Fiyasko

Abone Ol

Belki bazılarımız izlemiştir. Başrollerini Orlando Bloom, Kirsten Dunst, Susan Sarandon, Alec Baldwin, Jessica Biel gibi oyuncuların paylaştığı, orijinal adı “Elizabethtown” olan film Türkçe’ye “Fiyasko” olarak çevrilmişti. Bence film gerçekten de bir fiyaskoydu. Konusu itibariyle sanki son anda toparlanmış ve sadece bir film yapmış olmak amacıyla yapılmış gibiydi. Hatta konusuzdu diyebilirim.

Ama bu filmin bambaşka bir özelliği vardı. Film sanki ABD’nin Kentucky eyaletine bağlı Elizabethtown’un hatta Kentucky’nin reklamı veya belgeseli gibiydi. Yani filmin bir bölgenin dünyaya tanıtılması için çekildiği resmen gözümüze sokuluyordu.

Buna benzer Notinghill, Brugge, Da Vinci’nin Şifresi vs. daha birçok film sayabiliriz. Bu saydığım filmler konu itibariyle “Fiyasko” ile karşılaştırılmaz ancak hepsinde olay örgüsünün geçtiği şehir ve güzellikleri inanılmaz derecede vurgulanıyor ve insanın o şehri gerçekten ziyaret edesi geliyor.

Peki yıllık ortalama 5 milyar USD gelir elde eden şehrimiz “Antalya” için biz bu tarzda ismimizi dünyaya duyuracak ne yaptık.

Belki aramızda “Dur Kardeşim zaten ortalık yangın yeri” diyenler çıkabilir ancak ortak bir fon oluşturulup bu tarz bir yatırımın yapılması için bence tam zamanı.

Şu anda tur acentalarının yönlendirmesi dışında şehrimizin insanları cezbetmesi için gerçekten hiçbir done yok.

Kültürümüz ve yapımız itibariyle Amsterdam, Barcelona gibi insanların eğlence güdülerine hitap edebilecek bir niteliğimizi de ortaya koyamıyoruz. E malum kumarhaneleri de kapattık. Peki fiyat avantajımız, güneş, deniz ve hizmet satmak dışında ne yapabiliyoruz?

Toplantı üstüne toplantı.

Daha önceki yazılarımda da belirtmiştim; taşın altına elimizi koymazsak istediğimiz kadar krizi aşmak için toplantı yapalım, hiçbir işe yaramaz.

2016 yılını Expo biraz kotaracak gibi görünüyor ama daha sonrasında bu krizi aşacağımızın hiçbir garantisi yok.

O yüzden, şimdiden otelciler, acentalar, yerel yönetimler, STK’lar dahil hepimizin pamuk ellerinin cebe gitmesi gerekiyor. Yoksa G-20 zirvesiyle de gerçekten zirveye oturmuş bu şehrin büyük potansiyeli ellerimizden kayıp gidecek.

Oturduğumuz yerde turist beklemeye devam etmenin tek bir sonucu olur: “FİYASKO”.

Saygılarımla