Antalyaspor’un Kadıköy’deki hali, sadece oyuncuların değil, teknik direktör Emre Belözoğlu’nun da varlığının silikleştiğini gösterdi. Maça aynı kalıpla başlayan, rakibe göre farklı varyasyon üretemeyen bir Antalyaspor vardı. Belözoğlu’nun topa sahip olma ısrarı kâğıt üzerinde doğru görünse de sahada tamamen rakibin baskısına teslim oldu. Orta sahada bağlantılar koparken, kenar oyuncuları hücuma destek veremedi, forvet hattı yalnızlığa terk edildi. Bu tablo, ezbere dayalı bir sistemin, oyuncuların gerçek kapasitelerini ortaya çıkaramadığını ve takımı çaresiz bıraktığını gösterdi. Kaleci Cuesta’nın kurtarışları ve savunmanın yaptığı kritik müdahaleler olmasa, skorun daha ağır olması kaçınılmazdı.
Kontraya mahkumiyet
Maç boyunca Antalyaspor’un hücumda ortaya koyabildiği tek hareketlilik, bireysel çabalara dayalı 2-3 kontra girişimi oldu. Bu pozisyonlarda Ballet’in hızı ve Safuri’nin birkaç denemesi dikkat çekti, ancak destek olmayınca sonuçsuz kaldı. Belözoğlu’nun oyun planı üretken hücum varyasyonları üzerine kurulmadığı için takım sürekli geriye yaslandı. Yani rakibin hatasını bekleyen, spontane çözümler arayan bir anlayış hakimdi. Bu yaklaşım, Antalyaspor’un Fenerbahçe gibi güçlü takımlar karşısında tamamen etkisiz kalmasına yol açtı. Bir hoca için ezber sistemlere sarılmak, maç içinde reaksiyon verememek en büyük handikaplardan biridir. Bu yüzden Kadıköy’de sahada ezberciliğin ağır faturasını ödeyen bir Antalyaspor vardı.
Rizespor sınavı
Bu yenilgi yalnızca üç puan kaybı değil, aynı zamanda teknik heyet için ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. Emre Belözoğlu’nun her maç aynı oyunu ısrarla denemesi, takımı tahmin edilebilir hale getiriyor. Fenerbahçe karşısında olduğu gibi, rakipler bu oyunu çözdüğünde Antalyaspor sahada siliniyor. Şimdi önlerinde çok kritik bir Rizespor maçı var. Cuma günü taraftarın önünde oynanacak bu karşılaşma, yalnızca puan değil, aynı zamanda Emre Hoca’nın oyun anlayışına verilecek güvenin de testi olacak. Kırmızı-beyazlıların bu maçta artık ezbere dayalı değil, daha cesur, üretken ve alternatifli bir oyun ortaya koyması şart. Aksi halde Kadıköy’deki hayal kırıklığı, sezonun geneline yayılacak derin bir sorun haline gelebilir.