16 Haziran Dünya Ev İşçileri Günü’nde seslerini yükselten ev işçileri, güvenceli çalışma ve yasal hak taleplerini yineledi. İmece Kadın Dayanışma Derneği üyesi ve İmece Ev İşçileri Sendikası temsilcisi Nazire Terzi, yaptığı açıklamada, “Ev işi görünmeyen, yok sayılan bir emek değil, bir iştir. Ev işçileri de işçidir,” diyerek hükümeti ILO C189 Sözleşmesi’ni imzalamaya çağırdı. Nazire Terzi, konuşmasına Antep’te çalıştığı evin yedinci katından düşerek hayatını kaybeden 44 yaşındaki ev işçisi Eylem Sefi’yi anarak başladı. “Bu bir kaza değil, iş cinayetidir,” diyen Terzi, Çalışma Bakanlığı’nı ve İş Teftiş Kurulu’nu göreve çağırdı. “Ev işçilerinin güvenliği sağlanmadığı için can veriyoruz. Denetimsizlik ve cezasızlık politikaları son bulmalı” dedi.
Görünmez emekle hayat
Türkiye’de yaklaşık 1 milyon ev işçisinin, çocuk, yaşlı, hasta ve engelli bakımından temizlik işlerine kadar uzanan çok geniş bir alanda çalıştığını belirten Terzi, bu emekçilerin hâlâ İş Yasası kapsamı dışında bırakıldığını vurgulayarak, “10 gün ayrımı yapan yasa derhal kaldırılmalı. 1 gün çalışan da 10 gün çalışan da işçidir” ifadesini kullandı. Açıklamada, 2011 yılında Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından kabul edilen ve ev işçilerini işçi olarak tanıyan C189 sayılı sözleşmenin, Türkiye tarafından hâlâ imzalanmaması da protesto edildi. Terzi, “14 yıldır mücadele ediyoruz. 40 ülke bu sözleşmeyi onayladı. Türkiye’nin hâlâ imzalamamış olması utanç verici. Göçmen ev işçileri daha ağır koşullarda, daha büyük güvencesizlik içinde çalışıyor. Pasaportlarına el konuluyor, şiddet ve tacize karşı korunmuyorlar. Öldüklerinde cenazeleri ülkelerine sessizce gönderiliyor” diye konuştu. Ev işçiliğinin dijital platformlar üzerinden sürdürülmeye başlandığını ama bu sistemin güvencesizliğe neden olduğunu söyleyen Terzi, “Armut gibi platformlarda çalışan ev işçileri hiçbir hakka sahip değil. Sigorta yok, denetim yok, güvence yok. Bu sömürü düzenine son verilmeli” dedi.
Hak, güvence, saygı
Taleplerini dile getiren Terzi şöyle devam etti: “ILO 189 No’lu Sözleşme hemen imzalansın ve uygulansın. Ev işçileri İş Kanunu kapsamına alınsın. 10 gün ayrımı yapan yasa kaldırılsın. Göçmen ev işçilerinin hakları tanınsın. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın sosyal yardım adı altında yaptığı güvencesiz istihdam son bulsun. Kamu kreşleri ve bakım merkezlerinin sayısı artırılsın. Dijital platformlar işçilerin aleyhine değil lehine düzenlensin. ILO C190 Şiddet ve Taciz Sözleşmesi imzalansın. İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülsün” şeklinde konuştu. “Ev işi iştir, ev işçisi işçidir” diyerek sözlerini tamamlayan Terzi, “ILO C189 imzalanana, uygulanana kadar susmayacağız. Yaşasın ev işçilerinin örgütlü mücadelesi.”