Açıklamayı Direniş Çadırı Sözcüsü Özlem Beyhan okudu. Soykırımın halen devam ettiğini dile getiren Beyhan, “7 Ekim 2023 tarihinde başlayan Aksa Tufanı 11 ayı geride bırakıyor. Amerika’nın desteklediği işgal ve terör örgütü İsrail, Filistin halkına soykırım uygulamaya devam ediyor. Herhangi bir hak-hukuk, ahlak ve sınır tanımayan, insanlık düşmanı, sapkın-azgın siyonistler, alçakça saldırmaya, yakıp yıkmaya, katletmeye devam ediyorlar. Kana susamış bu seri katiller, şehvetle, adeta kudurmuş gibi saldırıyorlar. Bebek, çocuk, kadın, yaşlı, hasta ayırt etmeksizin öldürmeye, sakat bırakmaya devam ediyorlar” dedi.
‘Tepkisizlik içler acısı’
Gazze halkının direnmeye devam ettiğini dile getiren Beyhan, “Filistin’in 76 yıldır devam eden işgali sonlandırma, sömürgeci güçleri topraklarından söküp atma mücadelesi olanca azmiyle devam ediyor. Amerika, Avrupa ve tüm dünya halkları tek yürek olup soykırıma karşı Filistin halkının haklı mücadelesine destek verirken öte yandan bizim ülkemizde diğer konularda Avrupa’ya öykünen kesimin soykırıma karşı tepkisizliği ise içler acısı. Kadın hakları ve köpek hakları için ortalığı ayağa kaldıranlar için insan hayatının hiçbir kıymeti yok mu? Soruyoruz; Filistin’de katledilen kadınlar için de kadın hakları geçerli değil mi? Filistin’de katledilen çocuklar için de çocuk hakları geçerli değil mi? Bütün bunların bir değeri ve kıymeti yoksa bari İsrail’in hunharca katlettiği hayvanlar için ayağa kalksınlar. Filistin halkının 7 Ekim’den önce başlayan bu haklı ve onurlu mücadelesini göz ardı ederek Hamas’ı terör örgütü olarak tanımlayanları esefle kınıyoruz. Bu davanın önderlerinden kutlu şehid İsmail Heniyye’nin görsellerinin ve Kur’an ayetlerinin bulunduğu afişleri hırsla çekiştirerek indiren zihniyeti, İslam’a ve kutsallarımıza besledikleri kinden dolayı Allah’a havale ediyoruz” diye konuştu.
‘Açlık, susuzluk, evsizlik’
Gazze halkının açlık, susuzluk, evsizlik, ilaçsızlık içinde olduğunu dile getiren Beyhan, “Türkiye’de yaşayan insanları doğrudan doğruya ilgilendiren ve üzerimize sorumluluğun düştüğü asıl meseleye dikkatlerinizi çekmek istiyoruz. Türkiye, ne yazık ki hak-batıl savaşında işgalci terör örgütü İsrail’i desteklemeye devam ediyor. Türkiye, İsrail’le ticaretine, baskılar üzerine, ancak soykırımın 7’nci ayında son verme kararı almasına rağmen bu kanlı ticarete hileli yollarla, üstü kapalı olarak hala devam ediyor. Üstelik hileli yollarla devam eden ticaretin yanı sıra bu gerçekleri dile getirenler durdurulmak isteniyor, kimi zamansa cezalandırılıyor. Gazze’ye yardım götürecek gemilere izin verilmezken petrol sevkiyatının durdurulması talebini yükselten Filistin dostları gözaltına alınıyor. Öte yandan Gazze halkı açlık, susuzluk, evsizlik, ilaçsızlık içinde, soykırım altında, 40 binden fazla canını kaybetmiş, inim inim inliyorken, Türkiye, İsrail’e ihtiyaç duyduğu petrolün yüzde 40’ını sağlamaya devam ediyor. Bilindiği üzere Azerbaycan’ın SOCAR şirketi İsrail’e petrol satmaya, Türkiye ise bu petrolü Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı üzerinden İsrail’e taşımaya halen devam ediyor” diye konuştu.
‘Haklı dayanışmaya devam’
Mücadeleye devam edeceklerini anlatan Beyhan, “Filistin davası için konuşan, sokağa çıkan, eylem ve boykot çağrısı yapan bazı sivil toplum kuruluşları, kanaat önderleri ise bu can yakıcı gerçekleri görmüyor, görseler de görmezden geliyorlar. Türkiye’yi yöneten iktidara soruyoruz; eğer mazlum Filistin halkının yanında iseniz neden işgalci terör devleti İsrail’le ticari iş birliğini gizli bir şekilde hala sürdürüyorsunuz? Eğer İsrail işgalci bir terör devleti ise halen Gazze’de soykırıma imza atarken dahi neden ona petrol taşımaya devam ediyorsunuz? Soruyoruz; bu ticari iş birliğinin, bu petrol sevkiyatının işgale, soykırıma ortaklık etmekten başka bir anlamı var mı? Bu utanç verici ilişkileri, petrol sevkiyatını gündem eden kardeşlerimiz ve Türkiye’deki Filistinli öğrenci kardeşlerimiz neden cezalandırılmak isteniyor? Soykırıma karşı ‘petrolü kesin’ talebinin bedeli gözaltına alınmak ve Türkiye’den sınır dışı edilmek midir? Türkiye’yi yöneten iktidardan, yurdu işgal altında, halkı soykırıma uğrayan Filistin’in, yani hakkın ve hukukun yanında olma haysiyetini kuşanmasını istiyoruz. Eğer Türkiye, hakka ve hukuka riayet eden, insanlığa örnek, onurlu ve güvenli bir gelecek istiyorsa, emperyalist ve siyonistlerin yanından ayrılmalı, bu topraklarda onlara göz kulak olmayı bırakmalıdır. Biz Gazze’ye, insanlığımıza ve değerlerimize ihanet etmeyeceğiz. Türkiye’nin her yerinde yaşayan onurlu, vicdanlı ve namuslu insanlar olarak zalimi işaret etmeye, somut taleplerimizin takipçisi olmaya devam edeceğiz. İşgale, katliama, sömürü ve soykırıma karşı Filistin halkıyla dayanışma içinde olmayı sürdüreceğiz” diyerek konuşmasını tamamladı.
ESRA ALTUNKES