Erinmek bize göre değil

Abone Ol

Geçen yıl bu gün yine bu köşeden bir konuyu ele almış, “Okullar dün açıldı ama birileri tüm yaz boyunca yan gelip yatmış. Bu da 2010-2011 eğitim ve öğretim döneminin ilk günü açıkça ortaya çıktı. Nitekim Başöğretmen Atatürk İlköğretim Okulu’nun sınıfları toz, pislik içerisinde. Klimalar bozuk. Bilgisayarların çoğu çalışmıyor” gerçeklerini ele almıştık.
Söz konusu yazımızdan sonra Milli Eğitim İl Müdürlüğü gerekli hassasiyeti gösterip, okulun eksiklerinin yeni dönem öncesi niçin giderilmediği yönünde soruşturma açmıştı.,
Benim Elin Sude bu sene 5’nci sınıfa gidiyor. Her yılın ilk gününde olduğu gibi sabah erken saatte kalkıp, Elin Sude, ablası ve annesiyle okul yoluna düştük.
Düştük düşmesine de, Büyükşehir Belediyesi Allah aşkına hangi akla hizmet eder yeminle bugüne kadar çözebilmiş değilim.
Adamlar yaz boyunca yan gelip yatmış olduklarından mı ne, Demirciler içinden geçip, Doğu garajından sallanıp, Cebesoy Caddesi’nden okulumuza gideceğiz.
Git gidebilirsen!..
Balbey raylı geçidinden geçip, Demirciler içerisinden de yol aldığınızda frene basıyorsunuz. Bekle babam bekle.
Sebep?
Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü asfaltlama çalışması yapacak ve iş makineleri sıraya dizilmişler. Zaten dar olan yol daha da daraltılmış. Trafik akışı milimetreyle. Hava desen sıcak. Elin sude hanım sızlanır, “Baba yetişebilecek miyiz?”
Yetişemezsek sanki okul bahçesinde bizleri idam edecekler!..
Ama çocuk bu anlar mı?
Bilsem, Dönerciler Çarşısı ve Atatürk Caddesi güzergahlarını kullanırdık ama kim haberdar edecek ki.
Üstelik Eğitim ve Öğretim döneminin ilk günündeki bir icraat.
Peki adı acaba hakikaten icraat olabilir mi?
Birileri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’ın altını oyabilmek adına ya elinden geleni ardına koymuyor. Ya da başta Akaydın olmak üzere bunların Belediyeciliğin “B” harfinden dahi anladıkları yok.
Başka bir şey aklıma gelmiyor.
Belli bir bekleyiş ve o bekleyiş sırasında kaç kişinin Akaydın ve ekibine teşekkür göndermeleri yaparak (!) yol almaya başladıktan sonra okula ulaşabiliyoruz.
Resmen eziyet çekerek.
Elin Sude geçen yıl 3’ncü kattaki sınıfında eğitim görüyordu, bu sene sınıf olarak 1. kata indirilmiş.. İçeriye girer girmez ilk işim sıraların üzerini parmaklarımı gezdirmek oldu. Aklım sıra toz arıyordum.
Camların kirli olup olmadığını, klimanın çalışıp, çalışmadığını kontrol ettim.
bilgisayara bakmayı unuttum..
Belli ki geçmişten ders alınmış. Yeni döneme sınıflar hazır olarak sunulmuş.
Geçen yıl, “yazık” demiştim, bu yıl için her ne kadar birilerinin yapması gereken işi olsa da, “Tebrikler” demeyi bir borç biliyorum.
Geçen yıl da biz yiğidi-miğidi öldürmemiş, gerçekleri ele alıp, “Yapmanız gerekeni neden yapmadınız” sorusunu yöneltmiştik.
“Bu yıl yapmanız gerekeni yaptığınız, çocuklarımızı temiz bir ortam ve hazır sınıflarla karşıladığınız için bir veli olarak teşekkürü borç biliyoruz” demekten de asla erinmiyoruz.
Çünkü kendimiz için bir şey istiyorsak namertiz..