Feyzioğlu kendine zarar verdi

Abone Ol

Dün yine Antalya Adliyesi’ndeydim.

‘Yine’ diyorum, zira son zamanlarda sık sık adliyeye uğrar olduk.

Bir haberden dolayı savcı ifademe başvurmak için çağırdı.

Gittik, gerekeni yaptık ve döndük.

Adliyeye gidiş gelişte otobüsteki yolcular arasında konuşulan konuların başında Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun Danıştay’ın kuruluşunda sarf ettiği sözler geldi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın salonu terk etmesi, cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün tavrı ve sonrasında gelişen olaylar sıklıkla dillendirildi.

Kimisi Metin Feyzioğlu’nu haklı buldu, kimisi de Başbakan Erdoğan’ı.

Ancak genel kanı Feyzioğlu’nun yanlış yaptığı yönündeydi.

Konuşmasını uzun tutması eleştirildi.

Misafir olduğu bir yerde karşısındakinin orada cevap hakkının olmadığını bildiği halde eleştiri yapması yadırgandı.

Her şeyden önce ev sahibi konumundaki Danıştay üyelerini hiçe sayması ayıplandı.

Başbakan’ı eleştirerek kendisine siyasi bir gelecek hazırlama girişiminde olduğu yönünde görüş belirtenler bile oldu.

Özetle, Feyzioğlu’nun tutumu siyasette bir sıçrama olarak yorumlandı.

Ben şahsen TBB Başkanı’nın Başbakan dahil herkesi eleştirme hakkı olduğunu düşünüyorum. Eleştirmelidir de. Bunu yapmıyorsa yanlış yapmış olur. Ancak bir beklenti içinde olmadan yapmalıdır. Ayrıca yer ve zaman da çok önemli. Çifte standart uygulamamalı. İşte Feyzioğlu’nun bunlara dikkat etmediğini düşünüyorum. Örneğin bugüne kadar muhalefeti eleştirdiğine tanık olmadım. Üstelik de o kadar çok eleştirilecek yanı varken. Haliyle “Bir beklentisi varda mı konuşmuyor” diye kendi kendime sormuyor değilim.

Feyzioğlu, gelecekte siyaset yapmak istiyor olabilir. Bu son derece normal. Hatta yapmalıdır. Türkiye’nin buna ihtiyacı da var. Ancak bunu yaparken birilerine şirin gözükme, kendine zemin hazırlama adına yapmamalı. Cüppesini çıkarıp objektif davranmalı. Bir hukukçu kimliğiyle olaylara adaletli yaklaşarak yapmalı.

Son olarak, yaşanan bu olay bence Feyzioğlu’nu yaraladı, siyasi geleceğine zarar verdi.