduğu klinik çalışmalarla destekleniyor. Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre; elektronik sigara bir sigara bırakma yöntemi değil. Aksine, vücudu daha önce hiç karşılaşmadığı sentetik kimyasallarla tanıştıran bir zehirlenme aracı. Uzmanlar, “Hangi aromada olursa olsun, akciğerleriniz sadece temiz hava solumak üzere tasarlanmıştır; kimyasal buhar değil” diyerek uyarıyor.