“Sadece empati yetmez. Aynı zamanda vicdanlı olun, ahlaklı olun” diye de sıkı sıkıya öğütte bulunurum.
İşte bugün bu ilkelere bağlı kalarak Antalyaspor’un ünlü futbolcusu Samuel Eto’o olayını ele almaya çalışacağım.
Öncelikle Eto’o’nun Antalyaspor’a transfer olacağı gündeme geldiğinde bunun zor bir ihtimal olduğunu düşünüyordum. Ancak yanıldım ve dönemin başkanı Gültekin Gencer, Eto’o gibi bir değeri Antalyaspor’a kazandırdı. O gün hakkını teslim ettiğim Gencer’e teşekkür ettim.
Ardından aldığı ücret ve sözleşme süresinin 3 yıl olmasına itiraz ettim. Eto’o burada da bizi yanılttı ve 2 sezonda 38 gol atarak olağanüstü bir performans sergiledi. Yani aldığı ücreti hak etti.
Eto’o Antalyaspor’a değer katarken, Antalyaspor da Eto’o’yu futbola bağladı ve küllerinden doğmasını sağladı.
Eto’o Antalya’yı Antalya Eto’o’yu çok sevdi. Öyle ki Büyükşehir Belediye Meclisi O’na fahri hemşerilik unvanı bile verdi.
Ancak geçen sezon başında Eto’o kendince bazı sorunlar çıkardı. Antalyaspor yönetimine hoş olmayan sözler söyledi. O gün bunun yanlış olduğunu belirttim. Kimsenin Antalyaspor’dan büyük olmadığını ve alınan kadro dışı kararına destek verdim. Yani hakkını teslim ederken, yaptığı yanlışlara da karşı çıktım.
Maalesef Eto’o yeni bir kriz daha yarattı.
Menajeri Wilfried De Happi önceki gün İhlas Haber Ajansı’na bir demeç verdi. Yönetime ağır ithamlarda bulunan Happi, “Antalyaspor yönetimi Eto’o’ya karşı sergilediği tutum, yıldız oyuncuyu rahatsız etti. Bu nedenle takımdan ayrılmak istiyor. Yönetim geçen sezon transfer sürecinin son gününde Eto’o’nun takımdan ayrılması için para teklif etti” dedi. Ardından Eto’o’nun 3 yıllık kontratının son senesinde olunduğunu ifade eden Happi, birçok teklif aldıklarını ve Antalyaspor’un bu takımlar içerisinde en düşüğü olduğunu belirtti.
Bu açıklamadan sonra deyim yerindeyse Antalyaspor’da yer yerinden oynadı. Kimileri Eto’o’ya haksızlık yapıldığını söyledi, kimileri de bir an önce gönderilmesi gerektiğini belirtti.
Öncelikle ortada hiçbir şey yokken yapılan bu açıklamayı doğru bulmuyorum. İyi niyetle yapılmış bir açıklama değil.
Peki neden böyle bir açıklama yapma gereği hissedildi.
Malumunuz sezon sonunda Eto’o’nun sözleşmesi sona eriyor. Sözleşmesi bittiğinde ise Eto’o 37 yaşına girecek. Böyle bir futbolcuyu birçok takım almak istemez. Almak isteyenler de ücretinde ciddi bir indirim isteyecek. İşte bunu bilen, farkında olan Eto’o da Antalyaspor yönetimini sıkıştırıp sözleşmesini uzatmak istiyor.
Zorlu Galatasaray maçı öncesi yapılan ve camiada huzursuzluk, takım üzerinde de olumsuz bir hava yaratan bu tutumu bir yıldız oyuncuya yakıştıramadım. Dolayısıyla yönetimin radikal bir karar almasını istiyorum. Eto’o’nun gönderilmesi bile ele alınabilir. Daha önce ifade ettiğim gibi hiç kimse Antalyaspor’dan üstün değildir. Bunu kabul etmeyenlerin de Antalyaspor’da yeri yoktur. Bu Eto’o olsa bile.
Tabi tek neden yukarıda sıraladıklarım değil. Maalesef başka konular ve art niyetli kişiler de işin içinde. Günü geldiğinde bu kişileri de yazmaktan çekinmeyeceğimi belirtmek isterim. Şimdilik hoşça kalın…