Engelleyin!..

Abone Ol

Dünya kenti Antalya’da değil mi?
Ama o dünya kentinin bir tane stadyumu dahi yok.
Kimin umurunda?
Vatandaş Hasan efendi yada çoban İsa’nın galesinde bile değil.
Sanki Profesör Mustafa Hoca’nın çok umurunda!..
Umurunda olsaydı, sırf siyasi çekişme adına Antalya’ya verilen Dünya Basketbol Şampiyonası’nı Kayseri’ye kaptırmaz, kendi partililerine yaptığı inadın, takındığı tavrın yarısını uygulasa, Antalya adına büyük bir çivi çakardı.
Yaptı mı?
O işler yetenek meselesi.
Biraz da hazım..
“Hazım” denilince gözlerimin önünden 25 yıl öncesi bir film şeridi gibi gelip geçiverdi.
Daha evvelini hatırlayan beri gelsin.
Efendim.,
100. Yıl’a yapılacak stadyum konusunda birileri, “Protokol açıklansın” diyor.
Vallahi helal olsun!.
Açıklansın tabi ki yahu!..
Kimden ne gizliyorsunuz ki?
Bu ülkede hangi protokol nasıl gizli kalabildi de, 100. Yıl konusunda açıklama bekleniyor ki?
Gizli yapılan veya yapılmaya çalışılan protokolleri zaten Sayıştay denetçileri cımbızla çekip, yeri ve zamanı geldiğinde açıklanmasını istemeyenlere rağmen, açıklamayı uygun ön gördüğü muhteremlere açıklamıyor mu da, stadyum konusu olduğunda birileri aslan kesiliyor?
Kendimiz sorarız, kendimiz soru işareti koyarız!..
Ve durduk yerden kaşırız..
“100. Yıl Spor Kompleksi alanının 40 bin metre karelik bölümünün spor tesisleri yapımı karşılığı TOKİ’ye devredilmesine Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu sert tepki gösterdi” diye de, kamuoyu oluşturup.
“Protokol açıklansın” çağrısında bulunuruz!..
Yazık ya.
Bu dünya kenti için çakılacak bir tane çiviye, karşı duruş sergileyen zihniyete yazık.
“Protokolün içeriği bilinmiyor” muş.
Bilme ya.
“Sırf siyasi hazımsızlık var” ön görüsüyle bu kente hizmet getirilmiyor dünya görüşü hakim mi, değil mi?
O zaman hazır gelmeye yüz tutmuş bir hizmet yada bırakılacak kalıcı eser için kılı kırk yararcasına, ucuz bahane ve sıradan safsatalar ortaya atıp, bırakılmaya yüz tutan eserlerin önüne geçmeye çalışmak bu kent adına hizmet midir, yoksa engel teşkil etmek midir?
Bence ikincisi.
Kanımca, Antalya’ya stadyum yapılma işlemi özellikle CHP’lileri ciddi şekilde rahatsız etmektedir.
Misal, dünün Merkez İlçe, bugünün CHP’li Milletvekili Yıldıray Sapan’ı.
İkinci misal!.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’ı.
Üçüncü Misal!..
Sapan ve Akaydın gibilerine yakın olanları.
Bunları ben söylemiyorum, siyasilerin siyasi rakipleri söylüyor söylemesine de, Antalya’nın Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu kimlerden oluşuyor asıl olan o dur benim merakım.
Ve benim bu küçücük merakımın yanında, o eşgüdüm kurulu, 100. Yıl’a yapılacak olan stadyum konusunda da, “Karşılık ne olacak” sorusunun doğurduğu merakın cevabı aranıyor.
Sanki bir stadyum karşılığı Antalya kentinin tapusu verilecek!.
Aranan cevap falan değil!.
Aranan şudur ki, “Antalya’ya stadyum, mutadyum yapılmasın arkadaş.”
Engelleyin yahu!.
Zaten siz rotanızı bu kente gelecek hizmetleri, sırf siyaset olsun diye engellemeyi vatandaşlık ve ülke severi olarak kendinize kabullendirtmediniz mi?
O zaman mesele nerede?
Mesele engelleyebilmekte değil mi ki?
Bunu başaran yarın milletin vekili bile olup çıkmıyor mu?
Elinizden geleni ardınıza koymayın.
Düne kadar sayenizde Antalya’nın bir stadyumu bile yoktu, bundan sonra da olmayıversin!..
Ama o kafaya rağmen…