Dün Dünya Engelliler Günü’ydü.
Yılda sadece bir kez hatırladığımız engeliler için süslü cümleler kurduk.
Karşılaştıkları engelleri kaldırma sözü verdik.
Dertlerine çare olacağımızı söyledik.
Peki gerçek öyle mi?
Türkiye’de 8 milyon engelli var.
Bir diğer anlamda her 10 kişiden beri engelli.
Ayrıca hepimiz aynı zamanda potansiyel birer engelliyiz.
Durum böyleyken kaldırımlarımız rampalı mı?
Yeterince engelli tuvaleti var mı?
Yok.
Olanları da biz engelliyoruz.
Çıkın dışarıya bakın, engelliler için yapılan yollar, rampalar, otoparkların işgal edildiğini göreceksiniz.
Yani engellilere bir engel de biz çıkarıyoruz.
Hatta işyerinde engelli çalıştırmaktansa ceza ödemeye razı olan iş adamları göreceksiniz.
Belediyeler bu konuda göstermelik çalışmalar yapıyor.
Özetle, yasada engelliler için düzenlemeler var. Ancak gerçek hayatta yok.
Bu da birçok alanda olduğu gibi engelliler konusunda da Avrupa’nın ne kadar gerisinde olduğumuzu gösteriyor. En kısa zamanda bu engellerin kalkması ve engellilere insanca yaşam hakkının tanındığı bir yaşam diliyorum.
Bu karar barış ve dostluğa zarar verir
Antalyaspor, yarın deplasmanda Torku Konyaspor ile karşı karşıya gelecek.
Zorlu maç öncesi Konya İl Spor Güvenlik Kurulu’nun aldığı bir karar beni şok etti.
Kurul, ‘emniyet gerekçesiyle’ Antalyaspor taraftarını müsabakaya almama kararı aldı.
Gerekçe çıkabilecek olaylar.
Bu kararı kabul etmem mümkün değil. Bir ilin valisinin görevi yaşanabilecek olayların önüne geçmektir. Özgürlükleri kısıtlamak değil. Dolayısıyla alınan karar bana göre bir insan hakkı ihlalidir. Karar ayrıca devleti de aciz duruma düşürecektir. Bir kentin valisi o kente gelecek 500 taraftarı koruyamıyor ya da olay çıkaracağı düşünülen taraftarı engelleyemiyorsa o koltukta oturmasının da bir anlamı yok. Uzun lafın kısası yapılanları doğru bulmuyor ve bunun dostluk ve barışa zarar vereceğini düşünüyorum.